31 Mart 2020 Salı

AYNUR DİLBER


(Trabzon - )

KTÜ Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul’da öğretmenlik yapıyor.
Şiir ve öyküleri Ayasofya, Dergâh, İtibar, Muhit, Post Öykü gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları: Öykü: *Az Hüzünlü Bir Yer, İz, İst. 2018.
Kaynaklar: İz Yayıncılık internet sitesi, erişim tarihi: 31 Mart 2020.

26 Mart 2020 Perşembe

MUSTAFA KUTLU


(6 Mart 1947, Kuruçay, Ilıç /Erzincan - )

Yazar. Sulhiye Hanım ile nahiye müdürü Nurettin Kutlu’nun oğlu. Çocukluğu babasının nahiye müdürlüğü yaptığı Erzincan köylerinde geçti. Babası 1953 yılında emekliye ayrılınca ailece Erzincan’a yerleştiler. Orta öğrenimini Erzincan Lisesi'nde (1964), yüksek öğrenimini Erzurum Atatürk Üni. Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamladı (1968). Erzurum’da çıkan Adımlar dergisinin  yayımına katkıda bulundu. Tunceli Lisesi'nde ve İstanbul'da Vefa Lisesi'nde Edebiyat öğretmenliği yaptı (1968-1974). 1974 yılında öğretmenliği bıraktı ve yayıncılığa başladı; 1979-1982 yılları arasında Hareket Yayınları ve Hareket dergisinde yöneticilik yaptı. Kuruluşuna katkıda bulunduğu Dergâh Yayınları'nda çalışmaya başladı. Dergâh Yayınlarınca çıkarılan Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'nin yayın müdürlüğünü 2. ciltten itibaren üstlendi ve ansiklopediye çok sayıda madde yazdı. (8 cilt, 1976-1998). 
İlk hikâyeleri İstanbul'da çıkan Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde çıktı (İlk hikâyesi: O, 1968). 1979-1982 yılları arasında bu derginin yazı işleri müdürlüğünü yürüttü. Dergâh dergisinin genel yayın müdürü oldu (Mart 1990). 1986 yılından itibaren Zaman gazetesinde "Bir Demet İstanbul" başlığı altında şehir yazıları yayımladı, 1995'te Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığına başladı. 
1980’lerin ortasından sonra sinemaya yöneldi ve senaryolar yazmaya başladı. TRT’de dramatik belgeseller yazdı. Divan-ı Lügati’t Türk’ün bulunuşu ile ilgili “Bir Kitabın Hikâyesi”; Divan Edebiyatı Müzesi ile ilgili “Müzedeki Şiir”, bağlantılı bir belgesellerini yazdı. Selim ileri ile beraber Pazartesi Hikâyeleri’ni hazırladı; birçoğu çekildi. “Kurtar Beni” Halit Refiğ, “Kapıları Açmak” Osman Sınav tarafından çekildi  ve her ikisi de ödül aldı. TGRT’de yayınlanan “Ufukta Bir Ağaç”ı yazdı. Ömer Seyfettin’in Yalnız Efe’sini senaryolaştırdı. Kanal 7’de (Ekrem Işın’la birlikte) “İstanbul Tekkeleri” ve TRT-1’de “Bir Kitabın Hikâyesi: Müzedeki Şiir” programlarını hazırladı. “Uzun Hikâye” isimli eseri 2012 yılında Osman Sınav’ın yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarıldı. Evli, iki çocuk babasıdır. 
Şiirleri, öyküleri, yazıları ve söyleşileri Adımlar (Erzurum 1970-72), Altınoluk, Baran, Dergâh, Düşünce, Edebiyat Ortamı,  Genç Birikim, Genç Doku, Gerçek Hayat, Hareket, Hilâl, Hisar, İktibas, İkindi Yağmuru, İslâm, Mavera, Milli Gençlik, Türk Edebiyatı, Yeni Şafak, Yönelişler, Zaman gibi dergi, gazete ve eklerinde yayımlandı.
Ödül: “Yoksulluk İçimizde” ile 1981 Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Hikâyecisi Ödülü’nü, “Ya Tahammül Ya Sefer” ile Türkiye Yazarlar Birliği 1983 Yılın Hikâyecisi Ödülü’nü, “Uzun Hikâye” ile 2000 Türkiye Yazarlar Birliği Dil Ödülü'nü aldı. 
Yapıtları: Öykü: *Ortadaki Adam, Hareket, İst.: 1970 *Gönül İşi, Hareket, İst.: 1974 *Yokuşa Akan Sular, Dergâh, İst. 1979 *Yoksulluk İçimizde, Dergâh, İst. 1981 *Ya Tahammül Ya Sefer, Dergâh, İst. 1983 *Bu Böyledir, Dergâh, İst. 1987 *Sır, Dergâh, İst. 1990 *Arkakapak Yazıları, Dergâh, İst. 1995 *Hüzün ve Tesadüf, Dergâh, İst. 1999 *Beyhude Ömrüm, Dergâh, İst. 2001 *Mavi Kuş, Dergâh, İst. 2002 *Tufandan Önce, Dergâh, İst. 2003 *Rüzgârlı Pazar, Dergâh, İst. 2004 *Chef, Dergâh, İst. 2005 *Menekşeli Mektup, Dergâh, İst. 2006  *Kapıları Açmak, Dergâh, İst. 2007 *Huzursuz Bacak, Dergâh, İst. 2008 *Tahir Sami Bey'in Özel Hayatı, Dergâh, İst. 2009 *Zafer Yahut Hiç, Dergâh, İst. 2010 *Hayat Güzeldir, Dergâh, İst. 2011 *Sıradışı Bir Ödül Töreni, Dergâh, İst. 2013 *Nur, Dergâh, İst. 2014 *Tirende Bir Keman, Dergâh, İst. 2015 *Hesap Günü, Dergâh, İst. 2015 *İyiler Ölmez, Dergâh, İst. 2016 *Tarla Kuşunun Sesi, Dergâh, İst. 2017 *Sevincini Bulmak, Dergâh, İst. 2018
Anlatı: *Uzun Hikâye, Dergâh, İst.: 2000.
Söyleşi: *Anadolu Yakası, Nehir Söyleşi; 2000, Dergâh, İst.
Deneme: *Şehir Mektupları, Dergâh, İst. 1995 *Akasya ve Mandolin, Dergâh, İst. 1999 *Yoksulluk Kitabı, Dergâh, İst. 2000 *Vatan Yahut İnternet, Dergâh, İst. 2014 *Dem Bu Demdir, Dergâh, İst. 2014 *Vitrinde Olmak, Dergâh, İst. 2015 *Bir Demet İstanbul, Dergâh, İst. 2016 *İlmihal yahut Arzuhal, Dergâh, İst. 2018 *Fırtınayı Kucaklamak, Dergâh, İst. 2019. *Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş, Dergâh, İst. 2020.
İnceleme:  *Sait Fâik'in Hikâye Dünyası, Hareket, İst. 1968 *Sabahattin Ali, Hareket, İst. 1972.
Çocuk Kitabı: *Yıldız Tozu, Erdem, İst. 2007.
Hakkında Yazılan Kitaplar: *Necati Tonga, Hikâyeciliğimizdeki Zenginlik Mustafa Kutlu ve Yoksulluk İçimizde, Akçağ Yayınları, Ank. 2000; Bilal Can, Mustafa Kutlu Öykücülüğünde Mejân, İzdiham, İst.; Ayşe Koçak Işık, Mustafa Kutlu Hikâyelerinde Kentli İnsan Olmak, Dergâh, İst. 2019; Alpay Doğan Yıldız, Mustafa Kutlu Hikâyeciliği, Hikmet ve Âhenk, Dergâh, İst. 2019.
Kaynaklar: Necatigil, İsimler, 244; Kurdakul, Sözlük, 432-433; Özkırımlı, TEA, III, 780; “Kutlu, Mustafa”, TDEA, VI, 19; Işık, 398; Necatigil, Eserler, 288-299; Gürsel Aytaç, “Uzun Hikâye”, Cumhuriyet Kitap, S. 538, 8 Haziran 2000; Özgüç, II, 314; III, 38; N. Özcan, K. Aykut, Mustafa Kutlu Kitabı, İst., 2001; Necip Tosun, Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu, İst., 2002; Necati Tonga, Mustafa Kutlu ve Yoksulluk İçimizde, İst., 2005; E. Yıldırım, Mustafa Kutlu Hikâyeciliği, Ank., 2007; Necip Tosun, Öykümüzün Kırk Kapısı, “Mustafa Kutlu-Bir Memleket Hikâyecisi”, 2018, Dedalus, İst., 383-394; TBEA, c. I, 1. bas. 2001, 533/3. bas. 666-667.

25 Mart 2020 Çarşamba

SEYYİD ENSAR


(1990, Kırıkkale - ) 

İlk, orta, lise ve üniversite öğrenimini Kırıkkale'de tamamladı. Kırıkkale Üni. Fen Bilgisi Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldu. Fen Eğitimi alanında yüksek lisans öğrenimine devam ediyor. İstanbul’da yaşıyor.
2015’ten itibaren şiirleri ve yazıları Ayasofya ve İtibar dergileri ile Kültür Gündemi’nde yayımlandı. 
Yapıtları: Şiir: *Mağlubiyet Karinesi, Profil, İst. 2018.

FUAT EDİP BAKSI

(1912, Diyarbakır – 5 Aralık 1974, İzmir)

Şair, yazar ve güftekar. İlk öğrenimini Diyarbakır'da tamamladı. 1930'da Elazığ İlköğretmen Okulu'nu bitirdi. Zonguldak'ta 7 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1937'de fark derslerini vererek İzmir Erkek Lisesi edebiyat öğretmenliğine atandı. İzmir'de değişik okullarda görev yaptıktan sonra 1965'te emekliye ayrıldı. 1966'da evlendi. 1966'da açılan İzmir Yüksek İslâm Enstitüsü'nde İslâmi Türk Edebiyatı dersleri verdi. 
Şiirleri Bağ ve Fikirler dergilerinde yayımlandı. Yeni Asır gazetesinde romanları tefrika edildi. "Bir Bahar Akşamı”, "Rüzgâr Kırdı Dalımı", "Bakışı Çağırır Beni Uzaktan" ve "Aşkımın İlkbaharı İlk Heyecanım Benim" gibi güfteleriyle tanındı. Şiirleri Alâeddin Yavaşça, Selâhattin Erköse, Arif Sami Toker, Râkım Elkutlu, Rüştü Şardağ, Selahattin Pınar ve Yusuf Nalkesen gibi bestekârlar tarafından bestelendi.
Yapıtları: Şiir: *Delikanlım, Altan Bas., Safranbolu 1935 *Efe, 1944 *Destanımız, Sühulet Mtb., İzmir 1945 *Reçete, 1955 *Bir Bahar Akşamı, 1963  *Cacık, 1967 *İzmir Destanı, Türkiye Odalar Birliği Mtb., Ank. 1972.
Araştırma, İnceleme: *Halk Edebiyatımızın İç Yüzü, Yeniyol Mtb., İzmir 1946 *Kerem ile Aslı, 1966 *Emrah ile Selvi, 1970. 
Hakkında Yazılan Kitaplar: *Yasemin Mumcu Ay, Fuat Edip Baksı, Hayatı-Sanatı-Eserleri, Önsöz Bas. Yay. 2009
Kaynaklar: Necatigil, İsimler, 71; “Baksı, Fuad Edip”, TDEA, I, 303; Kurdakul, Sözlük, 119-121; Karaalioğlu, 87; TBEA, c 1, 1. bas. 2001, 140 /3.bas. 2010, 171.

24 Mart 2020 Salı

KAYHAN YÜKSELER


(1947, Kadıköy /İstanbul - )

1959'da Selimiye Askeri Ortaokulu’na girdi. Liseyi Erzincan Askeri Lisesi’nde bitirdikten sonra, 1967'de asteğmen olarak Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. Ordunun çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra 1998'de albay olarak emekli oldu. İlk çeviri kitabı “Nartlar: Asetin Halk Destanı”dır. Puşkin, Gogol, Tolstoy, Gorki, Leskov gibi klasik yazarların yanı sıra Andrey Belıy, Platonov, Leonid Tsipkin, Konstantin Vaginov, Tulepbergen Kaipbergenov gibi Sovyet dönemi yazarlarının yapıtlarını dilimize kazandırmıştır.
Ödül: Dostoyevski’nin “Bir Yazarın Günlüğü” adlı yapıtının tercümesiyle Dünya Kitap Dergisi 2005 Çeviri Ödülü'nü, Leonid Nikolayevic Andreyev'in "Kızıl Kahkaha"  romanının tercümesiyle 2019 Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nü aldı.
Yapıtları: Çeviri: *Nartlar-Asetin Halk Destanı, ?, YKY, İst.*Lermontov, Profil, YKY, İst. 2002 *Dostoyevski, Bir Yazarın Günlüğü, 2 Cilt, YKY, İst. 2005 *Leonid Borisoviç Tsıpkin, Baden Baden’de Yaz, YKY, İst. 2007 *Andrey Platonov, Çukur, Turkuvaz Kitap, İst. 2008 *Andrey Belıy, Gümüş Güvercin, YKY, İst. 2008 *Gleb Şulpyakov, Sinan'ın Kitabı, Gürer, İst. 2009 *Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, Ruslan ve Ludmilla, YKY, İst. 2010 *Kostantin Kostaninoviç Vaginov, Keçinin Şarkısı, Everest, İst. 2011 *S. G. Pirumyan, Diasporadaki Taşnaklar, Kaynak, İst. 2011 *Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, Poemalar, YKY, İst. 2012 *Kostantin Kostaninoviç Vaginov, Svistonov'un Eserleri ve Günleri, Everest, İst. 2012 *Nikolay Vasilyeviç Gogol, Dikanka Yakınlarında Bir Köyde Akşamlar, Everest, İst. 2013 *Mihail Yuryeviç Lermontov, Özgürlüğün Son Oğlu, YKY, İst. 2014 *Nikolay Vasilyeviç Gogol, Mirgorod Öyküleri, Mehmet Özgül ile, Everest, İst. 2014 *Nikolay Semyonoviç Leskov, Büyülü Gezgin, Everest, İst. 2015 *Leonid Borisoviç Tsıpkin, Neroç Köprüsü, YKY, İst. 2016 *Lev Şestov, Dostoyevski ve Nietzsche Trajedinin Felsefesi, Notos, İst. 2017 *Lev Nikolayeviç Tolstoy, İncil'in Kısa Bir Özeti, Everest, İst. 2017 *Maksim Gorki, Çocukluğum, Everest, İst. 2017 *Nikolay Semyonoviç Leskov, Çelik Pire, YKY, İst. 2018 *Georgi Vladimov, Sadık Ruslan, Jaguar Kitap, İst. 2018 *Lev Nikolayeviç Tolstoy, İnsan Neyle Yaşar?, Turkuvaz Kitap, İst. 2019 *Leonid Nikolayevic Andreyev, Kızıl Kahkaha, Everest, İst. 2019.
Kaynaklar: Yapı Kredi Yayınları internet sitesi, erişim tarihi: 24 Mart 2020.

22 Mart 2020 Pazar

MUHAMMET ÇAKIRAL

(20 Eylül 1965, Çaykara /Trabzon - )

Yazar, yönetmen. Lise yıllarında yazın sanatıyla tanıştı. Öyküleri Esmer, Kıyı, Kip, Özgür Karadeniz, Tay, Uzun Yürüyüş gibi dergilerde yayımlandı. 
Yeşim Ustaoğlu ile beraber 2003'te kurduğu Ustaoğlu Film'in yapımcılarından olan Çakıral, ayrıca çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde kültür, sanat ve siyaset içerikli makaleler yazıyor. Bazı kısa ve uzun metrajlı filmlerde küçük roller üstlendi. İstanbul'da yaşıyor. 
“Bulutları Beklerken” filmi ile sinemaya başlayan Çakıral, daha sonra yoğunlukla belgeseller yazıp yönetti. Dünya prömiyerinin 27. Tokyo Film festivalinde yapılan “Kırlangıçlar Susamışsa” (2014) adlı uzun metrajlı sinema filmi” Asya’nın en iyi Filmi” ve” Asya Ruhu” ödülleri kapsamına yarıştı. Bu film Muhammet Çakıral’ın yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı sinema filmidir. The New York Film Academy’nin “Producing Workshop” eğitimlerine katılan Çakıral, ayrıca 2014 yılında, Karadeniz Kalkınma Ajansının katkılarıyla Trabzon’da kursiyerlere “belgesel filmi çekmek” konulu eğitimler vermiştir.
Filmografi: Uzun Metraj Sinema ve Tv Filmleri: Bulutları Beklerken (2004, Oyuncu, diyalog çevirmeni); Pandoranın Kutusu (2009, Yapımcı, Sansabastian En iyi film ödülü); Kırlangıçlar Susamışsa (2014, Senarist, yönetmen, yapımcı); Yeni Hayat, Tv film (2015, Yapımcı); Güven (2017, Yapımcı); Dedem Korkut Hikayeleri-Boğacan (2017, Yapımcı, Animasyon Çoçuk Sinema Filmi). 
Belgeseller: Negonun Kokusu (2008, Yapımcı, yönetmen); Üç Mevsim Bir Ömür Karadeniz Yaylaları (2009, Proje yazarı, yapımcı); Yılkı Atları (2009, Yapımcı, Yönetmen); Tarihte Bir Gezinti (2010, Yapımcı, yönetmen, 5 Bölüm, TRT Avaz); İstanbul Mali Müşavirler Muhasebeciler Belgeseli (2010, Yapımcı, yönetmen); Eski Of Medreseleri (2012, Yapımcı, yönetmen); Keşan (2012), Renkleri Dokuyanlar-Peştemal (2013, Yönetmen); Ruhumdaki Boşluk (2015), Bizim Krino (2017, Yapımcı, yönetmen).
Yapıtları: Öykü: *Şamiramın Ustaları, Babıali, İst. 2004*Her Zaman Griydi Karadeniz, Mephisto, İst. 2006*Toprak Kokan İnsanlar, Heyamola, İst. 2007*Sis Kokulu İnsanlar, Heyamola, İst. 2014
Kaynaklar:

CEMİLE ÇAKIR

(1959, Giresun - ) 

Şair, yazar. İİTİA Siyasal Bilimler Yüksek Okulu mezunu. 1980-1985 yılları arasında siyasi nedenlerle hapis yattı. Tahliye olduktan sonra şiir ve öyküleri dergilerde yayımlanmaya başladı. Fotoğraf sanatıyla da uğraşıyor.
Yapıtları: Şiir: Cemreye Çağrı, İnsancıl, İst. 1991 *Her Yüzde Yangın, Toplumsal Dönüşüm, İst. 1997.
Öykü: *Gelincikle Uyanmak, Ekin, Ank. 1990 *Buzdan Heykel, Hayal Postası, İst. 2005.
Roman: Gümüş Ay, Gökkuşağı, İst. 1998.
Kaynaklar: Işık 06, 870; cemile- cakir.blogspot.com; TBEA, c. I, 3. bas. 2010, 291.

17 Mart 2020 Salı

SITKI SİLAH


(1976, Adana - )

Yeditepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. 
Yapıtları: Öykü: Gelen Yolcu, Önce Kitap, İst.: 2011; Giden Yolcu, Yitik Ülke, İst.: 2014.
Roman: Büyülü Zamanlar, Yitik Ülke, İst.: 2015; Eylül Sokak No:6, Siyah Kuğu, İst.: 2016; Albüm, Yitik Ülke, İst.: 2017.

ŞİİR BİLDİRİSİ 2020

DÜNYADA BARIŞ, DÜNYADA ŞİİR

Dünya, hepimize yeter; ama havayı, suyu, gökyüzünü, toprağı, ormanları, kuşları... ele geçirmek isteyenler var. Onların yüzünden, kan içindedir dünya. Onların yüzleri, bir tabanca kılıfıdır. Savaş çıkartır, insan etiyle beslenirler. Onlar; Latin Amerika'da, Afrika'da, Asya'da, Ortadoğu'da, Vietnam'da, Türkiye'de... ölümün elidir. Halkların ve insanlığın düşmanıdır onlar. İnsanlığın barış çığlıklarını, kanla boğarlar. Onların bombaları var, onların silah fabrikaları var, onların beslediği katiller var. Her sabah bir cellatla kahvaltı ederler; insanları öldürerek başlarlar güne. Barış ve özgürlük isteyenlerin boğazına kurşun dökerler. Ölüm çığlıklarıdır dinledikleri müzik. Onların yüzünden, karadır hayat.

İşte, onlara karşı direnenler; bir gün mutlaka şiirle buluşur. Şiir, ölüm tüccarlarının korkulu rüyasıdır. Çünkü şiir onların silahlarından daha güçlüdür; çünkü şiir, insan kokuşludur; barıştan yanadır. Şiir; insanları, suları, gökyüzünü, toprağı, kuşları... sever. Eşitlikçidir şiir. Dünyadaki her şeyi insanlara bölüştürür. Hayata, saygılıdır.

Şiir, doğruları çoğaltır. Eşitlikçi bir gelecek önerir insanlara. İmgeleri, umut yüklüdür şiirin. Silah namluları eğilir şiirin karşısında. İspanya'da Lorca'yı kurşuna dizenler; tarihin çöplüğünde yok olup gider; ama Lorca'nın şiirleri pırıl pırıldır hâlâ. Şairleri tutuklayanlar, şairleri öldürenler; şiirin de öleceğini sandılar. Öldürülmeler, kapıları paslı, duvarları küflü hapishaneler durduramadı şairi. Bitiremedi şiiri, bitiremez. Bir Nâzım Hikmet çıkar, darmadağın eder bütün o hapishaneleri. Dünyayı kuşatır yazdığı şiir. Türkçenin tadını taşır bütün insanlara. Barışın güzelliğini, kardeşliği, özgürlüğü, bağımsızlığı anlatır. Kapitalizmin, neden şiire düşman olduğunu gösterir insanoğluna. Büyük şiirler, hep bu amaçla yazıldı; ne yazık ki, daha da yazılacak. Dünyaya barış gelene kadar yazılacak. Özgürlük için, eşitlik için; mutluluk, bütün güzellikler için yazılacak şiir.

Şiir, arı sütüdür. Şiir, kültürel besinlerin en güçlü olanıdır. Şiirden payını alamayan bireyler ve toplumlar gelişemez. Her insan kendi tarihine baksın. Şiirle aşık olduğunuzu, şiirle düşündüğünüzü, şiirle sevindiğinizi, şiirle direndiğinizi... göreceksiniz. Şiir; duyguları, düşünceleri anlamlı kılar; insanı eğitir, kötülüklere karşı örgütler; anadilinizi öğretir size.

Yüreği titreyen bir insan olmak, önemlidir. Ne yazık ki, bizi biz yapan bu insani değerler, şimdilerde unutulmaktadır. Oysa şiirle buluşmak, insanın kendisiyle buluşmasıdır. Mutlaka, herkesin seveceği birkaç şiir vardır. Siz de, kendi şiirinizi bulun. Şiirle dünyayı ve hayatı daha iyi anlayacaksınız.

Şiir, toplumların tarih burcudur. Sis çanıdır. Zifiri karanlıkta yol gösterir insana. Düşseniz, şiir elinizden tutar. Çocuklarınızı şiirle eğitin. Türkçeyi, şiirle öğrensin çocuklarınız. Daha başarılı olduklarını göreceksiniz.

"Şiirsiz toplum eksiktir, şiirsiz insan yalnızdır." Şiirsiz kalırsanız, güzel rüyalarınız olmaz Şiirin dışında üşürsünüz.

Barbarların egemen olduğu, insanların kitleler halinde öldürüldüğü, emeğin sömürüldüğü, yaşama hakkının yok edildiği, açlığın kol gezdiği bu dünyada, iyi ki şiir var.

Dünya şiir günü kutlu olsun!

Veysel Çolak

2020 DÜNYA ŞİİR GÜNÜ BİLDİRİSİ

“Dünyayı aşklaştırmanın özel bir edimidir şiir. Referansları özgürlük, adalet ve vicdandır. Özgürlüğe evrensel, adalete toplumsal ve sınıfsal, vicdana bireysel olarak yaklaşır ve özümser; onları insani ve estetik boyutlarda yeniden üretir.

Şiir her türlü inanç sisteminin ve ideolojilerin sınırlandırdığı dar algı aralıklarının karşısına, dinamik ve sınırlanmamış bir kadrajla çıkar. Bu kadrajdan uzanarak kucakladığı ufuklarda şair de, şiir alımlayıcısı da özgürleşir ve zenginleşir. Bu bağlamda, dili de tıkızlaşmış hâlinden kurtarıp sözcüklerin özgürleşmesini sağlayan şiirdir.

Şiir, içinde yaşamak zorunda bırakıldığımız bu karanlık dünyanın yerine ışıltılı, kardeşçe ve yaşama sevincinin rüzgârıyla dolu bir dünyayı geçirir; bunun olabilirliğini gösterir ve hepbirlikte’liğe çağrı çıkarır. İnsanların köşeye sıkıştırılmışlıklarına karşı, onların birlikte gösterebilecekleri tükenmez gücü; tek düşürülmüş bireyin horlanmasına ve aşağılanmasına karşı, insan tekilinin el değmemiş zenginliklerini ve yaratıcı coşkularını sezinletir.

Şiirin zihnimizde şimşekler çaktırabilen gücü, hayat ile geçişmiş bir duygu – düşünce – imgelem diyalektiğinin yapılandırdığı yaratıcı bir süreçte oluşmasından kaynaklanır ve ayrıca bu nedenle her şiir, biriciktir. Sistemin dayattığı aynılaşma ya da aidiyet kalıpları yerine, “kendi” olabilmek ve ben’i, biz’e taşıyabilmek için, özgürleştirici imgeleriyle sezgisel aklın hayata çağrılmasının da yoludur şiir. Düşlerinin ve bilme merakının öznesi olamayan insan, verili hayatın bir nesnesine dönüşür. Şiir ise, kazandırdığı imgesel düşünüş sonucu “hayır” diyebilme cesaretini hatırlatır kişiye.

Doğayı, toplumu ve insanı anlayan ve gelecek sezgisinin ışığını bilincin ekeneklerine sızdıran şiir, olmuş bulunanla ve olmakta olanla bağını kopartmadan, ütopyamızı çiçeklendirir. Biz ki, o ütopyadan bugün, şu an hayatımıza neyi çağırabiliyorsak, onu yaşayabilmeliyiz. Bu durum, şiirin gerçek ile uyumsuzluğunu, onun gerilimli bir alan olduğunu duyumsatmaktadır.

Şair, bu gerilimin sancılarını göze alan kişidir; gerçeğin hâl ve gidişine itiraz daima şiirden gelmiştir çünkü. Gerçek, yalanla yer değiştirdiğinde o, kendi hakikatini kurar; gerçek diye belletilen yalanların perdesini aralayarak, hakikat olanı gösterir. Bu nedenledir ki, iktidar odaklı hangi güç varsa, şairi ve şiiri sakıncalı bulmuştur. Şiir ise itirazlarını yükseltirken, ölüme karşı yaşamı, karanlığa karşı şavkı, savaşa karşı barışı, sömürüye karşı alın terini, kısıtlamalara ve zulme karşı özgürlüğü savunmaya devam eder; bir yandan da her türlü ötekileştirmeye karşı durur.

“Gülün gülle tartılacağı” bir dünya, aşk hâlinde bir dünyadır ve bu, şiirin düşüdür. Şiir, önce kendini aşk’laştırarak yola koyulmakta ve tahayyülün sınırsızlığına doğru kanat vurmaktadır

Dünya Şiir Günü bütün bunları yeniden hatırlamak ve hatırlatmak olsun.”

Ahmet Telli

FERİDUN ORAL




(1961, Kırıkkale) 

Yazar, ressam, illüstratör. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 1985’te mezun oldu. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok sergi, bienal ve yarışmaya katıldı. İtalya’da her yıl düzenlenen Bologna Çocuk Kitapları Fuarı’ndaki “İllüstratörler Sergisi”nde 86, 92, 93, 95 yıllarında çalışmaları sergilenen sanatçının bu çalışmaları aynı zamanda fuar kataloğuna da alındı. 1991 yılında İtalya, Padova’da yönetmen Federico Fellini’nin onur konuğu olduğu “Dünya Pinokyo Resimlemeleri Sergisi”ne davet edilen sanatçının çalışmaları sergi kataloğuna alındı.
Böğürtlen Cini ve Sarı Gaga adlı kitabıyla, Japonya’da UNESCO Noma-Concours tarafından 1992'de düzenlenen bienalde “Runner Up” ödülünü aldı. Kitap Kagyusha Yayınevi tarafından Japonca basıldı ve Nagasaki’deki bir okulda yardımcı ders kitabı olarak okutuldu. 2001'de yine Japonya’da düzenlenen “Avrupalı İllüstratörler” bienalinde Düş Kedileri adlı çalışmasıyla Onur Ödülü’ne layık görüldü. İlk baskısı 2008'de yayımlanan Kırmızı Elma adlı kitabı aynı yıl IBBY Türkiye tarafından “Yılın En İyi Resimli Çocuk Kitabı” seçildi. İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Katalanca, Korece ve Bulgarca dillerinde basıldı. İngilizce basımı yapan Winged Chariot Yayınevi tarafından ipad/ipod ortamına aktarılan kitap, böylelikle dünyada internet ortamında yayımlanan ilk Türkçe çocuk kitabı oldu. Pirinç Lapası ve Küçük Ejderha adlı kitabı, IBBY Türkiye tarafından “Yılın En İyi Resimli Çocuk Kitabı” (2012); Kırmızı Kanatlı Baykuş kitabı Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) tarafından “Yılın En İyi Resimli Öykü Kitabı” (2012) seçildi.
Yurtdışında çocuk kitapları alanında önemli ve saygın yayınevlerinden biri olan Minedition Yayınevi ailesine katılan sanatçı, bu yayınevi tarafından da basılan Kırmızı Elma dışında, yine aynı yayınevi için yabancı yazarlara ait okul öncesine yönelik çocuk kitapları resimledi. İtalya, Padova’da “Museo Diocesano” tarafından 2012'de düzenlenen “Aria” konulu sergiye davet edildi ve çalışmaları sergi kataloğuna alındı.
2012'de IBBY Türkiye tarafından Uluslararası Hans Christian Andersen Ödülü’ne aday gösterilen sanatçının Farklı Ama Aynı kitabı ÇGYD tarafından yılın en iyi resimli çocuk kitabı seçildi (2015), Feridun Oral, 2017'de yurtdışında en çok eseri yayımlanan yazar olarak 2017 TET İhracat Başarı Ödülü’nü aldı. Bologna Çocuk Kitapları Fuarı, 2019 Bologna İllüstratörler Sergisi’ne seçilmiş olmasından dolayı Feridun Oral’ı Mükemmellik Ödülü’ne layık görmüştür. Çocuk kitapları yazar ve çizerliğinin dışında, plastik sanatlar alanında çeşitli sergilere ve sanat fuarlarına katılmakta ve çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.
Feridun Oral’ın Kırmızı Elma, Pirinç Lapası ve Küçük Ejderha, “öğürtlen Cini ve Sarı Gaga, Kırmızı Kanatlı Baykuş, Benekli Faremi Gördünüz mü?, Farklı Ama Aynı, Kirpi ile Kestane, Yağmurlu Bir Gün, Babaannem Kime Benziyor, Bu Kış Kimse Üşümeyecek, Beklenmedik Misafir ve Ay Ne Zaman Gelecek kitaplarının çevirileri Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, Japonya, Çin, Kore, İsveç, Norveç, Hollanda, Makedonya, Romanya, Tayvan gibi 19 ülkede yayımlandı.
Yapıtları: Çocuk Kitapları: Kirpi ile Kestane, 1990, yb. YKY, İst.: 2009; Böğürtlen Cini ve Sarı Gaga, YKY, İst.: 1993; Kırmızı Elma, YKY, İst.: 2008; Maymun Kral, Sara Şahinkanat ile, YKY, İst.: 2009; Baloncu Dede ve Üç Küçük Yaramaz, YKY, İst.: 2010; Benekli Faremi Gördünüz mü?, YKY, İst.: 2010; Pirinç Lapası ve Küçük Ejderha, YKY, İst.: 2011; Küçük Fare Bidi, YKY, İst.: 2012; Kırmızı Kanatlı Baykuş, YKY, İst.: 2012; Babaannem Kime Benziyor?, YKY, İst.: 2013; Ay Ne Zaman Gelecek?, YKY, İst.: 2014; Meyveleri Kim Yemiş?, YKY, İst.: 2014; Yağmurlu Bir Gün, YKY, İst.: 2014; Farklı ama Aynı, YKY, İst.: 2015; Bu Kış Kimse Üşümeyecek, YKY, İst.: 2015; Guguklu Saatin Küçük Kuşu, YKY, İst.: 2017; Bir Lokmalık Masallar, YKY, İst.: 2017; Dedemin Hayal Defteri, YKY, İst.: 2019; Beklenmedik Misafir, YKY, İst.: 2019.
Diğer: Fark Etmemişim Bilmiyordum – Şile Kitabı, YKY, İst.: 2011; Bir Demet Kuru Soğan, Kırmızı Kedi, İst.: 2019.
Katkıda Bulunduğu Kitaplar (Resimleyen olarak): Her Güne Bir Masal, Der. ve çev. Tarık Demirkan, YKY, İst.: 1998; Joseph Rudyard Kipling, Cengel Kitabı “Ormanın Öyküsü”, YKY, İst.: 2003; Kış Masalları, Der. ve çev. Tarık Demirkan, YKY, İst.: 2007; Bahar Masalları, Der. ve çev. Tarık Demirkan, YKY, İst.: 2008; Yaz Masalları, Der. ve çev. Tarık Demirkan, YKY, İst.: 2008; Güz Masalları, Der. ve çev. Tarık Demirkan,  YKY, İst.: 2008; Sara Şahinkanat, Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor, YKY, İst.: 2008; Ege Erim, Kayıp Şeyler Ülkesinde, YKY, İst.: 2008; Mırnâme – Büyüklere Kedi Şiirleri, Yalvaç Ural, YKY, İst.: 2012; Yalvaç Ural, Küçük Ayının Uzun Yolculuğu, YKY, İst.: 2012; Michael Engler, Bay Tavşan’ın Bir Fikri Var, YKY, İst.: 2012; Céline Lamour-Crochet, Küçük Hasır Şapka, YKY, İst.: 2013; Evvel Zaman İçinde, Der. ve çev. Tarık Demirkan, Kırmızı Kedi, İst.: 2014; Brigitte Weninger, Fati Teyze'nin Yıldızı, YKY, İst.: 2017; Kate Westerlund, Kardaki Fısıltı, YKY, İst.: 2019.
Kaynaklar: Yapı Kredi Yayınları internet sitesi, erişim tarihi: 17 Mart 2020.

AYŞE ERBULAK



(6 Ocak 1957, İstanbul - )

Yazar, tiyatro oyuncusu, gazeteci, çevirmen.  Altan Erbulak ve Altan (Aşkın) Erbulak'ın aynı isimli kızıdır. 16 yaşında Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarını kazandığında Cüneyt Gökçer'in önerisi ile mahkemeye başvurup adını Ayşe olarak değiştirdi.
Ayşe Erbulak bir süre sonra Ankara Üniversitesi'ni bırakıp İstanbul Belediye Konservatuvarı'na girdi. Fakat babası Altan Erbulak'ın diğer mesleği olan gazeteciliğe merak sarınca mezun olmadan konservatuvardan ayrıldı. Güneş, Günaydın ve Sabah gazetelerinde çalıştı.
İlk profesyonel sahne deneyimini 1987 yılında Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda Seçimler oyununda babası Altan Erbulak ile yaşadı. 
Ayşe Erbulak hayatının 12 yıllık bir dönemini Norveç'te geçirdi. İş vesilesiyle tanıştığı Willy Bang ile evlenip Norveç'e yerleşti. Trondheim'da 12 yıl boyunca bir yandan çalışıp bir yandan da gıda üzerine eğitim aldı. Norveç'te Gül (Smile) adını verdiği kahveyi açtı. Skatval ve Stjördal tiyatrolarında çalıştı. Stjördal tiyatrosu ile birlikte 2010 yılında Türkiye’ye gelerek Tiyatro Festivali’nde Norveçce bir oyunda oynadı. Bir dönem Norveç’te stand up gösterisi yaptı.
Eşi Willy Bang'i kaybettikten 1 yıl sonra Türkiye'ye geri döndü ve Türkiye'ye döndükten sonra stand up gösterilerine ağırlık veren Ayşe Erbulak; Metin Zakoğlu Cafe Theatre, Lush Kabare, BKM Mutfak Sahne, Hayal Kahvesi gibi birçok yerde stand up gösterisi ile sahneye çıktı.
Ayşe Erbulak, Türkiye'ye dönünce TRT'de 200 bölüm canlı yayında Anne-Çocuk programını sundu. 2011 yılında Pis Yedili dizisi ile ekranlara geri döndü. Tiyatro'ya geri dönüşü ise Emre Kınay'ın tiyatrosu olan Duru Tiyatro'nun Nafile Dünya oyunu ile oldu.
Polisiye romanlara her zaman merakı olan Ayşe Erbulak, eşi Willy Bang'in yönlendirmesi ve oğlu Dağhan Külegeç'in büyük desteği ile ilk kitabı Çok Şekerli Ölüm'ü yazdı. Bu kitap Hafiye Karılar adını verdiği üçlemenin ilk kitabıdır. Norveççe'den Türkçeye çeviriler yaptı.
Ayşe Erbulak babası Altan Erbulak'ın izinden giderek 2014 yılının Ekim ayında eğitim vermeye başlamak üzere oğlu Dağhan Külegeç ve eşi Özden Özgürdal ile birlikte Erbulak evi'ni açtı. Erbulak Evi oyunculuk ve yazarlık alanlarında eğitim vermektedir. Eğitmenler arasında Ayşe Erbulak, Dağhan Külegeç ve Özden Özgürdal'ın yanı sıra Özen Yula gibi sanatçılar bulunmaktadır.
İlk evliliğini 19 yaşındayken Rıza Külegeç’le yapan Ayşe Erbulak, daha sonra Norveç’e yerleşmesine vesile olan Wily Bang’le evlendi. Üçüncü evliliğini ise 2015’te Özden Özgürdal ile yaptı. İlk evliliğinden oğlu Dağhan Külegeç dünyaya geldi.
Oynadığı oyunlardan bazıları şunlardır; Seçimler (Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu), Fermanlı Deli Hazretleri (İstanbul Şehir Tiyatrosu), Palyaço Prens (Çocuk oyunu), Nafile Dünya (Duru Tiyatro) ve Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (Tiyatro Kedi).
Rol aldığı diziler; Aşkın Halleri, Baba Bana Reyting Al, Pis Yedili (2011), Hoştanlı Kalaylı Saray
Yapıtları: Roman: Çok Şekerli Ölüm, Lâl Kitap, İst.: 2012; Limonî Ölüm, Destek, İst.: 2012; Ödüllü Ölüm, Destek, İst.: 2013; Dokuz Oda Cinayetleri, Destek, İst.: 2014; Anne Bak Kim Geldi?, Labirent, İst.: 2015; Cinayet Sınıfı Başkanı, Mona, İst.: 2017
Çeviri: Selma Lonning Aaro, Geliyorum!, Dante Kitap, İst.: 2016; Heine T. Bakkeid, Seni Yarın Özleyeceğim, Beyaz Baykuş, İst.: 2018.
Kaynaklar: Gamze Akdemir, "Gerçeğe dayalı olmayanı yazmayı sevmiyorum", söyleşi, Cumhuriyet Kitap, S. 1280, 28 Ağustos 2014, 4.

13 Mart 2020 Cuma

SADIK KOÇ


(20 Ağustos 1981, Ordu -)

Ordu Lisesi ve Atatürk Üni. Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Türkçe öğretmeni olarak çalışıyor. Ordu’da yaşıyor; evli, iki çocuk babasıdır.

Şiir ve yazıları; Aşkar, Cins, Fayrap, İtibar, Kertenkele, Temmuz gibi dergilerde yayımlandı.

Yapıtları: Şiir: *Yara Bandı, İst.: Okur Kitaplığı, 2014 *Topraktan Ayrılalı, İst.: Ketebe, 2020

Öykü: *Hikâye Anlatmıyorum, İst.: Şule, 2022

Deneme: *İşimiz Gücümüz Edebiyat, İst.: Temmuz 2022

Kaynaklar: Sadık Koç, Topraktan Ayrılalı, İst.: Ketebe, 2020

*8 Aralık 2023 tarihinde güncellendi.

*Yayına hazırlayan: Şükrü Kırkağaç