27 Nisan 2013 Cumartesi

O ZAMAN BİTTİ / VEYSEL ÇOLAK

Veysel Çolak'ın son şiir kitabı "O Zaman Bitti" Hayâl Yayınları tarafından yayınlandı.
Yayın Yönetmeni: Özgen Kılıçarslan Danyal
Kapak Tasarımı: Veysel Şaylı
Yayına Hazırlayan: Müslüm Çizmeci
Yayın Yeri: İstanbul
Yayın Yılı: 2013
Sayfa Sayısı: 80

" Güvenip yasak aşkıma kışkırtıyorum sokakları
suçlarımı dağıtıyorum özenle
yüzünü toprakla boyayan çocuklara."

Veysel Çolak

Zamanı tüketmeden, zamanı yitirmeden "O Zaman Bitti'yi okuyalım o zaman.

Şükrü Kırkağaç

DUYGU ERGUN



(20 Ocak 1989, İstanbul - )


       2002 yılında, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yarı Zamanlı Piyano Bölümü İlk Devre’den mezun oldu. 2004 - 2005 yılları arasında Müjdat Gezen Sanat Merkezinde tiyatro eğitimi aldı. Alman Lisesi’ndeki öğrenimini 2008 yılında tamamladı. İtalya Bologna Üniversitesi’nde bir dönem Erasmus programı eğitimi aldıktan sonra İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümüne devam etmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünü birincilikle bitiren Duygu Ergun, akademik başarısının yanında her yıl düzenlenen 12. Rektörlük Özel Ödülü’ne de layık görülmüştür. İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde  öğrenimine devam etmektedir.
      İtalyanca, Almanca ve İngilizce’den edebi çeviriler yapmaktadır.
      Şiirleri ve yazıları Akatalpa, Çevirmenin Notu, Hayâl, Hürriyet Gösteri, Kahvemolası, Karşın, Lacivert, Monokl, Mühür, Sonra Edebiyat, Varlık, Velespit, Yasakmeyve, Yazılıkaya vb. gibi dergi ve fanzinlerde yayımlandı.
Ödülleri: 2005 yılında Alman Lisesi Kültür Sanat Ödülleri’nde “düzyazı” dalında edebiyat ödülünü kazandı. Uluslararası Alman Liseleri tarafından Atina’da düzenlenen "Jugend Musiziert" adlı müzik yarışmasında piyano dalında 3.lük ödülü aldı. "Ein Gespräch zwischen Virginia und Virginia" (Virginia ile Virginia arasında bir konuşma) adlı hikayesi, Alman Lisesi tarafından düzenlenen "Ich und Meine Klassiker" adlı edebiyat yarışmasında 2.lik ödülü aldı(2006). “Antikacı Kadın” adlı öyküsü 2006 Sait Faik Öykü Yarışması’nda 136 eser arasından seçilen 28 öykünün arasında yer alarak seçki niteliğindeki kitapta yayınlandı. “Kelepçe” adlı 2007 Sait Faik Öykü Yarışması’nda 255 eser arasından seçilen 31 öykünün arasında yer alarak seçki niteliğindeki kitapta yayınlandı. “Ceccylia” adlı şiiri 2007 Terakki Vakfı 7. İstanbul Liselerarası Şiir Yarışması’nda birincilik ödülüne değer görüldü. “Uzak Savaş” adlı kitabı 2009 Memet Fuat Genç Şiir Ödülü’nde övgüye değer bulundu. “Kuş Evi” adlı kitabı 2010 Sevda Ergin Genç Şiir Ödülü’nü ve Karşıyaka Belediyesi Homeros Ödülleri 2011 Arif Damar Şiir Ödülü’nde Jüri Özel Ödülü’nü aldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Uzak Savaş (2008, Hayal Yayınları, Ank., 92 s.)
& Kuş Evi (2010, Hayal Yayınları, Ank., 80 s.)
       Tiyatro Kitabı:
& Barbara’nın Doğumu (2008, Mitos Boyut Yayınları)
       Kaynaklar:

24 Nisan 2013 Çarşamba

TÜRKER ÖZŞEKERLİ'DEN İKİ ŞİİR



SEN CİCİ BEN CÜCE

I
ben ürkek sarhoşluğuyla titreyen cüce
izini sildim, anlamalı töz benim, toz benim
inmek istiyorum, çek şu el firenini
gitmek istediğim günlerden birine
kimse beni senden ötede aramasın
yaptığım eylemle kınamasın beni kimse
kelebeğin en güzel ölümüyüm ben
sen, merkezinde vidalarını iyice sıkmış sabah
arayışımı sende tamamlamak istediğim gün
uzandım cennet ağzının boş levhasına
sen eritip tüm gövdeni, baharı haber veren cici
ben eritip tüm baharı, gövdene haber veren cüce

“Sen Cici Ben Cüce” adlı kitabından

SONRA GİDERSİN

dilin kaburgasından yaratılmışız hepimiz
bi yerlerde eksiğimiz var keşkelerin biçtiği
üzülme! bilerek kestim bileğimi, yetişeceğim maviliğine
dut ağaçlarına voleleyip kireçli marifetlerimizi
gel bir acıyı paylaşalım seninle, sonra gidersin
sadece buna inanalım, sonra gidersin
kim miyim ben, tek kale maçların aranan oyuncusu
ilk böyle başladı ılık sonbaharı, bakire kokmaya ikna edişim
şöyle ki; çevirip baktım gözlerine, korkuyor gözleri “insan,
insanın mezarı olduğundan beri”
öpüleceksin ölüp ölüp, sevişeceksin olup olup
hem ne korkuyorsun! ikimiz de kaçışın tarafıyız bu öyküde...
atina’da eşeliyoruz vıcık vıcık eyvahlı güneşi.
küçüklü büyüklü, usturalı usturasız yerlerden
atlayıp atlayabildiğimiz kadarı
geriye ne kaldı ki bizden, kahverengi bir gece,
tenekeden sakız kutuları, yuvarlak ağızlı neşemiz
gel bir aşkı paylaşalım seninle, sonra gidersin
sadece buna inanalım, sonra gidersin

“Sen Cici Ben Cüce” adlı kitabından

* Şiirler, Türker Özşekerli'nin izniyle yayınlanmıştır.

MUTSUZLUĞUN DANİSKASI / TÜRKER ÖZŞEKERLİ

Yayın Künyesi

Hayâl Yayınları, Şiir Dizisi: 50
Baskı Yılı: 2010
Baskı Yeri: Ankara
Yayın Yönetmeni: Özgen Kılıçarslan
Kapak Tasarımı: Veysel Şaylı
Düzelti: Ayşegül Özaslan
Sayfa sayısı: 80

Kitaptan iki şiir



RENK İDİM / BEYAZ

                              gülçin’e

sevincini demlemeyi bilmeyen
örselenmiş ceviz kabuğusun
göğüs arasından nehirlere dökülen
deli orman beğenir seni emzirir diliyle
renklerden vazgeçtim gelme benimle

kılıcım keskin, süvarilerim dingin
azalınca benzemez derdime izmir
yabani ebruliye sorarım tümce içinde
gün terkim olur mu bugüne
isteme beni lütfen isteme

ayazını ne yapacaksın lekelerin
bir duvar saatinin daha sesini eksilttin
susarsam gelir misin benimle
renklere değdim küstüler
oysa ben de bir renk idim

bu beyaz

“Mutsuzluğun Daniskası” adlı kitabından

EV VE / BOŞLUK

Günler mavi sütten ikizlerim konduğum direğin öte tarafı
Ev ve boşluk yürüyor hafiften karmaşa içinde geçtiğim diyarı

Günler geçti sen gittin sen gittikçe günler geçti
Bu kaderi mi acep bu evin durup dururken beni seçti

Günler istasyondaki gözlerin yazgısını seçiyor kuru gürültüden
Çingene rengi bir seslenişle dileniyor gümüşten gümüşten

Günler çim sulayıcılarının kuşları kadınlardan neremi tutup getirdiler
Ama ben bu dünyada vardım zaten kısık akan hüznün daniskası

“Mutsuzluğun Daniskası” adlı kitabından
  Türker Özşekerli




TÜRKER ÖZŞEKERLİ

(1975, İskenderun / Hatay - )


      İlk, orta, lise ve üniversite öğrenimini İzmir’de tamamladı. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nden mezun oldu. İzmir’de yaşıyor ve eğitimci olarak çalışıyor.
       Şiirleri 2000’li yılların başından bu yana, Akatalpa, Anadolu Sevdası, Anafilya (E-Dergi), Berfin Bahar, Dize, Eliz Edebiyat, Hayal, Hece, Koridor, Lacivert, Onaltıkırkbeş, Patika, Papirüs, Şiiri Özlüyorum, Şiirsaati, Varlık, Zemheri Edebiyat vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Ödülleri: “Mutsuzluğun Daniskası” adlı dosyası ile 2010 Homeros – Kemal Özer Şiir Ödülleri’nde ikincilik ödülünü paylaştı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Kauçuk Yalanlar (2005, Etki Yayıncılık, İzmir)
& Mutsuzluğun Daniskası (2010, Hayal Yayınları, Ank., 80 s.)
& Sen Cici Ben Cüce (2013, Artshop Yayınları, İst.)

Şiirlerinden Seçmeler:

Ç’OĞUL

II

ikimizi de ağzımızın kenarından öpecek tanrı,
söküp attığımız düğmelerin yuvarlaklığıyla
eğer nefesinin doğduğu yere taşırsan
dişlerinle ısırıp, yarım bıraktığın gövdemi
ikinci adımı söylerim, aşkı vaadettiğin oğulu
olmadı işte tek gözlü, tek sözlü, tek kollu yaşadım
uzaktım, biliyorum yolunu tutamadım kirpiklerimle
mutlu öleceğiz dedim, bırak melek sansınlar bizi
susmak için bekleyen bir tarafım vardı
onu biriktirdim dilimin kirli sepetinde,
avladığım her istiridyeyi dibine kadar kazıyıp
hediye ederken gülüşündeki acemiliğe
tetiği çektiler ansızın yarama
anne denedim ç’oğul olmayı

Akatalpa, Sayı: 171, Mart 2014

EV VE / SIRASIYLA KAYBETTİĞİM

koyup çantama kimsesizliğin oyulmuş asfaltını,
çekip gidebilir miyim yoksulluğumu bilenlerden.
hiç sanmam sanmadım da zaten. annemi arayıp sordum,
çuvallayıp sokağın sırtını,
şimdi gelebilir miyim kokumu da alıp yanına.
ağzını narlayıp dedi ki: “gel oğlum gel”

sırasıyla kaybettiğim şeyleri indim bugün.
kırmızı aksaklığın yalınayak poyrazında.
yükümüzü taşıyanları unuttum yersiz.
tanrım kaybettiğimi buldur bana, yalvarıyorum sana
eskiyen rüzgârın uçuşuna kondur çikletimi.
yerimdeyim senin olmadığın üşümede
bölüşürken açlığımı, bir,i sevdim birinde olan birini
nefsimin teline dolandı nefesin, tuzsuz
kupkuru ege’nin suskunluğunu avuçladım
ortalıksız tünelinde, karanlık ellerimle

mezarlıklar dört mevsim de güzel.
gerisi boşluk, gerisi eflatun, gerisi eften püften.
söylememiş olsam hadi neyse!
unutmaktır asıl işe yarayan incir ağacı.
kaybediyorum cevabımı, çiçekTEN alnımı ödünç verince buğdaya.
eşitliğimiz, gençliğimiz, yitikliğimiz, suda balıklığımız hepsi aslında
sırasıyla kaybettiğim şeyler: evim, sırçam, dilberim.
kaç kere indik, kaç kere çıktık
bu kunduz yavruları gibi ıslak kaderi.
şimdi hüznü denesem yeridir. benim evim alt komşunun annesi.

 Mayıs 2010

Akatalpa, Sayı: 127, Temmuz 2010

HÜCUM EDİNCE SEVİŞİYORUZ

falımıza baktım
yeşil ve mor kalpler gördüm
onları oradan
almaya çalışan bir çift el
kiremitten bir oyuncak
gibi dolandı boynumuza
yalanım varsa
çatlasın sahici duvarlarım
sipere yatmışız
ayaklarımız fosfor filan
hücum edince sevişiyoruz
tek silahımız bu

RENK İDİM / YEŞİL

bir şehri düşününce en güzel taklalarını atar güvercinler
yeniden alevlenir dar merdivenlerin çıkışı
olmamışı çağırır terastan kürt çocuklarının ıslıkları
kaçma gördüm seni güzelliğinden
yığıntılarını ve ağzının yalnızlığını ver onlara

şehri düşününce bir bir silinir bunlar
en yoksul en yokuş en soluyan yerleri
ılıklaşır sonbahar gelişi bükülür kışın
birkaç salkım bakışın gülüşmesi ile biter gün
çaydanlığın altı kısık ateş kısık ateşin üstü anne

hayatı eritir bahçıvan arabaları mahallenin orta yerinde
bir şehri düşününce ondan habersiz
günahlarını sevaplarından çıkarır komşular
kabuk bağlayan renklere sığınır  güneş
sessiz sessiz ilerler güzelliğin  hizasından

boşluğunu saklayarak geçer vakit arıların evlerinde
uykulu gözlerinden ayıkla kadınlarını birer birer
dur seslenme uyusun da büyüsün kuytularımda
kaç gecedir bakışlarımı gezdiriyorum  pilleri erimiş
yudum yudum ölüyor ölüyorum  yok sularında

kuzguncuk uç bu gece serçe parmağımın ortasına
tekkesinde ters dönünce taklacı güvercinler
bir kere bir kere daha kaybolup kaldırımlarda
seni bana getiriyorlar kaç git kaç git işte durma
tanrım ellerim parmaklarım dirseklerim neredeler

renklere değdim küstüler
oysa ben de bir renk idim

bu yeşil

“Mutsuzluğun Daniskası” adlı kitabından

RENK İDİM / TURUNCU

yine aynı şeyi yaptım
telaşsız bir avuntu aradım düşkünlüğüme

bu dilin kiremitleridir seni bana getiren
inşaat atıkları ve undan bakirelerle
yalanım büyük çok büyük yalan biliyorum

büzüştürüp attığında hallerimi turuncuya
dudağımı büküp alıkoyduğun aşkım gelir
karakalem sevişmemizin ecdadıyla birlikte

sorma bunu bana Allah aşkına Çin yolculuğum
bu sesler kimin bu koro kimin korosu
zaman okçuların zamanı mı ben de bilmiyorum

yetmez mi sana varlığımdaki
bu ufacık kara filler ordusu
kaç kere söyledim zıplama ayakların incinir
maskara olmuş çiçeklerin gölünde
perçemime tutunup inerken yosma kirpikler
çekip bırakamazsın menekşelerini geriye

renklere değdim küstüler
oysa ben de bir renk idim

bu turuncu

“Mutsuzluğun Daniskası” adlı kitabından

SIRASIYLA KAYBETTİĞİM / EVİM

anlatmak olanları en kestirme yoldan.
dur başlamadım daha gerisini getirebilirim.
denemeye yeltendim başından beri,
soyundum en ince dudaklarımı ziyadesiyle.
sesim fışkırıyordu aceleden ve başka bir yerim.
evim, sırçam, dilberim.
sırasıyla kaybettiğim şeylerin işsizleri.

 “evim” kaybettiğim dilberim.

Mayıs 2010

Akatalpa, Sayı: 129, Eylül 2010


10 Nisan 2013 Çarşamba

HASİP BİNGÖL



(1981, Bingöl - )
 
       Marmara Üniversitesi’nde Edebiyat Bölümü’nde okudu. İstanbul’da yaşıyor.
       "Geleceğin Tahine Bakış: Yorgunlar Kantatı" isimli yazısı müşterek bir çalışma olan "Bir Şiirin Söylediği 2" ismiyle 2007 yılında Mayıs Yayınları tarafından yayımlanan kitapta yer aldı.
       İlk şiiri 2000 yılında yayımlandı. Şiirleri, yazıları ve çevirileri Akatalpa, Budala, Ç.N. (Çevirmenin Notu), Duvar, Edebiyatta Üç Nokta, Gerçek Hayat, İzafi, Karayazı, Lacivert, Lamure, Merdiven Şiir, Nûbihar, Özgür Edebiyat, Papirüs, Radikal, Sonra Edebiyat, Tiroj, Varlık, Vengûvaj, Virgül, Yasakmeyve vb. gibi dergi  ve gazetelerde yayımlandı.
Ödülleri:
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Kayıp Tablet (2007, Yom Yayınları)
& Poeta Non Grata (2013, İkaros Yayınları, 2000’ler Şiirinde Yürüyüş Serisi, Editör: Şeref Bilsel, İst., 86 s.)
       Çevirileri:
& Tîjbazî (Işık Oyunları) / Nurettin Durman (Zazakî, 2012)
       Katkıda Bulunduğu Kitaplar:
& 80’lerde Çocuk Olmak ("Resmi Hizmete Mahsus Çocukluğum" adlı yazısı; 2010, Yitik Ülke Yayınları, İst.)
       Kaynaklar:


BALON

Tuhaf değil mi beklemek bir köşebaşında
Şunca geçen yılın hatırına taşımak içinde
Gri kurşunlar ağırlığında uçurtmak balonu
Neden suskun sözleri şeyh adînin
Ahh yas tutmuyorum bilsen
Ahh durup göğe eğilsem


Yoksa kimse tutamaz beni burada, bu saatte
Bağışlıyorum sizi ey
Bağışlıyorum tuhaf değil mi
Bakın, havaya savuruyorum günahlarınızı bir bir
Göğe eğiliyorum fark eder elbet
Bir bir eğiliyorum n’aber


Sıkı durun bu bir şiir değil
Şaşırdınız bay hipertansiyon n’aber
İtiraf edin bunu beklemiyordunuz
Aklınıza gelmezdi balon uçurmanın sevmek olduğunu
Hadi ama kabul edin işimiz gücümüz var
Evde çoluk çocuk bir de kedilerimiz
Ne güzel renkleri vardı onların…
Lafı uzattığıma bakmayın
Bir güvercinin tedirginliğidir, anladınız onu
Sahi İsa göğe çekilmişti değil mi!..


Özgür Edebiyat, Kasım-Aralık 2011

DEVLET MALZEME OFİSİ

Rakamlarla kanun örüldü
Koçgiri 1921
1925 Şeyh Said
Takrir-i Suskunlar cumhuriyeti.
Kanun değişikliği,
Ağrı, Zilan
Anayasa değişikliği:
Dersim 1937/8


Bekleyiş.
Bekleyiş.
Yeni bir oyuna var mısınız?
Birinci Perde:
27 Mayıs 1960
İkinci Perde:
12 Mart 1971
Üçüncü Perde:
12 Eylül 1980

Teknoloji bir nimettir, netekim!

Dördüncü Perde:
1997 Şubat 28

Post
Deri
Asit
Kuyu

Uzayıp giden bir döngüdür ah democritus
Kapanmayan bir perdesin sen ey oyun!
Bir yanıyla eksik
Koruma ve dahi kollama wazifesi
Ebedidir her daim
Ve bir bahanedir herkes
Tilkinin canı çekerse taam-ı leziz bir tavuk kızartmasını.


Özgür Edebiyat dergisi, Kasım Aralık 2011

ZATÜR’RE

bir güzün kopardığı vahşetle
sundum sedeflere
birçok mihrâbı gölgeme… irkildim,
iki kapı, tekvin..
yunmadım gözümü mihnetle.
tepeler indim her şeyi
bilme mahcubiyetiyle. sesimi yıkadım
bir tar’ın üşengeç makamında.
sayamadım çok hesab, çok yağmur
sicimlerinin irkintisi.

sular taşıdım işaretler kazınmış makbere
ah bilsem hangi durakta boşluk
bekler en ince hesapla…
hangi sesler
uygunsuz bir geceyle yola…

yığılıverir zatürre nöbetler üstüme
giydim bu melankoli, malihülya gömleği.
koşumu sıkılan hayal ve
seslerin ihtirası üşütüyor hepatit yanlarımı.
rakamlardan kanun ördüm
toprağa devlet mesafeli günlerimde
oysa tutulan sensin sayıların koridorunda.


“Kayıp Tablet” adlı kitabından



*Şiirler, şairinin izniyle yayınlanmıştır.