(4 Şubat 1955,
Afyonkarahisar - )
Ankara İktisadi Ticari İlimler
Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu Radyo Televizyon
Programcılığı Bölümü’nü bitirdi. TRT Türkiye’nin Sesi ve Ankara Radyosu’nda
prodüktör olarak çalıştı. Reklam yazarlığı ve yönetmenlik yaptı. Radyo Kulüp’te
Yayın Balığı, Number One Tv’de Maske ve Ruh, Kanal E’de Bay Reklam, TRT 2’de Okudukça ve Sürüş Keyfi adlı programları sundu. Posta gazetesinde köşe yazıları yayımlandı.
Şiirlerini ilk olarak Cemal
Süreya’ya okuttu ve Ahmet Say’ın yayınladığı Türkiye Yazıları dergisinde 1978 yılında yayımlandı. Milliyet Genç Şairler Antolojisi’ne
girdi. Şiirleri, yazıları ve söyleşileri Adam
Sanat, Çalıntı, Gösteri, Media Cat Advertising Age, Milliyet Sanat, Posta, Sombahar,
Sözcükler, Şiir Atı, Türkiye Yazıları, Varlık, Yasakmeyve, Yoga Academy vb.
gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.
Ödülleri:
“Gecenin İçinden” programıyla
3 yıl üst üste Cengiz Polatkan En İyi
Radyo Programı Ödülü’nü kazandı. Reklamcı olarak ulusal ve uluslararası bir
çok ödül kazandı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
&
CinAyetler (1989, Şiir Atı Yayınları, İst.)
&
O Uzak Ay (1994, Adam Yayınları, İst.)
&
Compact Risk Digital Poems (1994, Altıkırkbeş Yayınları, İst.))
&
Ürk Şiirleri (2003, Altıkırkbeş Yayınları, İst.,
150 s.)
&
Gölgede 100 Derece (jpg Şiirleri) (2014, Ve Yayınevi, İst., 104 s.)
Öykü Kitapları:
&
Touchdown (2015, Ve Yayınevi, İst.)
Deneme Kitapları:
&
Müsaitseniz Size Âşık Olabilir
miyim? (2005, Neden
Kitap Yayıncılık, İst., 159 s.)
&
Melekler Seni Seviyor (2005, Neden Kitap, İst., 168 s.)
Katkıda Bulunduğu Kitaplar:
&
Nasıl Yazıyorlar? (2014, Kafekültür Yayınları, İst.)
Kaynaklar:
A Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri
Antolojisi Cilt 5 / Abdullah Özkan – Refik Durbaş / 1999, Boyut Dosya
Yayınları, İst., s: 1082-1083
Şiirlerinden
Seçmeler:
DOĞUM
GÜNÜN KUŞLU OLSUN
Aşkı okusaydım bir tek değişirdi
havam
Geceyarısı yollara düşüp pardon
derdim
Ağzımda eskiden kalma bir yunus
Elimde şampanyadan doğma iki kadeh
Akasya bekler, öyküsündeki sırasını
Otomobil farlarını gözüme sürerim
Belki yağmurda dansederim, film
adamım
Konuşulmayan her şeyi böyle
anımsarım
Aynada kaybolur cam, sırrı kalır
Bir derinliği bir yüksüğe hapsederek
İçinde değeri yükselmiş bir çığlık
Akasyacı bekler, Asya’nın atlılarını
Bir yunus doğurur
Biri batırır
Ağzımda yeni bir tad
Tenim çağırır seni en mûsiki
Ten neni tene yar
“Ürk
Şiirleri” adlı
kitabından
EYLÜL
JPG
Biz cümleleriz gölgemiz sözcükler
Bir bütün gibi gözükürken eğilirler
Hayata dair ee! daha neler var
Güneş parlar, söner, yağmur yağar,
kar erir
Çocuklar gider, çocukluklar kalır.
Biz kavaklarız gölgemiz rüzgârlar
Elimden tutarsın yürürüz sanki biraz
korkak
Düşlerimize dair ee! daha neler var
Bundan önce bundan sonra zaman
durmuş
Oyunlar biter, oyuncular kalır
Baba ben Eylüle geldim
“Gölgede
100 Derece” adlı
kitabından
GİDERKEN
Dudaklarının tuzu hatırama değmemiş
Bana gözyaşı borçlusun, çocukluğum
olur musun?
Aşk özürlüler için haber bülteni
şimdi
Korkunç güzel, müthiş kaygan bir
sabun silueti
Yardımcı melekleriyle omzunda
gözlerini biriktiren
Gün siyaha boyarken sarı saçlarını
gülümseyen
Hayatı bir dikişte içmenin telaşıyla
büyüyen isyan
Yitirdiği şiiri gözlerinde taşıyan
peri
Huzurun cezaevinden kaçmış göz
kapaklarıma
Ağustos çiçekleri solmuş, bir hayal
kalmış odamda
Beni bana benzetmek istiyor aynalar
Cesur olsam şehrin kapısına
başımdaki tuğla
Kendi güneşin yanında, defteri açık
kadın
Ne olursun, teslim olmayalım
Hey gidi koca keyif
Kim sevmedi seni?
“O
Uzak Ay” adlı
kitabından
GÖZLERİMİZ
ÖLDÜ ÖNCE
Gözlerimiz öldü önce
Birlikte bir otele gittiler ölümle
Kimbilir kimden kalmış bir otel
eskisi
Üstünde bir tabela
Otel Böcek
Gözlerinizi sonsuza kadar
dinlendirir
Ayrılığın yüzüne yaklaştı gökyüzü
Bir öpücük bırakıp gitti rüzgar
Geceyle vardiyalı çalışıyordu sabah
Günboyu yaşlanıyordu sonra
Saatleri akrep zehirliyordu
Bir zenci kendini boyuyordu sabaha
Kötü sahafa düştüğünü bilmedi kitap
İçinde gözyaşlarından kalma bir leke
Gözlerimiz öldü önce
Doğumevine gitti şiirin biri
Süt kokulu bir çocuğun saçlarını
okşadı
Suç ve Ceza'yla süsledi vazoyu
Zaten Hüzün Hanım bir şarkıya
kaçmıştı
Zaten şarkı hüzne aşinaydı
Sevgiler yeni bir emre kadar
durdurulmuştu
Kalbim, ince bir sızıyla uyandım
sana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder