4 Nisan 2015 Cumartesi

MEHMET ATİLLA MARAŞ


(1 Temmuz 1949, Urfa - )


    Şair, yazar. Annesi Hanım ile babası Halil Maraş’ın oğlu. İlk ve orta öğrenimini Urfa’da tamamladı. Erkek Sanat Enstitüsü orta kısmını, Urfa Lisesi’ni (1966), Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zirai Ekonomi ve İşletme Bölümü’nü (1971) bitirdi. Çeşitli kamu kuruluşlarında öğretmenlik, mühendislik ve yöneticilik yaptı. Mesleği gereği Anadolu'yu bir uçtan bir uca gezdi.
       DSİ'de İşletme Mühendisi ve Proje Mühendisi, Türkiye Zirai Donatım Kurumu Bölge Mühendisi, Bölge Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.  Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı (1998-2000), Dünya Kültür ve Sanat Akademisi Fahri Edebiyat Doktoru Payesi Sahibi. 2001’de Ak Parti Şanlıurfa teşkilatının kurucuları arasında yer aldı. TBMM'de 22. Dönem Şanlıurfa Milletvekili olarak görev yaptı (2002-2007). Milletvekili olduğu sürede TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyeliği yaptı ve sözcülüğünü üstlendi. Bunun dışında dilde yozlaşma ve kirlenme ile ilgili olarak kurulan dil komisyonunda üyesi oldu. Ankara’da yaşıyor; evli, yedi çocuk babası.
       Yurt içinde ve yurt dışında birçok şiir etkinliğine katıldı. Şiirleri, birçok dünya diline çevrildi. (İngilizce, Fransızca, Arapça, Malayca, Romence)
       Nisan 2006'da şairin "40. Sanat Yılı", TYB Şanlıurfa Şubesi tarafından bir dizi etkinliklerle kutlandı. Van, Balıkesir ve Kastamonu Üniversitelerine bağlı Fen ve Edebiyat Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde, şairin şiirleri hakkında değişik zamanlarda öğrencilere "Lisans Bitirme Tezleri" yaptırıldı. 2011 yılında Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde şairin şiirleri ile ilgili Yüksek Lisans Tezi yapıldı.
       Yazı hayatına lise sıralarında şiirle başladı. 1966 yılında Adımlar ve Balıklı Göl dergilerinin kurucuları arasında yer aldı. Yeni Devir ve Yeni Şafak gazetelerinde yazılar yazdı. 1967 yılında yazdığı ve Atilla Maraş adıyla Harran dergisi tarafından yayınlanan “Aney” şiiriyle tanındı. Şiirleri, Dergâh, Dil ve Edebiyat, Düş Çınarı, Hareket, Harran, Mavera, Yedi İklim gibi dergilerde yayımlandı.
       Ödülleri: 1981 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Şehrayin” adlı şiir kitabıyla yılın şairi seçildi. Merkezi Kaliforniya'da bulunan Dünya Kültür ve Sanat Akademisi tarafından kendisine Fahri Edebiyat Doktoru unvanı verildi. Merkezi Hindistan'ın Madras kentinde bulunan Uluslar Arası Şairler Akademisi tarafından Seçkin Şair ödülü ile ödüllendirildi. 2005 yılında, Romanya'nın başkenti Bükreş'te Balkanlar Büyük Şair ödülünü aldı.
      Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Doğudan Batıdan Ortadoğudan (1976, Dergah Yayınları, İst., 2. Baskı: 1997,  Beyan Yayınları, İst.)
& Şehrayin (1981, 2. Baskı: 1995)
& Aney (1983, 2. Baskı: 1994, 3. Baskı: 2005)
& Zor Sözler (1989, Yazı Yayıncılık)
& Çocuk Rüyaları (Child Dreams; Çevirenler: Mevlüt Ceylan, Savaş Barkçin, Selda Kalfa; 1991)
& Merhaba Ey Hüzün (1997, Beyan Yayınları, İst., 72 s.)
& Künyemize Aşk Yazıldı (Seçme Şiirler, 1997, 2. Baskı: 2001)
& Adanmış Şiirler (2004, Lazer Yayınları, Ank.)
& Bulurum Ben Yar Seni (Seçme Şiirler, 2006, Erguvan Yayınları, İst.)
       Düzyazı Kitapları:
& Peygamberler Şehri Şanlıurfa(1986, Birlik Yayınları)
& Beyaz Adamın Kutusu (Deneme; 2001)
& Rüya Şehir Urfa (2011)
       Antoloji:
& Şair Milletvekilleri (2005, TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Ank., 404 s.)
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

GÜZEL EV

                                                               Erdem Bayazıt için

Bir zamanlar bu eve, beyler, Erdem gelirdi
O gelince bu eve, neşe, gündem gelirdi

Cahit gelir, Sait gelir, Akif gelir, gam gider
Hatme biter, sohbet başlar, çaylara dem gelirdi

Yedi güzel adamlardı, yürekleri dağ kadardı
Koşuyorken soylu atlar, özengi ve gem gelirdi

Toplanırlar ceylanların, su içtiği gözelere
Edep içre, nice fikir, ins ü cin ve cem gelirdi

Ve ben dahi bu eve, arada bir gelirdim
Rengarenk kişilikler, nice adem gelirdi

Şimdi bir hikaye her şey, yani bir yokmuş gibi
Ko ki varmış bir hayal, rüya, kadem gelirdi

Ah o ki yok şimdi hem, sarsıldı yürekler deprem
Öteye gitse de Erdem, her dem her dem gelirdi

Üç ağustos, iki bin sekiz,
gece,
sabah ezanı,
saba makamında,
ve saat sıfır beş…

Bir zamanlar işte bu ev, güzellere denk gelirdi
Gönüllere bin bir huzur, her yüze bir renk gelirdi
Yazıya gizem ve sihir, şiire ahenk gelirdi…


Dil ve Edebiyat, Sayı: 55 

Hiç yorum yok: