15 Eylül 2018 Cumartesi

Roman Kahramanları, Sayı: 1, Ocak/Mart 2010




Merhaba

Onlar ikinci bir hayatın kahramanları. Hem gerçek yaşamın içinden çıkan, hem de o yaşamın “rutin”, “sıkıcı”, “günlük” edimlerinden uzak, ama daha çok seçilmiş olayların, seçilmiş hikâyelerin, seçilmiş ruhsal ve duygusal hallerin içinde yaşayan kişiler; roman kahramanları. Hem bizden birileri, hem değil… Hem çok tanıdık, hem biraz yabancı… Hem alabildiğine gerçek, hem olağanüstü…

Gerçek yaşamda hiç kimse birbirini bu denli derinlemesine tanımaya, anlamaya ve çözümlemeye çalışmazken, kâğıt üzerinde karşımıza çıkan bu kişileri keşif yolculuğunun böylesine cezp edici olması belki de bu saydığımız karşıtlıklardan!

Onlar hakkında söylenecek her sözün, kurulacak her cümlenin, birinden ötekine geçerken değişeceğini biliyoruz. Raskolnikov hakkında söylenecekler ile Anna Karanina için söylenecekler kuşkusuz farklı. Tıpkı gerçek yaşamda insan ve ruh çeşitliliğinin sayılamayacak denli çok olması ve her biri için yapacağımız yorumların değişkenliği gibi.
O yüzden her roman kahramanı, yeni bir insanın ruh dünyasının kapılarını açacaktır önümüzde. Roman kahramanları üzerine ortaya atılacak genel geçer önermeler, bir yerde mutlaka tökezleyecektir. Belki de bu nedenle yapılabilecek en iyi şey, her bir roman kahramanı hakkında derinlemesine konuşmayı, yazmayı, düşünmeyi ve tartışmayı başarabilmek olmalı. Genel ve kuramsal sonuçlara da böylesi bir sürecin ardından varılmalı.

İşte, dünya edebiyat tarihinin uçsuz bucaksız derinliğinde tanıdığımız o kahramanlar hakkında bir dergi çıkarma hikâyemiz bu düşüncelerle başladı. Her sayımızda iki yerli, iki yabancı roman kahramanı üzerine dosyalar hazırlamak fikri hemen ardından doğdu. Yazıların yalnızca edebiyatın penceresinden yaklaşmaması gerektiğini düşündük sonra. Roman kahramanı dediğimiz, insan ruhunun bir suretiydi madem, ona psikolojiden felsefeye, edebiyattan tarihe, hukuktan antropolojiye insan bilimlerinin farklı dallarının bakış açılarıyla yaklaşmak daha anlamlı olacaktı… Bu ilk sayıda yoğun olarak edebiyatçıların kalem oynattığının farkındayız, ancak gelecek sayılarda sözünü ettiğimiz farklı yaklaşımlara yer vereceğimizi şimdiden duyuralım…

Roman Kahramanları’nın sonraki sayılarında, akademik yazılara yer verdiğimiz kadar, deneysel ve edebi ürünlerin de bulunmasını istiyoruz. Sınırlarımızı ve ufkumuzu geniş tutuyoruz. Ocak sayımız yeni doğan bir bebeğin ilk adımları sayılırsa, önümüzdeki aylarda tüm okurlarımızın, edebiyatçılarımızın ve bilim insanlarımızın katkılarıyla adımlarımızı büyütmeyi ve sağlamlaştırmayı umuyoruz…

Bu ilk sayıya katkıda bulunan herkese teşekkürlerimizle…

İÇİNDEKİLER

Bin Hüzünlü Haz / Hasan Ali Toptaş
Alaaddin’in Peşinde: Bin Hüzünlü Haz’da Varlıkla Yokluk Arasında / Pelin Aslan
Ben Alaaddin’im diyebilirim / Sibel Ercan
Alaaddin hâlâ bulunamadı mı? / Elif Türker
Alaaddin ardında iz bırakmayan kör bir salyangoz olmuştu / Mine Söğüt

Mahmud Ersoy / Kurtlar Sofrası / Attilâ İlhan
Örnek ve öncü bir roman kahramanı: Gazeteci Mahmud Ersoy / Öner Yağcı
Kahraman Gazeteci / Erendiz Atasü
Bir inkılâp şehidi: Mahmud Ersoy / Gönülden Esemenli Söker
Mahmud Ersoy: Attilâ İlhan’ın özlediği aydın tipi / Tülin Arseven

Meursault – Rieux / Yabancı – Veba / Albert Camus
Albert Camus’nün Yabancı ve Veba’sında Roman Kişileri: Meursault ve Rieux / Nedret Tanyolaç Öztokat
Meursault’nun hiçleşme yolculuğu / Feridun Andaç
‘Absurde’e başkaldırıyoruz, o halde varız! / Ali Bulunmaz

Nemeçsek / Pal Sokağı Çocukları / Frenc Molnár
Einstand Ne Demek Nemeçek? / Şiirsel Taş
Sermaye konuşunca çocuklar kaybolur / Jaklin Çelik

Serbest İncelemeler
Beckett’in Fotoğrafı / Leyla Erbil
Yalanı, Yazınsal Gerçeğe Dönüştürmek / Ahmet Oktay
Öte Dünya Kardeşlerim / Sevin Okyay
Kahramanım Maigret / A.Ömer Türkeş
Şövalye Dö Pardayyan / Gün Zileli
Cevdet Bey ve Duygusuz Oğulları / Feryal Tilmaç
Romancılar da kahramandır / Enver Aysever

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder