(24 Ağustos 1953, Limasol
/ Kıbrıs - 28 Haziran 2016, Lefkoşa / Kıbrıs)
19 Mayıs Lisesi’nin ardından İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünden mezun oldu. Çeşitli okullarda
14 yıl öğretmenlik yaptı ve 1991 yılında emekli oldu. Tedavi gördüğü Lefkoşa
Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 28 Haziran 2016 tarihinde yaşamını kaybetti.
İlk şiirleri Limasol’da “Kaynak” dergisinde yayımlandı. 1984 yılında
“Köşede Durmak” adlı oyunu LTB’nin düzenlediği yarışmada ikincilik aldı; 1985 yılında
ise sahnelendi.
Şiirleri İngilizce, Yunanca ve Almanca’ya da çevrilen Filiz Naldöven,
Afrika gazetesinin “Pazar” ekinde haftalık yazılar yazdı; “Arka Bahçe” adlı
edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yürüttü.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Sevgiden Doğma (1987)
& Mağma Mavera (1994, Işık Kitabevi)
& Aşk Beni Yıka (1999)
& Hafızalı Doku (2013, Khora Yayınları, 94 s.)
& Su Ağacı (2014)
Kaynaklar:
A http://filiznaldoven.blogspot.com.tr/
Şiirlerinden
Seçmeler:
MAVİ
ZOR ALACA
Çıkar dedim içteki zıbını çıplan.
Efkarı şiirle bozduğum akşamüzeri.
Nasıl geçilir o mavi zor alaca. Bilirim
girilecek geceye delik deşik apaçık. Ne giysen tarazlanır ne örttüysen ayrılık.
Ruhuma okuttuğum hasret yazılı sudur.
Köşede oturur
yaşlı kadın anlatır: hiç dönmedi gitti
gideli şarap tütmedi koynum sabahları velhasıl..Yasemin serptim yastığına ve
akıttım çarşafa
güldamlası.
Kimse aldırmaz buna yaralanmaz abası.
İncinmez teni öpmekten
ful kokulu ağızı.
Saklı tutsak yarayı neye yarar. Aniden ve
hınçlıdır kanama söz
incitir geçmiş sandığımız zamanı. Çürür
ortaklaşa okşayan el
hatırayı.
Beklerim gölgemdeki çocukla bir çıngı
uzatsın yüzünü aşk.
Selvilerin altında - Hrisanti’nin - yaz
günü serin. Serpme attım öten kuşu koydum beklerim.
Aşağıda çingeneler sevişir şarkı söyler
dövüşür.
Hünk vurur ağlar Cemal nene süpürür
barakayı. Göç etmem hiçbiryere, sen burada bu toprağın altında, ah oğlum ah
oğlum...
Ahhh !..
Uyumaz gene göynümün gözü ağrır yarası.
2007
U
Z A K T A Y I M
İşte önceden sonraya kaldı her şey
ertelendi.
Aradayım dereye düşüyor bütün yazılar
ıslak. Kış da değil tamamıyle. İki yanda aşk çölleri çölleri..
Şimdi ne rakkase dönüşü uçuşan eteklerim ne
bacaklarımdaki ter. Yine yürüyorum oradayım taa
sonsuz yangınlığında aşkın...
Uzaktayım. Herşeydi o yaşananlar.
Uzaktayım...
Sayamam hatırayı dökecek yerim de yok..
Böylece yurtsuzdur aşk, sokaktadır.
Çok soğuk çıkamam evden şimdi. Yaşlandım
mı,
hayır yaşlanmadım.
Söz vermiyor baktığım ayna gelecek diye o
aşk.
Bekle sen dedim bekle,nasılsa
alıştın...Nasırını kazı önce deş iltihabı.
Geçemezsin bu suyu böyle çıplak
ardışık..Teninde sevişir şiir vebali asılıdır günahın.
Hiç kalır yanında yosmalar bu divane
vakarın.
Ya ölürsem tam ortasında suyun. Af
dilemedim henüz ihanetim için ne de affettim kendimi...
Bir daha açıp okumalıyım mektupları.
Söz vermiyor baktığım ayna temize
çıkaracağına beni.
En delisiyim, şaibelisi aşk kabilesinin...
Yıldızların altında oturursak
belki...Sabaha karşı olursa yüzüm dip karanlık, iki masum zanlıyken gözlerim...
Biri uzatmalı elini...Söylemiyor baktığım
ayna
ne çölden ne yangından vazgeçeceğimi...
2007/Lefkoşa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder