AYIP
-iyileştir
yaramı,
mumun
yanına bir mum daha koy,
akınca
gözyaşın karışsın küllere ölüm
sabrını
verecek ateşlerden kurtulmuş mesih,
arınsın
günahtan dudakların diye, tüm yalanlarını bağışlayacak geceye,
geceye
bak çıkarmış dantelasını
en mahrem yerimden öpüyor beni
-mumlar
söndü,
kasıklarımdaki
bu ağrı neden şiddetli
göğüslerimden
çekiştiren çocuk
sevmemeli
dünyayı uzun uzun
çoktan
terk edilmiş yüreği okşarken
ve
zevkten dönerken mihrabına rahip, kaçıncı yalana bağışlandım,
asıldım
hançerinden
-ah
maria
gökyüzüne
nefes ver, çoraklaşmış
bedenini
sulandır, bu yara iyileşmez
sen unutmazsan eğer
AYNA
taş
gibi içimdesiniz
yüzünüzün
aynası olduğum
yalan,
ancak kendimi onarabilirim,
o
acı hep bildik yerimde
açılmamış
bir odadır oysa içiniz
adım
unutulmuş bir coğrafyadır,
bir
elmanın yarısı olmak bundan zor
kumsalını
yalayan deniziniz,
iyileştirmiyor
ağzımın derin
çukurlarında
bekleyen izi,
tam
da şimdi gitmelisiniz, yazmalısınız
bir
yüreğin diğerinde bittiğini
çok
yüzlü ayna öldü ve yağmur koca bir
gürültüdür
ayrılık için
ÜZÜNTÜ
dili
küflü zamanlardan
düşüyor
benzerliğimiz,
bilmiyor
içimi yaran ustura
körlenir
onun da serüveni
ah
neden,
her
evin bir acısı vardır
bahçesinde
Aydanur Saraç
*Şiirler, Aydanur Saraç'ın izniyle yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder