6 Mart 2010 Cumartesi

VOLKAN BEKDEMİR


VOLKAN BEKDEMİR
(1987, İstanbul - )

İlk gençlik yıllarımın ardından İstanbul’dan ayrıldı. Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi.
İmge yoğunluklu bir ironi üstünde duruyor, lirizmi yıkmayan bir akılcılıktan yana şiirler yazıyor.
İlk şiirleri Kıyı dergisinde yayımlandı.

BATINİ

zemin kaygan aşk yakar top
-allayarak geçer beyaz tenleri
oyun başlasın:

yüzünde seksek çizgisi dudakların
baba kaçkını çocukların alelacele
gecekondu kiremitleri ile çizdiği hale
ensene saçlarının düştüğü yerin
kokusu hep tarçın hep tarçın…

bir daha yanmayacak marakeş
tırnaklarını eline batırmadan uyuyacaksın
el mağribi hilal/üstünde kum lekesi kirpiklerin

tekrar söyleyemem
bak bu sefer tökezleyeceğim dildeşimde sendin benim
muskam,dinim,kitabım,tövbem

udu kırılmış su/udiler ağlıyor
ellerin,ellerin
birtek serçe parmağın
başka da kuşum yok kirlenmeyen

mevsimi unuttum yassı gövdemle
ruhunu sektiğim hayat
lamelif sapan her yanım taş
ahı sende kaldıysa aşktan ilk düşenin
beni tanrıma fırlat

Volkan BEKDEMİR

SAMİMİYETİMLE SÖYLEDİM,İNANIRSAN

seni çocukluğuna çift örgü bağlayan saçlar
amonyak tesirinde
oksit renkler söküyor geçmişin pastel boyasını
başının bitmeye başladığı
saçlarının başlamaya bittiği yerde
eflatun bir kep
‘’tebrik ederim’’
elinde;
aşk kelebeğe bir kozasızlık daha öğretti diploması

kırılgan,durgun,yağmurlu

GELECEKSİZLİK susuyor ilk kez
iri gözlerle bakıyorum geleceğe
tarihinden bugününe azıksız bir yolculuk başlıyor
önemsemiyorsun açlık nasılsa genel geçer
revandan geliyorsun belki
Ya’Kan nereye gidiyorsun
AVUÇLARIN neden sır?


ağzın yüzünün kileri
buğday pirinç sözlerini bekletiyor
yıkılan krallığımın,kadeh dar sofralarına
omuzlarının çatısında,gurbete kanat bırakan kuşlar

kırılgan,durgun,yağmurlu

adını bilmem
yüzü güzelmiş her şeyden ziyade
karıncalaraymış bu hasat

bahtı güzel olsun Yusuf’umun
ya da
talihsizliğim
beni
hüngür hüngür ağlat…

Volkan BEKDEMİR

MARAKEŞİM DE BUNLAR ÜZMÜN AŞK SESLERİ
suya kanma bana kan
kaynağım ondan hızlı bir şiddetle azalıyor


saçındaki ilk beyaza sırılsıklam ağlamıştın
sonra ben eylül sandım
trafik lambaları altında
lüks arabaların camlarına çarpan çocukları yağmur.
acıyı keşfeden ilk in sandım kendimi
başka hiçbir martı evinin yolunu unutacak kadar ağlamıyor
hiç bir martı
beyazını griye çaldıran kirli yatak
yüzlerinde gizlenmiyor.hep rüz,hep gar sandım.istasyonun
en tenha yerine,kavuşma heyecanı işeyen kuş
öyle babasız sandım kendimi saklandım
ne kadar kırık gelsem de karnem,beni HİÇ KİMSE DÖVMÜYOR
öyle kırık...

GALASINDA KANSER ÇIKMIŞ RÖNTGEN FİLMİM
bizi hiç kimse ayakta alkışlamıyor
omuzların yıkılmasın utanma!
herkesin kırıldığı bir şehir kırılan herkese bir şehir var nasılsa
göç yok


ekmek almaya diye evden çıkıp bir daha dönmeyen
anneler dahi bulunuyor günü gelince seninde yakamda bir resmin UMUT
gömleğime iğnelendiğin yerin acısıyım,yüzümü kimse tanımıyor.
hüznü düşen –üyüm.ne kaldıysam kör topal ateşe düşen
nalsız atlar,beni huzrunun kırık enstrümanına yelele,TINI.evcilleştiremediğin
hayvanlardan biriyim hiçbir din telaşıma yetişemiyor
ey suhuf!
ey mektep!
okumaktan sancını sıkıldı yüzümün peygamber çiçekleri
yarama şifah dokundurduğun küf kokulu hançer
ilk emrim:DOKU
yalpalayarak da olsa kozanı,koru kendini
YA SEV! YA ZERK ET! hicvini
göç yok

elimi/ne çok şey öyle dona kalmış
soğuktan bir serçenin üstüne koy

yoksa aşksırılsıklamlilya
yokpahasınalacivert


yoksa göç yok
çok sevdik arzu’anım,biçarem,gülhatmim
biz böyle çok serçe yine
sema sinemasında dona kalacağız ÜLKEMİZİN
şimdi istersen:böl,par ça la
hisset…


Volkan BEKDEMİR

Hiç yorum yok: