(1943, Boyalı köyü,
Sarıkamış / Kars - )
Asıl adı Senem Akkaş’tır. İlkokulu köyünde
okudu. Daha sonra ortaokul ve liseyi dışardan bitirdi. Küçük yaşlarda bağlama
öğrenmeye yöneldi. Şiire ilkokul yıllarında başladı. Önceleri sevda, gurbet,
özlem gibi konuları işleyen Şahsenem Bacı daha sonra toplumsal sorunları da
dile getirdi.
Küçük denecek yaşlarda evlenip İzmir’e yerleşti. Öğretmen olan eşinin,
Şahsenem Bacı’nın şiir yazmasını, türkü söylemesini engellemek istemesinden
dolayı bir süre sonra eşinden ayrıldı.
Akrabaları arasında Aşık Mustafa gibi Sarıkamış’ın birçok tanınmış aşığı
bulunan Şahsenem Bacı, günümüz aşıklarından Aşık Veysel (1894-1973), Davut
Sulari (1926-1985), Aşık Mahzuni (1938-2002), Aşık Hüdai (1940-2001) gibi
isimlerden etkilendi.
Yaklaşık 1000 şiiri ve 150 türküsü bulunan Şahsenem Bacı, çeşitli aşık
şölenlerine katıldı, 1975 yılında Hacı Bektaş ve 1976 Antalya Aşıklar şenliklerinde
birincilik kazandı.
Bugüne dek 5 adet albüm hazırladı. Şiirlerinin bir bölümünü “Söz Nereye”
(1990) adlı kitapta topladı.
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
BENİ
YARALAR
Tipi boran koptu gönül dağımda
Nere gitsem yollar beni yaralar
Bin bir emek ile kendi bağımda
Büyüttüğüm güller beni yaralar
Seni sordum gökte uçan kuşlara
Girmez oldun uykulara düşlere
Alıp beni vurdu taştan taşlara
Gark olduğum seller beni yaralar
Senem Bacı dalgın dalgın geziyor
Duman olmuş gökyüzüne tozuyor
Sadık dostum diye derdin yazıyor
Dost bildiğim diller beni yaralar
NEME
GEREK
Dilim seni dilim dilim keserim
Dost kalbi kıracak söz neme gerek
Canan ile biraraya gelince
Muhabbet isterim naz neme gerek
Yazı olup duvarlara yazıldım
Bahçe olup bağbozumu bozuldum
Kebap olup mangallara dizildim
Ben zaten yanmışım köz neme gerek
Erenler ceminde sazlar coş gelir
Ozanların muhabbeti hoş gelir
Güzden sonra mutlak karakış gelir
İlkbahardan söz et yaz neme gerek
Senem Bacı yarı menzil kılmışım
Yana yana dert kervanı olmuşum
Ben anamdan doğar iken ölmüşüm
Kar yağmış başıma buz neme gerek
PERİŞAN
Virane bahçede ağlıyor dallar
Bülbül zara gelmiş güller perişan
Aşk için çırpınan biçare haller
Yare doğru giden yollar perişan
Leylasıyım yarsız olan dağların
Bağbanıyım barsız kalan bağların
Yıllar var ki için için ağlarım
Gözyaşım elinden seller perişan
Kimisine karayazı kondurur
Kimisini sefaletten söndürür
Kimini de aşık eder yandırır
Feleğin elinden kullar perişan
Şahsenem feleğe çatmadan etmez
Devran çarkı döner gücümüz yetmez
Başım dumanlıdır rüzgar kar etmez
Seher vakti esen yeller perişan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder