31 Ocak 2017 Salı

ALPER DURAN


(1982, Karacaören Köyü, Tercan / Erzincan- )


       İlkokulu Karacaören Köyü İlkokulu’nda, orta ve lise tahsilini Erzincan İmam Hatip Lisesi’nde, Lisans eğitimini 2004 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nde, Yüksek Lisans tahsilini 2009 yılında Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nde tamamladı. 2001 yılında Sivas İl Müftülüğü’nde memuriyete (İmam Hatip) başladı. 2005 yılında Sivas Valiliğine tayin oldu. 2010 yılında Sivas Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü’ne atandı. 2016 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürütmeye başladı. Evli ve iki çocuk babasıdır.
       Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Sivas Şubesinin il temsilciliği görevini yürütüyor.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Vicdan (2013, Be Yayınları)
      Deneme, İnceleme Kitapları:
& Mesafeler / Gayeler -1 (2012)
& Dipnotlar (2012)
& Kararname (2014)
& Fermanlar (2015)
& Sultanşehir Yazıları (Derleme, 2016)
       Diğer Kitapları:
& Sivas’ta Ticaretin Geliştirilmesi Projesi (2007)
& Yerel Yönetim Kalkınması Okuma Evleri (2008)
& Köy Kanunu Tasarısı (2009)
& Belediyecilik Anlayışında Modeller (2010)
& Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma Sivas Valiliği Modeli (2011)
& Türkiye’de Medeniyet Kurgusunda Şehir Meclisleri (2012)
& Türkiye’de Medeniyet Kurgusunda Sivas Analizi (2014)
& Türkiye Milli Hariciye Siyaseti (2014)
& Türk İslam Medeniyeti Hariciye Siyaseti (2014)
& Türkiye’de Medeniyet Kurgusunda Şehir Kitaplıkları (2015)
& Türkiye Milli Dâhiliye Siyaseti (2015)  
      

AYDIN KARASÜLEYMANOĞLU


(20 Ocak 1943, Öğdem Köyü, Yusufeli / Artvin – 30 Ocak 2017)


       Âşık Aydın Baba. Ankara İdari ve İktisadi Bilimler Yüksek Okulunu bitirdikten sonra pedagoji eğitimi aldı. Öğrencilik yıllarında başlayan çalışma yaşamını özel ve kamu kesiminde değişik görevlerle sürdürdü. Orta dereceli okullarda ve eğitim enstitüsü beden eğitimi bölümünde derslere girdi. Ankara’da basımevi müdürlüğü yaptı. Artvin Yüksek Tahsil Talebe Cemiyeti’nin başkanlığını yaptı. Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Spor-Toto Yönetim Kurulu Başkanlığına ve Teşkilat Müdürlüğüne getirildi. Spor-Toto Teşkilat Müdürlüğü sırasında, kurum adına sergiler açtı, yarışmalar düzenledi, kitaplar bastırarak kültürel etkinliklere önem verdi. Bir yazısından dolayı yargılandı.
Ankara’daki Yusufeli Kültür Derneği’nin dört dönem başkanlığını yaptı. Artvin Eğitim ve Kalkınma Vakfı, Spor-Koop ve Artvinliler Birliği kurucularındandır. Emek Matbaacılık A.Ş. yönetim kurulu üyeliği, Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş. ve Türkiye Gazeteciler sendikası denetim kurulu üyeliği de yaptı. Emekli olduktan sonra Ankara’da yayın işleri ile uğraştı. Şair, yazar, folklor araştırmacısı Şahver Karasüleymanoğlu ile evli ve üç çocuk babasıydı.  
       İlk şiirleri 1960 yılında Artvin’de  yerel gazetelerde yayınlandı. Şiir antolojilerinde yer aldı. Yeni Tanin Gazetesi’nin sanat sayfasını yönetti. Evrim, Şamar, Yazı ve Çağdaş dergilerini çıkardı ve yönetti. Resim de yaptı, on yedi karma yağlıboya sergisine katıldı, kişisel suluboya sergisi açtı.
      1960’lı yıllardan itibaren şiirleri, öyküleri ve yazıları Ahıska, Akşam, Atabarı, Atatürkçü Düşünce, Bakış, Başkent, Bonbon Papağan, Cumhuriyet, Çaba, Çağ, Çağdaş, Çele, Çıra, Çoruh, Damar, Demokrat İzmir, Denetim, Durum, Ece, Eflatun, Evrim, Filiz, Forum, Güç, Güneş, Güney, Haber, Halkevleri, Halkoyu, Ilgaz, Kim, Kitap Kırtasiye Dünyası, Kültür, Livane, Meltem, Milliyet, Oluşum, Öğretmen Dünyası, Özgür Emek, Pardon, Şamar, Tasvir, Turizm Dünyası, Türk Folklor Araştırmaları, Ulus, Vatan, Yazı, 7 Mart, Yelken, Yeni Gün, Yeni Halkçı Barış, Yeni Tanin, Yeşil Artvin vb. gibi dergi, fanzin, gazete ve eklerinde yayımlandı.
      Ödülleri: Demokratik Sol dergisinin 1974 yılında açtığı yarışmada şiir dalında üçüncülük ödülü aldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Zeyno (1970)
& Ankara’nın Havası Kirli (1972)
& Kitaba Düşman Olur Kitapsız Olan (Taşlama; 1983)
& Taş Devri Tunç Devri Puşt Devri (Taşlama; 1983)
& Şiirlerle Nasrettin Hoca (yeniden yazma, 1999)
& Atlastan Silinen Çoruh (2003)
& Düzensiz Düzen – Dörtlükler (2011, Payda Yayıncılık, 336 s.)
Öykü Kitapları:
& Farenin İdamı (1961)
& Torpilin Kim? (1979)
& Torpilin Yoksa Nah Girersin İşe (1993) 
      Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:
& Türk Gençliğine Açık Mektup (1966)
& 43. Hizmet Yılında M. Adil Özder (1973)
& Yeni Boyutlarıyla Spor (1986)
& Gelin Dost Olalım Topluma Sevgi Sunalım (1991)
& Kültürsüzlük Kültürü (2002)
& Tarihten İlginç Öyküler (2013, Özlem Yayınevi, 75 s.)
& Kafkasör Mektupları (2016, Payda Yayıncılık, 128 s.)
& Çoruh'un Gizlediği Öyküler (2016, Payda Yayıncılık, 164 s.)
& Artvinlilerin Kitapları (2016, Payda Yayıncılık, 380 s.)
       Antolojileri:
& Çoruhlu Genç Şairler (1962)
& Fakülteli Ozanlar (1965)  
       Çocuk ve Gençlik Kitapları:
& Güvercin Gülleri (1979)
& Sevgi ve Barış Anıtı (1981)
& Dağ Söyledi Gök Dinledi (1981)
& Özgürlük Özümüzde (1981)
& Öfkemi İpe Çektim (2000)
& Vadideki Tuzak
& Keloğlan Keleşoğlan
& Rakip Kardeşler
& Sihirli Çakı
& Tilki Öyküleri
& Boğaların Öfkesi
& Duygu ile Arda Çoruh Boylarında
       Mektupları:
& Duygu'ya Mektuplar (2016, Payda Yayıncılık, 112 s.)
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

BAŞTACINA TEKME ATANLAR VARDIR

Bakarsın elinden hiçbir iş gelmez
Durup, işkembeden atanlar vardır
Kimse çıkarından başka şey bilmez
Aşa motor yağı katanlar vardır

Sert-mert davrandıkça asi sayarlar
Yasaları hemen rafa koyarlar
Fırsatı kaçırmaz, gözün oyarlar
Pîreleri deve yapanlar vardır

Yolsuzluğa varsa yatkın tarafın 
Hemen artacaktır her türlü varın
Değişmez yasası budur çağların
Yağ çekip, sırt üstü yatanlar vardır

Arkası olmayan iş de bulamaz
Bilgi ve yetenek geçerli olmaz
Boynunu eğince bir engel kalmaz
Kendini bir pula satanlar vardır

Üstlerine yoktur makam kapmakta
Parti parti gezip, yağı yakmakta
Devir değişince hemen şafakta
Baştacına tekme atanlar vardır.

ELİNDEN TUTACAK BULUNUR SANMA

Çoruh’un üstüne setler çekilir
Bulanık suları durulur sanma
Gönlümüze şimdi hasret ekilir
Kökleri bir ömür sökülür sanma

Sorunlar çok kolay gelmez ki dile
Her yerde entrika her yerde hile
Ekmeğini taştan çıkarsan bile
Gurbet ellerinde doyulur sanma

Kendi sorununa sahip çık önce
Harcanıp gidersin baraj bitirce
Düzenin bozulup, mal mülk gidince
Yeniden hesaplar görülür sanma

Ekip biçtiğimiz bahçe bağları
Bırakıp, gideriz tüm mezraları
Dalında patlayan al al narları
Bir daha ambara konulur sanma

Göç başlar, yaşlı, genç düşer yollara
Baykuşlar mı konar yeşil dallara
Dağılınca ayrı ayrı kollara
Bu düzen bir daha kurulur sanma

Çözülmez sorunlar birlik olmadan
Acele et baraj suyla dolmadan
Sonuç alamazsın tavır koymadan
Bu lokmayı kolay yutulur sanma

Yamaca kurulan evlekler nerede?
Böyle dürüstlüğün olduğu yerde
Barajlar yüzünden düşünce derde
Halimiz hatırımız sorulur sanma

Vadiler su ile dolar anında
Güzelim meyveler kalır dalında
Bir daha Doğu’nun Kırkpınar’ında
Zurna ötüp, davulvurulur sanma

Kendi yaranı hep kendin sararsan
Güç birliği edip hakkın ararsan
Yetkili olandan hesap sorarsan
Kolay kolay belin bükülür sanma

Düzen bozulacak ilçe kalkınca
Devlet istimlakı düşük tutunca
Baraj halkımızı tek tek yutunca

Elinden tutacak bulunur sanma  

29 Ocak 2017 Pazar

NEŞET KARAÇALTI


(1939, Amasya - )


       Yüksek okul mezunu olup ilk şiirini 1953 yılında Türk Sanatı Dergisinde yayımlandı. 1957 yılında Amasya'nın ilk Edebiyat dergisi olan “Gençliğin Sesi” dergisini çıkardı ve aynı yıllarda Samsunlu arkadaşlarıyla birlikte “Filiz” ve “Adım” dergilerinin yayın kurulunda görev yaptı. İlk şiiri Bestekar Cavit Ersoy tarafından bestelendi. Samsun Atakumda yaşıyor.
Ödülleri: 1958 yılında Amasyada düzenlenen şiir yarışmasında birincilik, 2007 yılında Balıkesir Ayvalıkta yapılan şiir yarışmasında birincilik, 2011 yılında Amasyada düzenlenen Mihri Hatun Şiir Yarışmasında “Mihri Diye Mihri Diye” şiiri üçüncülük ve yine 2012 yılında Amasyada düzenlenen Mihri Hatun Şiir Yarışmasında ikincilik ödülü aldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Filizlenen Arzular (1954)
& Yeşilırmak Kıyısında (2008, Barış Gazetesi Yayınları, Samsun)’
& Küçük İstasyonlara Ağıt (2009)tı
& Amasya’dan Giderken (2012, Cem Ofset, Samsun)
      Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:
& Samsunlu Şair Ruhi Göktekin (Kısa Yaşamöyküsü) (2011, Barış Gazetesi Yayınları, Samsun)’
     
Şiirlerinden Seçmeler:

DURAKLARDA

Bütün duraklarda yeniden ayrılık oluyorum
Bir telaş içinde koşmalar, el sallamalar
Alıp gider her yolcu kalanların gözyaşlarını
Bir bir düşerken gitmelerin çaresizliği
Kaldırımlarda son ayak seslerinin ezgisi
Bütün duraklarda yeniden ayrılık oluyorum

Eski sokakların yıkık evlerine akşamlar düşer
Kırık saksılarda solmuş sarı çiğdemler
Hangi sevgiliden kalan sararmış bir fotoğraf
Kurumuş erguvanlar, musluğu koparılmış bir çeşme
Yanmayan sokak lambalarının üzerinde kuşlar
Susmuş çıngıraklı sesleri faytonların, atları yorgun
Bütün duraklarda yeniden ayrılık oluyorum.

Bütün duraklar ayrılık demektir ve bir ıslak mendil
Her gidenin gözlerinde gizlenmiş öyküler
Zor yaşamlarda sözdür güz yaprakları gibi
Öpülen anne ellerinde çok parça tazelenen acıdır
Bu şehrin bütün duraklarına sen diye baktım
Son akşamda giderken bu şehirden sen yoktun
Ellerimde kaldı solgun badem çiçekleri
Bütün duraklarda yeniden ayrılık oluyorum…

Bütün duraklarda özlenen sen oluyorum!

GİDENLERDEN

Ellerinde sarı buğday başakları annem
Saçlarında kına kokusu çocukluğumdan
Göğsünde sen oluyorum sıcaklığında
Kanın damarlarımda dolaşıyor

Gelin duvağın nerde annem

Toprak kokan avuçlarında hasat yaraları
Ağustoslarda susuzluğun
Kaderin miydi
Ağlamasını da bilemezdin

Büyüdüğün kağnı seslerinde bir çığlıktın annem

Ne kadar derin bakışlıydı ufacık gözlerin
Anadolu ağıtıydı kısık sesinin düğümleri
Nehirlerdin sonsuzluğunda akıp giden

Odalarda çocukluğumu arıyorum gölgen gibi
Bu süt kokusu sendendir biliyorum
Uzak tutma ellerini
Toprak kokan ellerin diyorum annem

Hangimiz uzak zamanların son mevsimindeyiz
Badem çiçeği bakışlarında kendimi gördüm
Sen gittin
Toprak kokan ellerinde hasat yaraları
Kaderin miydi annem

YAŞAMIN BOŞ KALAN SAYFALARI

Yaşamın boş kalan sayfalarında kırgınlığımız
Yazılmamış öyküler, şiirler, sessiz bir ağıt gibi
Bir yanı kopuk yüreğimizin savruk zamanlarında
Kapılardan geri dönmelerimiz utancımızdan
Söylenir şimdi dalgın düşleri uykularımızın
Ve geçmiş zaman akşamlarında kırılan kadehler
Sevgi yokluğunda gönlümüzün.
Zamansız bırakıp giden gençliğimiz
Yaşamın boş kalan sayfalarında özlediğimiz
Solmuş bütün güz bahçelerinin çiçekleri
Avuntusu boşadır beyaz papatya fallarının
Gün bugünse yaşamak istediğin
Saatler durmadan yüreğini uzak tutma sevgilerden
Yaşamının boş kalan sayfalarına bakma yeniden

Uzaklara yağmur yağar şimdi, mevsim ne olursa olsun
Düşer bir yıldız kaçıncı düşlerin kollarından zamansız
Dönülmez bir yoldayız ki gel git çıkmazında ömrün
Yaşamın boş kalan sayfalarına bakma yeniden

Yaşam denilen kısa bir ömürdür, bir nefes gibi
An bu an'dır yaşadığımız, ötesi yok
Sevgimiz duru sular gibi akıp gitsin sonsuzluğa
Ve saatler duracaksa özlediğin bırak öyle kalsın
Yaşamın boş kalan sayfalarında!

YEŞİLIRMAK KIYILARINDA MİHRÎ

Bu sabah Yeşilırmak köprülerindeyim
Kırık bir kalemin sıcaklığında
Sana şiirler yazıyorum Mihrî diye

İpek kozasında örülmüş saçların
Ne güzellikler gördün Yeşilırmak kıyılarında
Ne sevdalar yaşadın
Dönen dolaplar gibiydi şiirlerindeki çığlıkların

Güllerle sarıp sarmaladım saklımda seni
Sokak sokak dolaştık Amasya'yı
Büyüdüğün yerler bura mıydı
Bura mıydı kandiller yanarken
Yeşilırmak kıyılarında şiirler yazdığın

Yalıboyu evlerinde seni gördüm
Sulara dökülmüş düş yangını bakışların
Köprülerde yıldızlar yağardı saçlarına
Bestekâr Sokakta kaç şiir olurdun

Kaç asırdır özlemini çeker bu şehir
Son içtiğin unutulan Çırçır suyu muydu
Lokman Hekim'in gezdiği bahçelerde
Ay bakışlı gözlerinde bir nefeslikti zaman

Sordular ki bana kimdir bu hüzünlü şair
Ne bileyim gül bahçelerinde solduğunu
Sensiz kaç asır döküldü takvimlerden
Bense hâlâ ellerimdeki kırık kalemin sıcaklığında
Seni yazıyor, seni çağırıyorum Mihrî diye

Eski aşklar müzesinde seni gördüm
Billur aynalarda güz sarısı yapraktın
Ay bakışlı gözlerinde Yeşilırmak akıyordu
Gönlümüzün sularında kaç Mihrî oluyordun…

Sesler geliyor uzak maviliklerden
Dualara açılan ellerinden uçan kuşlar
Nereye gitmektedir
Nedendir gözlerinden dökülen yaşlar

Kırkikindi yağmurları yağıyor
Sen gidiyorsun
Bütün şiirlerin dökülüyor Amasya'nın üzerine
Mihrî diye

Yalıboyu evleri'nin Bestekâr Sokağı'nda
Dökülen sıvalarda ağlayan tarih gördüm
Yaşlılar özlemini tespihlere dizmişler
Seni sordum sustular, gözleri ıslak kaldı

Şimdi bahardır, gül bahçesidir Amasya
Bütün renklerde sen varsın
Bütün şiirlerde, nisan yağmurlarında sen
Kaç asır uzaksan o kadar yakınsın bize

Senin için badem çiçekleri bırakıyorum
Gözyaşlarının döküldüğü Yeşilırmak sularına
Bütün şiirler öksüz kaldı
Bütün kandiller söndü bu gece Amasya'da

Mihrî diye…