(1 Ocak 1956, Bebek köyü, Sarıkaya / Yozgat - )
İlköğrenimini Bebek Köyü'nde tamamladı. Sarıkaya Ortaokulu ve Yozgat Lisesi'ni bitirdi. Gazi Eğitim Ens. Türkçe Bölümü'nün ardından Anadolu Üni. Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi. MTA Genel Müdürlüğü'nde memur alarak çalıştı. BESAM, Türkiye Edebiyatçılar Derneği ve Dil Derneği üyesidir. İzmir’de yaşıyor.
Şiirleri Ada, Adabelen, Afrodisyas Sanat, Akatalpa, Akdeniz Edebiyat, Akpınar, Alakarga, Alelacayip, Amanos Yazıları, Anadil, Andız, Ardıçkuşu, Aykırısanat, Ayna İnsan, Az Edebiyat, Bahçe, Bakış, Berfin Bahar, Beşparmak, BH Sanat, Bireylikler, Cumhuriyet Kitap, Cüneyne, Çağdaş Türk Dili, Çalı, Çayyolu, Çıngı, Çıtlık, Çini Kitap, Damar, Deliler Teknesi, Denizsuyukâsesi, Didimbik, Dikili Ekin, Dört Renk, Duygu Seli, Edebiyat Nöbeti, Eliz Edebiyat, Emeğin Sanatı (e-dergi), Form Edebiyat, Gediz, Hâr, Havuz, Ihlamur, İdakörfez, İleri, İmece Edebiyat, İmgelem, İnsancıl, Karakedi, Kasaba Sanat, Kasaba'dan Esinti, Kerkenez, Kıyı, Kirpi, Koridor, Korsan Edebiyat, Koza, Kum, Kurşun Kalem, Lacivert, Maki, Mavi Dergi, Mor Taka, Mühür, Nif Sanat, Onaltıkırkbeş, Papirüs, Patika, Rıhtım, Sarıkaya, Sarızeybek, Sarmal Çevrim, Sert Sessiz, Sevgi Çiçeği, S’imge, Sincan İstasyonu, Sombahar, Şair Çıkmazı, Şehir, Şiiri Özlüyorum, Tay, Temren, Tmolos Edebiyat, Trabzon BKS, Tuna, Türk Dili, Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi, Ücra, Ünlem, Üvercinka, Varlık, Yaba, Yasakmeyve, Yeniyazı, Yokuş vb. dergi ve fanzinlerde yayımlandı. Şiirleriyle çeşitli yıllık ve antolojilerde yer aldı.
Ödül: Çalı Dergisi'nin açmış olduğu Yirce Şiir Yarışması'nda ikincilik ödülünü ve Yozgat Şiir Yarışması'nda ikincilik ödülünü aldı.
Yapıtları: Şiir: .*Kendi Biten, 2000 *Asuman, 2004 *Harfine, Ank.: Kanguru, 2009 *Güz Güneşi, İst.: Mühür, 2011 *Yasaklı Düşler, İst.: Komşu, 2012 *Dumanlı Kuvars, İst.: Mühür, 2015 *Ferfene, Ank.: Klaros, 2021 *Beşik Sırtı, Ank.: Klaros, 2021 *Güz Kumrusu, Ank.: Klaros, 2021 *Çıkış Kapısı, Ank.: Klaros, 2021
Ortak Kitap: *8. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali Şiir Seçkisi
Kaynaklar: BF, 18 Ağustos 2022.
Hazırlayan: Şükrü Kırkağaç
*20 Ağustos 2022 tarihinde güncellendi.
Şiirlerinden Seçmeler:
AYTEN
Türküsü
suyla gelir
Gökleri
kanat kanat geçer
Adanın
kekik kokulu taşından
Köpüklenir
yüreğim ayten
Islığın
yedi renginden
Köprü
kurarım uçurumlara
Çocuklar
gibi gülümser meşeler.
Tan
zamanı göğsünden yukarısı
Yemyeşil
otlara yakışır günküpesi
Sis
çöken kuytuların çisentisine
Güneşi
çağırdım bir öğlen üzeri
Ayteni
sordum dediler o zambak güzelini
Az
önce kaptı göklerin pirensi.
Çekildim
yine kayanın kovuğuna
Öyle
buruk falan değil içim
Bu
toprakların sürgünlerine
Su
taşıdım damarım yettiğince
Kışladım
yaz oldum tohumdan
Öğrendim
özgürlüğün gökyüzünü.
BARDACIK İNCİRİ
güz
günü
bir
çalımla geçiyor
bozkırı
sıyıran kara tren
ninem
renkleri karıçtırmış
kavanozlara
doldurmuş yazını
bir
yorgunluk çayı demlemişler
bardacık
inciri gibi
eşiğin
üstüne kurulmuş kadınlar
sözüm
bir ayar
dilime
çok yalvardım
olur
olmaz yerde görünme
sakız
ağacına vuran güneşim
çamların
arasından açılmış denize
bizden
aldılar bakır sinileri
kararmış
dediler üstelik gümüşe
karaların
altında yatarmış meğer
içine
dönük bir sömürü
kap
kacak derken elden çıktı helke
içi
akıyor denize
hem
de dokunarak geçmişine
Akatalpa, Sayı: 158, Şubat 2013
DAMÇİÇEĞİ
uzun düşün
kısa yorumu yapılıyor
bu günlerde.
kapıları gıvık evlerin
akşamları uzar gider
geniş sahanlarda yenir
tahta sofraları
ortalayan yemekler.
bestesi destesi yerinde
yaşamı koyma benim önüme
kimler üstüne söylenmiş
onca atasözleri deyimler
bastığımız toprakların
yükseliyor kanı şekeri.
dilim acıyı tanıyor
kuşdilini benden iyi biliyor
anamla babamdan sonra
hep seni sürdüm ileri
esenle gezenin yaprağını
çevirdim tam bin sayfa.
ayın üstüne su damlamış
hemen eşiğimizden başlıyor oyuklar
dam çiçekleri kökünüz dışarıda
kollarınızı uzatın yollara.
Akatalpa,
Sayı: 128, Ağustos 2010
GÜNDEM
bir gündem yaratıyor ağaç
yaprağı dala ekli
çiçeğini atıyor yola.
alınan kararların defterini
tutuyor yerin altında su.
solucan açtığı yolun
toprağından arınmış
bir sicim ay ışığında.
eğreti işlerin sokağında
kızoğlan işkolunu yürütüyor
evin yolu hep çamur soylu.
temel bizden olsun
göklerden kurulmuş çatıların
çevreni bir erdem.
bir çıkın alıç topladım
çilli kızın parmak uçlarından
ıssızlığın katmanlarına düştü yolum.
Akatalpa,
Sayı: 125, Mayıs 2010
ÖZGÜR KIL BENİ
hangi
dağ yüksektir
hiroşimadan
ne
zaman okyanustan
başımı
çıkarıp yukarı baksam
çekik
gözlerin külünü
soğutuyor
deli esen rüzgar.
toprağın
anası kadar
özgür
olmadıktan sonra
ormanların
uğultusuyla
nasıl
büyütürüz çocukları.
kıyıları
telkare gümüş işlemeli
özgür
bir allende vardı
bir
şili ülkesinde
düştü
halkın önüne
ekinlere
yel değdikçe
göverdi
buğdayın şairi
neruda
başağını uzattı nazıma.
dalgalı
saçlarında ülkenin rüzgarı
nazımı
düşün düşün damları
alnından
güvercinler uçururdu
her
sabah kalktığında.
çilemiş
otların pasını
sildi
bir atlas mendille
sömürgeci
iskemlesini kırdı yaktı
külünü
savurdu akdenizden öte.
sonsuza
açılan kapı
şu
gördüğün taşlar
bencileyin
şiiri
dini
sini aynı yamaçta
yazıyı
bozuyor gözyaşları.
silinmiş
nice yollar
çekilen
acıdan ötürü
kayıp
kuyuların kapağı
bize
kaç im uzakta
öncesi
sorası bir tarih
işte
asılı duvarda.
TAÇ ÇEVİRME
tıngır
elek tıngır sac
günlerim
geçti
çadır
kurdum gurbet ele
çatlak
küplere
yapıştırdım
dilimi
değişti
yüzümün rengi
yan
işlerin
ucu
hep yere değermiş
toprağın
derdi kaldırımla
gecenin
karanlığı
sinmiş
atımın donuna
poyraza
dökmüş yelesini
kalay
tutmuyor sahanlar
bakırın
tadını küle değişir
gereksiz
yere katılan boya
sülüklü
çayırın suyunu
ılıman
dilimle yokluyorum
gün
kapısı taç çevirme
Akatalpa, Sayı: 170, Şubat 2014
YAZILIM
kimse
bilmiyor
yarım
elmadan düşen çekirdeği
dudaktan
soyutlanmış öpücük sandım seni
içim
kırk yasin okumalı bir cüz
kırk
birincisi yeni patlamış bir gül
yağmura
yaslı dağından süzüldüm
bağına
varana kadar göğsümün üstü taş yığını
oysa
saçlarını taradığın aynada saklıyım ben
kaynağımızdan
gelen ışığın evreniyle bir kuytularımız
bir
düşün yumağını sardım üstüme
dilime
bir harf ekle
yazılım
hatası dediğiniz benler
aslında
duruyor yerinde
kumaşın
biçiminden havlanmış topucuğunu
kimselere
göstermeden kopardım yine
göz
seğirmesi kirpiğini düşürdüm yere
bir
yıldız kayar
hiçliğinden
söz eden olmaz bi kere
sen
olursun yazılımsız ağaran günlerin parıltısı
hiç
bilmediğin bir ülkede yaran derinleşir
önce
seni çekerler kuyuların içine
suskun
bir adam oluruz bizler
uğultusu
gelen ormanlardan yürüdüm
daha
bir yol bulamadım kendime
Akatalpa, Sayı: 162, Haziran 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder