30 Ekim 2008 Perşembe

Yazar Cezmi Ersöz beraat etti.

Yazar Cezmi Ersöz beraat etti.

Leman dergisinde yayımlanan yazısında "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle hakkında dava açılan yazar Mustafa Cezmi Ersöz beraat etti.

Beyoğlu 2'nci Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Ersöz ile avukatı Fikret İlkiz katıldı.Kimlik tespitinin ardından savunması alınan Ersöz, yazısını, vatani görevini yaparken askerlere uygulanan küfür ve dayak gibi olayları eleştirmek ve askerlerin bu tür durumlarla karşılaşmaması için kaleme aldığını öne sürdü.Ersöz, yazısının eleştiri mahiyetinde olduğunu da belirterek, beraatını istedi.
Davaya ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı da sanık hakkında 5 Eylül 2007 tarihinde Leman dergisinde yayımlanan "Askerliğin dönüşü güzeldir" başlıklı yazısı dolayısıyla "halkı askerlikten soğuttuğu" gerekçesiyle dava açıldığını hatırlattı.
Savcı, yazının tamamı göz önüne alındığında, sanığın düşünce ve ifadeyi açıklama özgürlüğü kapsamındaki demokratik hakkını kullandığı sonucuna varıldığını belirterek, suçun unsurlarının oluşmaması yüzünden Ersöz'ün beraatını talep etti.
Davayı karara bağlayan hakim de Ersöz'ün, askerlik hizmeti sırasında karşılaştığını iddia ettiği birtakım olay ve kişileri sert bir şekilde eleştirdiğini belirtti.Yazının genelinde, sanığın düşünce ve ifadeyi açıklama özgürlüğü kapsamında demokratik hakkını kullandığını ifade eden hakim, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Ersöz'ün beraatına karar verdi.

Bakınız:
http://www.cnnturk.com/HaberDetay/kultur_sanat/550/diger/594/yazar_cezmi_ersoz_beraat_etti/498695/0

Köşk'ten Yaşar Kemal'e Ödül


Köşk'ten Yaşar Kemal'e Ödül


Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, bu yıl edebiyat dalında Yaşar Kemal’e, mimari dalında Turgut Cansever’e, müzik dalında ise Dr. Alaeddin Yavaşca’ya verildi.


Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türk kültür ve sanat yaşamına önemli katkılarda bulunan, kültür ve sanatının yücelmesine çalışan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişiler ile kurumlara, Devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesinin öngörüldüğü hatırlatıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ödülün, her yıl kültür ve sanatın farklı dallarında verilmesi talimatı verdiği ifade edilen açıklamada şöyle denildi: “Bu çerçevede, Doğan Hızlan, Beşir Ayvazoğlu, Prof. Dr. Mustafa İsen, M. Emin Kuz, H. Gürcan Türkoğlu, H. Ahmet Sever, Zeynep Damla Gürel’den oluşan Değerlendirme Kurulu’nun önerisi üzerine, Sayın Cumhurbaşkanımız, 2008 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin, edebiyat dalında Sayın Yaşar Kemal’e, mimari dalında Sayın Turgut Cansever’e,müzik dalında Sayın Dr. Alaeddin Yavaşca’ya verilmesini uygun görmüşlerdir. Ödül töreni daha sonra duyurulacak bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Çankaya Yerleşkesi’nde yapılacaktır.”


Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü 1995'te Burhn Doğançay, Adalet Ağaoğlu ve Şefik Kutluer'e; 1996'da Cahit Külebi, Yekta Kara ve Arif Sağ'a; 1997'de Turhan Selçuk, Lütfi Akad ve Hayretin Karaca'ya; 1998'de Yıldız Kenter, Fikret Otyam ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na; 1999'da Nevzt Atlığ, Turgut Özakman ve Rengim Gökmen'e; 2005'te Halil İnalcık, Oktay Akbal, Ferruh Başağa, Ara Güler ve Sevda-Cenap And Müzik Vakfı'na verildi.


Yaşar Kemal'den açıklama


2008 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödüllerinde "Edebiyat" dalında ödüle layık görülen Yazar Yaşar Kemal ödülle ilgili görüşlerini şu şekilde açıkladı:

“Bu ödülün bana verilmesini Türkiye’de siyasal duruşun, barış ve insan hakları mücadelesinin dışlanmaması konusunun ve toplumsal barışa giden yolun açılmak üzere olduğunun bir işareti olarak görmek istiyorum. Bu ödülün siyaset ve partilerüstü bir kurum olan Cumhurbaşkanlığı tarafından verilmesi bu açıdan ümidimi güçlendiriyor.”





12 Ekim 2008 Pazar

HULKİ AKTUNÇ



(27 Ocak 1949, İstanbul – 29 Haziran 2011, İstanbul)


       Öykücü, şair, roman, deneme ve araştırma/inceleme yazarı. Tam adı Şükrü Hulki Aktunç. Türkiye Defteri dergisinde Oktay Bizer ve Ali Devran takma adlarını kullandı. Recep Aktunç ile Nadide (Öğütveren) Hanım’ın oğlu. Selimiye Askeri Ortaokulu, Erzincan Askeri Lisesi (1963-66) ve Haydarpaşa Lisesi’ni (1967) bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. 1969-1972 yılları arasında Meydan Larousse´un hazırlanması sırasında redaktörlük yaptı.´Z´ harfinin tamamlanmasıyla beraber o da işini kaybetti. Daha sonra bir gazetede gördüğü `Redaktör aranıyor` ilanı üzerine Manajans´a başvurdu. Ancak kısa süre sonra Manajans tekrar bir redaktör ilanı vermek zorunda kaldı, çünkü yazarlık konusunda yetenekli olduğu görülen Hulki Aytunç, yaratıcı bölüme kaydırıldı. Daha sonra Manajans içerisinde yazı grubu başkanlığına kadar yükselen Aytunç, yönetim konusunda yaşayan anlaşmazlıklar yüzünden Manajans´tan ayrılma kararı aldı. 1980’de Yaratım´ı kuran Aktunç, 1987’de Foot Cone & Belding ile ortaklığa imza attı. Hulki Aktunç, halen Yaratım / FCB´nin yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürüyor. Reklamcılar Derneği’nin başkanlığını yaptı. İstanbul’da yaşıyor, öykücü Semra Aktunç ile evli ve iki çocuğu var.
       Aktunç’un yazın yaşamı 1968 yılında dönemin önemli dergilerinden “Yeni Ufuklar”da başladı. 1973-75 yılları arasında “Türkiye Defteri” dergisinin yönetimine katıldı.
      Şiirleri, yazıları, öyküleri ve kendisiyle yapılan söyleşileri Budala, Kitap-lık, Ludingirra, Papirüs, Soyut, Şiir Atı, Şiir-lik , Türkiye Defteri, Varlık, Yasakmeyve, Yaşam İçin Şiir, Yeni Dergi, Yeni Edebiyat, Yeni Ufuklar vb. gibi dergilerde yayımlandı.
       On yılı aşan bir çalışmanın ürünü olan “Büyük Argo Sözlüğü” (1990) gerek Türkiye’de, gerek yurtdışı Türkoloji çevrelerinde yoğun ilgi gördü. “Erotogya?” ülkemize özgü erotizm dünyasını irdeleyen bir ilk yapıt sayılır.
       Edebiyata öyküyle başlayan Aktunç, şiir, eleştiri, inceleme, roman ve sözlük te yayımlamıştır. Kendisine özgü bir üslup geliştirdiği öykülerinde ve romanlarında tekniğe ve yapıya özel bir önem verdi. Kendi kuşağını çevreleyen toplumsal konuları konu edinirken simgelerle yüklü anlatımı, ayrıntıları ustaca kullanması ve biçim özellikleriyle farklılığını belirginleştirdi. Duygusallığın ağır bastığı şiirlerinde özellikle sözcük seçimiyle dikkat çekti. Öykü ve romanlarında kişilerin farklı zaman dilimlerindeki yaşamlarını işlemiş, olayları atlamalı kesitlerle, konuyu gizleyerek dolaylı biçimde veren bir üslubu benimsemiştir.
       İlk öykü kitabı “Gidenler Dönmeyenler”de Sabahattin Ali’nin gerçekçiliği ile Sait Faik’in avangardizminin bir bireşimini oluşturmaya çalışmıştır. “Güz Her Şeyi Bilir”adlı öykü kitabında alışılmış anlamda öyküden bir kopuşu gerçekleştiren Aktunç, öykünün yapısına ilişkin saptamalarda bulunmuş ve bir anlamda öykü üzerine öykü yazmayı denemiştir.
       İki öyküsü, filme dönüştürülmüştür: “Aşka Kimse Yok” (Yönetmen: Osman Sınav), “Bir Yer Göstericinin Hayatı” (Yönetmen: Tülay Eratalar)
       Şiirlerinden bir seçme, şairin de katıldığı kolektif çeviri çalışmalarında, Theo Dorgan, Tony Curtis ve Orhan Koçak tarafından İngilizceye çevrildi: A Selection of Poems and Needlework Interior, 1996. İrlanda’da gerçekleştirilen şiir çeviri seminerleri doğrultusunda bazı şiirleri İngilizceye çevrildi ve Twelfth Song başlığıyla yayınlandı (1998).
Ödülleri: İlk kitabı “Gidenler Dönmeyenler” ile 1977 Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’, “Bir Çağ Yangını” adlı romanıyla 1981 Abdi İpekçi Ödülü’nü, “Bir Yer Göstericinin Hayatı” ile 1989 Yunus Nadi Öykü Ödülü’, “İnsan Aşklarının Külüdür” ile 1994 Halil Kocagöz Şiir Ödülü’, “Istıraplar Ansiklopedisi” ile 1995 Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü kazandı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Sır Kâtibi (1989, Şiir Atı Yayıncılık, İst.)
& Islıkla Tarihçe (1989, 1000 Tane Yayınları, İst.)
& Adresim Aynalar (1991, Telos Yayınları, İst.)
& Şarkılar (1992, Varlık Yayınları, İst.)
& İnsan Aşklarının Külüdür (1993, Korsan Yayın, İst.)
& Istıraplar Ansiklopedisi (1994, Oğlak Yayınları, İst.)
& Bir Şeyin Varoluşu (1999, Varlık Yayınları, İst.)
& Firak Toplu Şiirler 1989-1999 (Kitap Editörü: Birhan Keskin; 2000, YKY, İst., 377 s.; Sır Kâtibi, Islıkla Tarihçe, Adresim Aynalar, Şarkılar, İnsan Aşklarının Külüdür, Istıraplar Ansiklopedisi ve Bir Şeyin Varoluşu adlı şiir kitaplarının toplu basımı)
& Opus (Gültekin Emre ile birlikte; 2012, Sel Yayınları, İst., 116 s.)
       Öykü Kitapları:
& Gidenler Dönmeyenler (1976, Günebakan Yayınları, İst.)
& Kurtarılmış Haziran (1977, Derinlik Yayınları, İst.)
& Ten ve Gölge (1985, İletişim Yayınları, İst.)
& Bir Yer Göstericinin Hayatı (1989, Afa Yayınları, İst.)
& Güz Her Şeyi Bilir (1998, Oğlak Yayınları, İst.)
& Toplu Öyküler I (2003, YKY, İst., 342 s.; Gidenler Dönmeyenler, Kurtarılmış Haziran ile Ten ve Gölge adlı kitaplarının toplu basımı)
& Toplu Öyküler II (2003, YKY., İst., 315 s.; Bir Yer Göstericinin Hayatı ve Güz Her Şeyi Bilir adlı kitaplarının toplu basımı)
       Romanları:   
& Bir Çağ Yangını (1980, Derinlik Yayınları, İst.)
& Son İki Eylül (1987, Özgür Yayınları, İst.)
       Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları
& Erotologya (2000, Sel Yayınları, İst.)
& Aforistika (2001, Sel Yayınları, İst.)
       Sözlük:
& Büyük Argo Sözlüğü (1990, Afa Yayınları, İst.; Genişletilmiş olarak YKY’de 1. Baskı: 1998, İst.)
       Söyleşi Kitabı:
& Yoldaşım 40 Yıl (Söyleşi: Rıza Kıraç;)
Kaynaklar:
A  Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi Cilt I / 2001, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İst., s: 64-65
Yazarla Yapılan Söyleşiler:

J  Şair ve Okuru: Hulki Aktunç / İbrahim Yıldırım / Yasakmeyve, Sayı: 1, Şubat-Mart 2003, s. 6-14