11 Eylül 2014 Perşembe

HÜSEYİN PEKER



(29 Mayıs 1946, İzmir -) 

Şair, romancı. Saadet Hanım ile noter başkâtibi Şükrü Peker’in oğlu. İlk ve orta öğrenimini İzmir’de tamamladı; iki yıl Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik-Kimya Bölümü’nde okudu, 1968’de İÜ Gazetecilik Yüksek Okulu’nu bitirdi. İzmir’de Seda dergisini çıkardı (1965, 4 sayı); yerel gazetelerde sanat sayfası danışmanlığı ve yöneticiliği yaptı. 1966’ya kadar Varlık ve Yelken dergilerinde desenler çizdi, resim sergileri açtı. Yapı Kredi Bankası’nın İzmir şubelerinde (Çankaya ve Armutlu) müdürlük yaptıktan (1971-1990) sonra emekli oldu. İzmir’de yaşıyor; evli, iki çocuk babası. 
İlk şiiri “Çukur” 1966’da Soyut’ta, ilk öyküsü “1920” aynı yıl Yordam’da çıktı. Şiir, öykü, yazı ve söyleşileri Adam Sanat, Agora, Akatalpa, Alan’67, Askıda Öykü, Bahçe, Bireylikler, Budala, Caz Kedisi, Cumhuriyet Kitap, Çıkın, Çün’, Damar, Defter, Demokrat İzmir (Attila İlhan’ın yönettiği sanat sayfasında), Dize, Dost, Granada, Her Şeye Karşın, Hürriyet Gös­teri, İmlasız, Kitap-lık, Kum, Le poéte travaille, Milliyet Sanat, Oluşum, Papirüs, Poyraz, Sanat Olayı, Silgi, Somut, Şiirsaati, Şiir Sanatı,  Şiiri Özlüyorum, Şiir-lik, Uç, Varlık, Vertigo, Yasakmeyve, Yaşasın Edebiyat, Yeni Asır, Yeni Biçem, Yeni Edebiyat gibi dergi, gazete ve eklerinde yayımlandı. 1960 kuşağının önde gelen şairleri arasında yer aldı; uzun yıllar kitap çıkarmadı. “Varoluşçuluk ve İkinci Yeni akımlarına, modern akımların tümüne yakın durmaya çalıştığını” söylüyor. 

İlk şiiri “Çukur” 1966 yılında Soyut dergisinde, ilk öyküsü “1920” aynı yıl  Yordam dergisinde yayımlandı. Daha sonra şiirleri, öyküleri, yazıları ve söyleşileri Adam Sanat, Agora, Akatalpa, Alan’67, Askıda Öykü, Bahçe, Bireylikler, Budala, Caz Kedisi, Cumhuriyet Kitap, Çıkın, Çün’, Damar, Defter, Demokrat İzmir (Attila İlhan’ın yönettiği sanat sayfasında), Dize, Dost, Granada, Her Şeye Karşın, Hürriyet Gös­teri, İmlasız, Kitap-lık, Kum, Le poéte travaille, Milliyet Sanat, Oluşum, Papirüs, Poyraz, Sanat Olayı, Silgi, Somut, Şiirsaati, Şiir Sanatı,  Şiiri Özlüyorum, Şiir-lik, Uç, Varlık, Vertigo, Yaşasın Edebiyat, Yeni Asır, Yeni Biçem, Yeni Edebiyat gibi dergi, gazete ve eklerinde yayımlandı. 
1960 kuşağının önde gelen şairleri arasında yer aldı; uzun yıllar kitap çıkarmadı. Emekli olduktan sonra uzun süre ara verdiği yazın çalışmalarına yeniden döndü.
      Ödülleri: “İnsan Arkadaşınındır” adlı dosyasıyla 1997 Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’nü (Ödülü Zeynep Köylü ile paylaştı); “Yer Bezinden Bir Köle” adlı şiir dosyasıyla 2000 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü; “Ses Salkımları” adlı şiir dosyasıyla 2001 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü, “Tek Vuruş” adlı kitabıyla 2007 Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü, “Rüzgârlı Ceket” adlı kitabıyla 2013 Naim Tirali Öykü Ödülü’nü, "Hasır Lokantası" adlı dosyasıyla 2019 Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü Ödülü'nü aldı.
Yapıtları: Şiir: İnsan Arkadaşınındır, YKY, İst.: 1997; Yer Bezinden Bir Köle, Om, İst.: 2000; Ses Salkımları (2002, Hera Şiir Kitaplığı, İst.: 2002; Ateşin Zilleri / Toplu Şiirler (1965-2003) (İnsan Arkadaşının­dır, Yer Bezinden Bir Köle, Ses Salkımları adlı şiir kitaplarıyla daha önce ya­yımlanmamış şiir kitabı Bıçakçı’nın toplu basımı, YKY, İst.: 2003; Tek Vuruş, YKY, İst.: 2007; Benden Sana Yamalı – Toplu Şiirler 1965-2010, Kırmızı Yayınları, İst.: 2011; Beni Oyuna Kaldır, Noktürn, İst.: 2014; 
Roman: Yazıcı ya da Bir Yol Romanı, YKY, İst.: 1996; İzmirli, Telos, İst.: 1998; Eli Torbalı Adam, Telos, İst.: 1999.
Öykü: Rüzgârlı Ceket, Noktürn, İst.: 2013.
Kaynaklar: TBEA, c. II, 2001, 684-685; Doğan, YTŞ, c. II, 403-407; Mehmet Çetin,   Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi, c. 3, 2002, Akçağ, Ank., 75-77; Ataol Behramoğlu, Büyük Türk Şiiri Antolojisi, 6. bas., 2001;Kemal Özer, Şiir Sanatı, 1966; Hüseyin Peker, “Yaykın’dan Kırkın’a”, Cumhuriyet Kitap, S. 325, 9 Mayıs 1996; Refik Durbaş, “Yılların Zaman Aralığında Bir Şair”, Yeni Yüzyıl, 3 Eylül 1997; Selim İleri, “Kimse Okumak İstemiyor”, Cumhuriyet, 7 Ekim 1997; Dinçer Sezgin, Geç Gelen Bir Şiir Kitabı, Radikal, 15 Kasım 1997; Mehmet Sarsmaz, Zamanla Dostluğunu Erteleyebilen Bir Şair-Romancı, Cumhuriyet Kitap, S. 411, 1998; Haydar Ergülen, “Yıllar Sonra Hüseyin Peker”, Varlık, Mart 1999;  Gültekin Emre, Hüseyin Peker Şiiri, Cumhuriyet Kitap, 5 Nisan 2001;  Betül Tarıman, Yer Bezinden Bir Köle, Cumhuriyet Kitap, 27 Eylül 2001; Arif Gülderen, Ses Salkımları, Virgül, S. 51, Mayıs 2002; Ses Salkımları, Kıyı Edebiyat, Mart 2002; Betül Tarıman, Ses Salkımları, Cumhuriyet Kitap, 26 Eylül 2002; A. Ömer Türkeş, Roman Avcılarının Dikkatine, Akşam-lık, 14 Aralık 2003; Gültekin Emre, Ateşe Zil Takıp Oynatan Şair, Akşam-lık, 29 Ağustos 2003; Mahmut Temizyürek, Hayat Uzakta, Virgül, Eylül 2004; Necati Tosuner, Depreşendi Derdimiz, Virgül, Eylül 2004; Yusuf Alper, Entelektüel Berduş’tan Şiirler, Cumhuriyet Kitap, 29 Nisan 2004; Beytullah Kılıç, "Yalnız Efe çok kalabalık", söyleşi, Cumhuriyet Kitap, S. 1280, 28 Ağustos 2014, 5. 
Hakkında Yazılan Yazılardan Alıntılar:
/  “Bence Hüseyin Peker kimdir?
       O, dünyaya sığmayan kocaman yüreğiyle hayatın şiirini damıtan bir yalnız adamdır. Sıra dışı ve sürü dışıdır. O kırılgan saydam yüreğini görebilmek için yaşama onun gibi bakmayı bilmek –en azından denemek-gerekir. Ondaki ince sızılardır şiirlere, öykülere dönüşen. Halinden, tavrından asla ödün vermez Hüs Abi.  O, İzmir'den yetişen en iyi, en ünlü şairlerden olduğu kadar Diyojen gibi mütevazılığın doruğunda yaşayan bir insandır. Baştanbaşa bir öyküdür Hüseyin Abi, bir şiirdir. Elindeki torbadan şiir dergileri, kitaplar, şiirler çıkarır, dağıtır dostlarına… Vermenin, paylaşmanın, yardımlaşmanın güzelliğini içselleştirmiştir. Hüs Abi egosunu yendiği için yadırganır aslında… Olamadığımız kendimizi görürüz onda. Arayıp da bulamadığımız başka bir yüzümüzü.
       Duygu ve düşüncelerini içtenlikle söyler her ortamda.  "Olduğu gibi görünen ve göründüğü gibi olabilen" biridir o. İmaja, boş kalıplara, görünüşe önem ve değer veren toplumun sahte değerlerine bir tavırdır, bir karşı duruştur onun yaşama biçimi. Ben şiirleri kadar onun kendi özgür seçimi olan yaşama biçimine de saygı duymaktayım. Kolay mı bütün şekillere, maskelere, sahteliklere, bencilliği aşmış "sivil" bir iradeyle ve bilgelikle karşı koymak? Büyüklenip "büyük adam" olmak kolaydır; zor olansa dolu başaklar gibi saygıyla eğilebilmektir kendi mütevazılığının,  ruhsal aşkınlığının önünde. Bu tarz yaşamın adı yalnızlık olsa da, insana yalnızlık sunsa da…”

Hülya Soyşekerci


*17 Mart 2020 tarihinde güncellendi.

Hiç yorum yok: