(15 Ekim 1991,
Çivril / Denizli - )
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Türkçe Eğitimi Bölümü’nü bitirdikten sonra İzmir’de Türkçe öğretmenliği yapmaya
başladı. 2011 yılında Muğla’da “Albatros” adlı edebiyat ve kültür dergisini
kurdu. 2014 yılında ise “Sadece” isimli şiir fanzinini çıkardı. Çeşitli
kurumlarda kendi yazdığı tiyatro eserlerini sahneledi. Çeşitli yerel
gazetelerde köşe yazıları yazdı ve yazmaya devam etmekte. Halen İzmir’in Kiraz
ilçesinde Türkçe öğretmenliği yapmaktadır ve Ege Üniversitesi Gazetecilik
Bölümü’nde öğrenimine devam etmektedir. İzmir’de yaşıyor; evli.
Şiirleri ve öyküleri, Koza Düşünce,
Lacivert, Şiiri Özlüyorum vb. gibi
dergilerde yayımlandı / yayımlanıyor.
Ödülleri:
“Yalıçapkını Sarıya Boyanır Ayçiçeğinden” isimli öyküsüyle
2016 Dikili Köy Enstitüleri Konulu Öykü Yarışması’nda üçüncülük ödülünü aldı,
ödül alan öyküsü, “Öykülerin Işığında Köy Enstitüleri” adlı kitapta yer aldı. “İlkyazın Su Kuşu” adlı şiiriyle 2016 Vahittin Bozgeyik Şiir
Ödülleri’nde dikkate değer bulundu.
“Dudak Payı” adlı dosyasıyla 2016
Arkadaş Z. Özger Şiir Yarışması’nda dikkate değer görülerek adının anılmasına
karar verildi. 2016 Raşit Kara Şiir Ödülleri Jüri Özel Ödülü’nü ve Hayata
Tutunma Öyküleri 2016 Öykü Yarışması üçüncülüğünü aldı. 2017 yılında "Kuşlar
Cesetken Ne Düşünür İbrahim?" adlı öyküsüyle 6. Homeros Öykü Ödülü’nü "Ihlamura Vuran İkindi" adlı
şiiriyle Bornova Belediyesi’nin düzenlediği 1. Bornova Şiir Yarışması'nda
"Jüri Özel Ödülü" aldı, aynı yarışmada "İçe Geçmiş Uz
Şehir" adlı şiiri de övgüye değer bulundu.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Dudak Payı (2016, Kitapana Yayınları, 96 s.)
& Pazar Günleri Leğende Yıkanan Çocuklara (2016, Kitapana
Yayınları, 64 s.)
& Bir Yudumluk Haiku (2016, Kitapana Yayınları, 48 s.)
& Aksak Fabl (2017, Artshop Yayıncılık, İst., 72 s.)
Oyun
Kitapları:
& Ankara’nın Denizleri (2016, Kitapana Yayınları, 48 s.)
Katkıda Bulunduğu Kitaplar:
& Öykülerin Işığında Köy Enstitüleri (Seçki,
2016, Dikili Belediyesi Kültür Yayınları, İzmir)
& Hayata Tutunma Öyküleri (2016,
Akademisyen Tıp Kitabevi Yayınları)
& Guluk – Ümit Kaftancıoğlu Öykü
Ödülleri 2017 (Seçki, 2017, Sone Yayınları)
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
ARABAM
ALTMIŞ MODEL
Sabahın ayazında toplatılan sığırcık
kuşlarının en yaşlısı
Götürülürken karakola kanadındaki tek beyaz
tüyden
Dağılan toz zerreciklerine aldırmadan
çocukken
Yediği hafif tuzlu çekirdek kabuğunu
düşündü
Fabrikada öğle paydosunu beklemek gibidir
hayat
Bodrum katı pencereden gökyüzünü görebilmek
Düşte kalan bayramlarda babaannemin
gözlerinin
Kurbanlığı severken doldurduğu su bardağı
sanki
O bir kum ben toprak
Aynı suda biriktirirken hayallerimizi
Peş peşe aktı yelkovan pencerenin diplerine
Deccal bile tutamaz kesik
Parmak uçlu eldivenleriyle
Ya da bir gün
Mevsimlik işçi yevmiyelerimizi cebimizde
saklayıp
Bir pegas alsaydık isa öncesi modelden
Tanrıdan az kullanılmış
Kelepir
Temiz
“Pazar
Günleri Leğende Yıkanan Çocuklara” adlı kitabından
GODOT’NUN
ŞARKISI
Bir basamak daha çıkacakken tam da
En sevdiğin şarkının
Gereksiz introsu
Dilaltında kuru karanfiller
Ve geçmeyen saf ağız kokusu
Toplasaydın tek bir bavula sığabilecek
Küf suratlı dikenli tellerden
Bir demet gönder her akşamüstü
Siyah bir kan tadı dudağımda
Sokağımda mart kedimin gürültüsü
Demirden yaratılmış şehri aşarken
Güvercin yürekli buğday adamların
Gazetecilerin
Çiçekçilerin
Falcı kadının sakat çocuklarının
Duymayan deniz
Susmayan martı
Duvarlara çizilmiş at resimleri ardı
Sarmaşıktan doğmuş gibi
Bir pencerenin önünde seni
Sinema çıkışında
Ya da vapurda özlemek
Yaşlıların elinde naylon uçurtma
Dillerinde kaybolan ölmüş sevgili
Soba üstü yanık portakal kabukları
Suyun beyaz hali
Bardakta beta balıkları
Her şarkının sonu vardır ve
Her şarkı
Her şehirde
Hem özellikle her şehirde
Kıpırdayamaz
Yosun tutar
Duvar kilimi geyikleri gibi
Bazen susar
Soluk alamaz
İnmek kolay merdiven yüzü
Geç orgazmın outrosu
Bulutlar yağmurun sesi
Godot gelemez
Yolları kar
“Dudak
Payı” adlı kitabından
MASTAR
beklemek
ve beklenen detayın ucuza kapatıldığını
görmek
gündüz uykusuna konmuşken
perdelerinden beslenen serçen
elleri tüllerle boyanmış kadınları beklemek
gündoğumu martında
hepiniz kadar iyi kadınları
saçlarına kelebek takmış kadınları
duvarlarda resmi kalmış kad…
bakmak
ilk aşk rahatsızlığında kalbi besleyememek
harçlıkla
gidebilmesi imkansız adalar için gözlerinin
yüzgeç ihtiyacı
ağ delen
karıncanın azmine bakmak çam dalının
saçlarını tanrıya kestirmemesini
izleyebilmek
ak düştüğünde diplerine her kışta
çıkmak
esaslı bir serüven olarak çıkmak dünyadan
çırılçıplak
tesadüfen dokunduğun cadde tatlarını
emmek o şehirlerin parmağından
mahcupluğa saatler kala gazete önlerinde
yine
o eski başlıklardan nemlenen karanfil için
çıkmak sokağa rüzgârın delirdiği vakit
kıskandığı
ayaklarını gökyüzüne vura vura çıkmak
çıkmak diş sarısında ekmek soğan
keşkesizlik boyu günleri hatırlayarak
kopan avuçlarına aldırmadan eşrafı geniş
yıldızın
çıkmak
“Aksak
Fabl” adlı kitabından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder