15 Kasım 2012 Perşembe

Harun Atak / Tekvin ve Hiçlik Kitabı ya da Ah



Harun Atak / Tekvin ve Hiçlik Kitabı ya da Ah

Harun Atak’ın 2012 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’ne layık görülen ‘‘Tekvin ve Hiçlik Kitabı ya da Ah’’ isimli dosyası, Varlık Yayınları’nca yayımlandı.

Harun Atak, 1990 Çankaya doğumlu. Eskişehir A.Ü. Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi. Varlık, Kitap-lık, Yasakmeyve, Şiirden, Sincan İstasyonu dâhil, çeşitli edebiyat dergilerinde ve fanzinlerde şiir, yazı ve söyleşileri yayımlandı, yayımlanmakta. ‘kan-dil şiir şeysi’ni hazırladı. Spleen Fanzin’i yayımlıyor... Haziran 2012’de yayın hayatına başlayan Noktürn Yayınları’nın Genel Yayın Yönetmenliğini üstleniyor. 2009 Cemal Süreya Şiir Ödülü’ne değer görülen dosyası “Gecel” Komşu Yayınları’nın Yasakmeyve Dizisinden kitaplaştırıldı(Mayıs, 2010). Ayrıca Gecel’in yayımlanışının ilk yılı hasebiyle, numaralandırılmış özel baskıyla sunulan Türk-İtalyan ortak yapımı “Neoclassic Nokturnes For The Gecel” Neostage Şiir Albümü bulunmakta. 2012 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’ne layık görülen ‘‘Tekvin ve Hiçlik Kitabı ya da Ah’’ isimli dosyası, Varlık Yayınları’nca yayımlandı(Kasım, 2012).

Kendi deyişiyle: "Ben bitimliliğinin farkında, bununla çoktan barışmış; bir göz, bir kulak olarak dünyanın imgesel bir resmini çıkarıp izlenimlerini aktardıktan sonra, bunun içsel doyumuyla göçüp gitmeyi düşleyen bir ölümlüyüm. Varoluşumu kazmak, yegâne saplantım. Bu esnada gördüğüm, hissettiğim açmazları, dilim döndüğünce işaret etmeye çalışıyorum. Labirentler kurmak değil şiir bende. Labirente dalmaya korkmak hiç değil. Çıkış noktasında, alevi kendini ışıtmayan bir kandil olmaya özeniyorum sadece."

(Tanıtım Bülteninden) 

Akordeon ve Yasemin

Ben orda hep çıplaklığın ikindisiyim
Köpüğün terkisinde
Ah’a büyüyen sütüyüm, boynunun

Kokunun buğusuyla açıldığında masal

(Ah: Run ki çölüdür kendinin…)

Ben orda hep sarılırım gecenin öznesine
Esrikliğine ılgımların
Soyunduğunda kasıklarını ekimperi

Akordeona saçar büyüsünü Parlement
Kadehin tekil yazgısına bölünür şarap…

Akordeon: Yasemine ve ah’a susayan
yüzüdür, Meryem’in

Sorpresa! Coincidencia!
Çarpıştığımız bâtın ayna! Ve infilak!

Yasemin: Ki rüyasıdır ah’ın.. Berrak
Ben orda hep külün çıplaklığıyım...


Ceyl’an için Romance

Ceylan Ertem’e

Siz orda bana hep saydam akşamüstleriydiniz
Sonsuzun ipeğinde
Sönümsüz sombaharıydınız çançiçeklerimin

Ayinler, ikonalar, süt ırmakları

Ben orda size dökülen söğütlerin ıslığıydım hep
Minör ıslaklığına
Narçiçeğinin yüzünde balkıyan ilkyaz tülünün

Teninizin sim halesinde ürperen mumlar
Yağmurun koruyken suskunun burçlarında

Sombahar: Tek çizgiye sahip bir Matisse kadınıdır

Gölün salıncağı diyedir yakamozların kanatları
Solukluğuyum dolunay soluğunun, ritmik

Siz orda bana kıyısıydınız gökyüzünün
Öpüştüğünde yörüngesi ağların
Sesiniz silerdi ah’ın siyah hayaletini hep

Ten ki: Magmadır! Anımsayın..

(Yokuşun mührünü taşıyor kirpiklerinde)
Yaylılar ve requiem! Tortu ve kovuk!
Ben orda size hep bir tutam küfle yıkandım…

Kuyu ve Cenin—

i.

Suyun uykusudur, kuyu.

ii.

Bozgunun konsolları geziniyor oyukta. Çöküntü. Magmanın kovuğunda yankılanan iç ses: Cenin. Suyun tinine mezamir. (Yoğruldukça, sarıldıkça uğultusuna) Kıpırtı yok—

iii.

Titreyen mürekkep, billûr saydamlık, kamaşan irisi ücranın. Sisi kuşatan. Noktalanırken düşüyor katılığına siyahın. Boşluğun irinli gövdesine.. Delindiği yerde sivrilen: körkalyonağrısı.

iiii.

Ve burkulan sudan geriye duman kaldı tek. Körlük: Özenle ördüğü. Aynanın sırından bölündü sessizlik. Zemberek. Akrebin araladığı Araf’ı yokladık. (Sesler; çarpıyordu orda, kendi tabutuna.) Cehennemin tenine vurduk sonra. Tırnağın çelimsiz labirentlerinde beş duyu: Kanatarak yırttı kemiği. Çiziğin yarasına sızladık.


Kitab-ı Terk

Beni kendime ağrı diye yonttuydular
Tuttum, sıkıntıyı üfledim sırrıma

İrkildi arzuyla soyunan perdeler
Kiri kendime ilah bildim de içtim zehri

Dedim: Bu ziyan ilk çağrısı siyahın
Ah! Ben beni bana hep sustum

Belleğimdeki yangının yankısıdır
Dinmeyen hıçkırıkları zakkumların

Beyaz ışık huzmesini kıran leke ve is
Yığıldıkça karartır tohumun gümüşünü

Dedim: Alın bu sıcak, yassı taşları
Durgun sularında sektirin içinizin

Titreşimler salsın budağın gövdesine
Gözyaşıyla inilen odağına çeperin

Dedim: Sildim adımı Kitab’dan
Ah! Bilin ki kendime terkim artık

*Şiirler, Harun Atak’ın izniyle yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder