14 Ekim 2017 Cumartesi

NEVAL SAVAK




(28 Ocak 1973, İzmir - )


       Şair Neda Olsoy’un annesi. Öğrenimini İzmir’de tamamladı. Üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldı. Alsancak Amerikan Kültür Merkezi’nde bir dönem İngilizce ve gitar kurslarına devam etti. Evlendi, ayrıldı. İzmir Bornova’da yaşıyor.
       Şiirleri, Absent, Caz Kedisi, Dikili Ekin, Eliz Edebiyat, Eskişehir Sonhaber, Karabük Bölgenin Sesi, Kaybolan Defterler, Kıyı, Kurşun Kalem, Lacivert, Lirik, Meyus, Nif Sanat, Patika, Sakız Fanzin, Silgi,  Sunak, Şehir, Şiiri Özlüyorum, Şiiristan, Tmolos Edebiyat, Yaşam Sanat vb. gibi dergi, fanzin ve gazeteler ile Kaybolan Defterler, Kirpi Edebiyat, Komplike Dergi internet sitelerinde yayımlandı. Turkısh Lıterature and Art web sitesinde iki şiiri ingilizceye çevrilerek yayımlandı.
       ‘’Siyah Avuntu’’ kitabından ‘’İsyan’’ adlı şiiri Grup Yol Yorgunu, ‘’Kırmızı (red)’’ şiiri İngilizce olarak Erkan Karakiraz tarafından bestelendi.
Ödülleri: “Kırmızı / Red” adlı şiiriyle 2017 yılında İtalya’da düzenlenen, “5. Ulusal ve Uluslararası ‘Galateo Kenti’ Nesir ve Şiir Yarışması”nın (Premio Nazionale ed Internazionale di Poesia e Prosa ‘Città Del Galateo’) “uluslararası” bölümünde Türkiye’den Volkan Hacıoğlu, Mesut Şenol, Nisa Leyla, Hilal Karahan;  Vietnam’dan Mai Van Phan; Suudi Arabistan’dan Ali Al-Hazmi; Tayvan’dan Tzemin Ition Tsai;  Irak’tan Malek Saleh ve  Hindistan’dan Sethi Krishan Chand ile birlikte birinci oldu. Şiirin çevirisi Erkan Karakiraz tarafından yapıldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Siyah Avuntu (2016, Etki Yayınevi, İzmir, 64 s.)
& Saklıçöl (2017, Artshop Yayıncılık, İst., 80 s.)
       
Şiirlerinden Seçmeler:

AŞKSIZ

on ikiyi vuruyor alsancak sokakları
ellerim özgürlüğe sallanırken
küskün bir şiir ayaklarım
dönerken izi silinen

hürriyet kokan kedilerin iniltileri
boş sokaklara asılır
bu cehennem bu ocak gecesinde
bir bildiri olur kalbim
kenarı yırtık sokaklara

rüzgar aşksız bir salıncak şimdi

“Siyah Avuntu” adlı kitabından

DOST

çatlamış yüzümde sabır
irin akıyor hayatın yollarında
ellerimi uzatsam kısalıyor
benim hiç düşlerim olmadı ki

penceremde güneşsiz sabahlar
neyin merhabası başlar güne
kime seslensem sesim kısılır
bir başına mı doğmuşum isyana

cellat işini doğarken bitirmiş
kaburgamın orta yeri kırılmış
orta yeri canım orta yeri elin izi

“Siyah Avuntu” adlı kitabından

DUVARLAR SUSAR BİR ZAMAN

erik ağacı çiçekleriyle
bahçenin kuytusunda
sevinçsiz bir çocuk

gidenle gelmekte olan
tuzlu yaz habercisi

durup dinlenmeyen acılarda leyla
bir sevgilinin
yüzüne duruyor beş bin vakit

görülmez duvarlar örülüyor
odalara taşınan hüzünlerle
sabahsız gecelere bestelenirken
yokluğun makamı

uzun sancılarda bir söz yanığı
hiç çay içmemiş gibi
içilen çaylarda anlıyor leyla
sevmenin suyu sevmekle başladığını

ve bir kedinin bilinmeyen ömrüyle

leyla-6

“Saklıçöl” adlı kitabından

HER ŞEY

ellerimi uzattığım yerde saklambaç oluyorsun
uçurumlar çiziyorum atlamaya
düşerken uyanıyorum rüyalara
severken mi ölüyorum bir soruya
beklerken beklemeyi unutuyorum arada

azıcık keçileri kaçırmışım sayarken
hesabım şaşmış kaç yaşım yaşanmışlık
bir eksiklik kesik atılan günlerde
soğuyor şimdi bıraktığım her şey

“Siyah Avuntu” adlı kitabından

      İNKÂRINDAYIM NE VARSA

                -havada kan-

simsiyah bir coğrafya
toprağında ölüler yetişen

bi doğrunun inkârıyım
isanın kutsal suyunda
şakaklarımda güz rengi veda
havada kan
vazgeçtim arınmalardan
ben paramparça günahlarımla

kefenleri doğudan batıya
durmadan bir coğrafyanın sarıldığı
ellerimizin hüzünlü yorgunluğu

havada sala
bense inkârındayım ne varsa

yüzünde açılmayan pencerenin
gözlerinde gezinen suskunluğun
ağız dolusu isyanında

yolların üstünü örten ey acı
kaç gonca büker boynunu
durmadan sevişmeyi unutturan                                                              
kıçımızı üşüten
başı önde yoksulluğa
                
acırken biraz da üşüten
bardakta çay biraz da mey
her düşenin katili biraz da herkes

havada aksi kan
ağıtlar dolusu acıyla

“Saklıçöl” adlı kitabından

KOPAN HALATLAR

çiçek döker yorganlar
çocuklar ardına
odalara çekilir kireç kokusu
burnumun direğinde ölümün yası

limon sarısı bahçeler
dağlar nehirler
anlamak istiyorum
bir insanın sustuğu yeri

yağmuru dinmeyen ülkemde
soğuk taşlara yaslanıyorum
sadık bir köpek gibi sırılsıklam
ve sevgilimin korkularına

anlamak istiyorum
kirli cesediyle bir şairi

“Saklıçöl” adlı kitabından

*Şiirler, Neval Sadak'ın izniyle yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder