(24 Ocak 1982,
İstanbul - )
İlk, orta ve lise eğitimini sırasıyla Hasan Ali Yücel İlkokulu, Ata
Lisesi ve Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladı. İki yıl Yıldız Teknik
Üniversitesi Makine Fakültesi Gemi İnşaatı Mühendisliği Bölümü’ne devam
ettikten sonra 2002 yılında buradan ayrılarak Galatasaray Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi, öğrenci değişim programıyla bir
dönem Paris 1 Panthéon-Sorbonne Üniversitesi’nde okudu. Haziran 2008’de
Galatasaray Üniversitesi’nden mezun oldu. 2015 yılında şair Bengü Özsoy ile
evlendi.
İlk şiiri küçük İskender tarafından Varlık dergisinde “Rimbaud'larla Baş
Başa” adlı sayfalarda yayımlandı. Ayrıca Yasakmeyve dergisinin “Şairin Genci”
adlı bölümünde Selim İleri ve Haydar Ergülen'in birer takdim yazısıyla beraber
üç şiiri yayımlandı. Şiirleri, Bireylikler,
Esmer, Gard Şiir, Harfadam, Hayâl, Kaçak Yayın, Karagöz, Mavi Liman, Özgür
Edebiyat, Papirüs, Rüzgâr, Varlık, Yasakmeyve, Yazılıkaya, Yeniyazı vb. gibi
dergi, fanzin, gazete ve eklerinde yayımlandı.
Ödülleri:
“Ontopoetik Yumak” adlı ilk kitap dosyası, 2006 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri'nde dikkate değer görüldü. “Yağmuru
Bekleme Odası” adlı dosyasıyla 2007
Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü’nü kazandı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Yağmuru Bekleme Odası (2007, Varlık
Yayınları, İst., 88 s.)
& Oysa Bu Yapraklar Beni İyileştirmeyecek (2014, Komşu
Yayınları: 210, Yasakmeyve Şiir Dizisi: 138, İst., 200 s.)
Şiir
Hakkındaki Düşünceleri:
ü “Bence şiir,
birinci tekil şahsın icraatı zaten. Bu anlayış üzerinden eklemek istediğim bir
şey var ki bunu da ölümün benim şiirimdeki kurucu konumuna bağlayabilirim
belki. Bana göre şiir; ne öğretilebilir, ne de öğrenilebilir bir şeydir. Bir
şairden, şiir yazmayı öğrenemezsiniz. Olsa olsa; şairliği sosyal bir statü
olarak kullanmayan, sadece bir sıfat olarak taşımayan, bizatihi ruhundan önce
bedeni şair olan birinden hayatta kalmayı öğrenebilirsiniz. Hiç kan bağınız
olmayan birine tutar baba dersiniz, abi dersiniz, kardeşim dersiniz. Hayatta
kalmayı öğrenirsiniz, öğretirsiniz; usulünce can çekişmeyi, kırılmadan aynaya
bakmayı, vakitlice ölmeyi; ölü bedeninizi, ölümünüzü, ölülerinizi kâğıda yatırmayı
ve daha başka bir sürü dikey şeyi. Bu manada; şiir, kâğıda yatırdığım ölümdür.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder