KUYUNUN
KADERİ SUYU
kıtmir iminden geldim
mağara iminde kapalı kaldıydım
bakarsan yedi uyurdum
bakmazsan gebeydim kendi sürgünlerimde
bir cümleyi doğuracaktım
kader kuyusunda şahmarandım
kafkadağımda tünemiş simurg
küllerimden bastıydım bir martının kanadına
tutup
albasmasını aldıydım alnından
ah yemliya
balçıktan bal çıkaralım
uyuduğun kader kuyusunda
hem uzak hem de yakın bir bulutun içinde
ah yemliya
kuyunun kaderi suyu
kal dediydim orda…
Sincan
İstasyonu / Eylül-Ekim 2015
Yaşar
Kara
YAŞAMAK
TAN AĞRINIZ
dönüşüme uğradım dönüşte
şu sokağın köşe başında
dikili taşın kilit taşında durdum
kaç şehir geçirdim içimden
kaç hınç kaçırdım gözlerimin irisine
hergele hegel hele gel bakalım
şu mimetik zaman kaçhıncı
olmayan padişahlar zamanından
şu eşyanın tedirginliği ne kadar da akış
kan
kan güçleriniz beynime hücum ediyor
durmadan
gidip bir intihara gönüllü yazılıyorum
yazılı yorumları almıyorlar intiharlara
kişi kişine şeyleşiyorum şairliğinizden
durup şafağı bekliyorum kalp odacıklarımda
tan ağarıklarında tırnaklarımı kemiriyorum
nabzıma vurduğunuz neyse belkisiz buluyorum
sayısız sayılar saydırıyorum
sanrılarınızdan
gecenin bir yarısı şehrin yaralarını
dolaşıyorum
ses ruhları götürüyor ses kesiklerinden
kimse yok sokaklarda köpek düşlerinizden
var olunca mıydı aşktan yok olunca mı
ölümden
her seferinde ateşi bulan ilk insan
atlıyordu ateşinin ortasına
yara bere içinde yara izlerini bezleyen
şiirler yarım kalıyordu
yaşamak kim yaşamak tan ağrınız
hadi düşün ölünüze…
Yaşam sanat dergisi/nisan 2015-09-04
Yaşar
Kara
*Şiirler Yaşar Kara'nın izniyle yayınlanmıştır.
*Şiirler Yaşar Kara'nın izniyle yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder