13 Kasım 2010 Cumartesi

Ah'lar Dizisi-4 / AH GÜZEL AYDIN ABİM BENİM, ŞİİR SENİN HÜZÜNSPOR'DA GOL KRALIN! / HÜSEYİN ALEMDAR





Ah'lar Dizisi-4 / AH GÜZEL AYDIN ABİM BENİM, ŞİİR SENİN HÜZÜNSPOR'DA GOL KRALIN!

"Haydi tut ellerimi sıcacık yürüyelim
Bulanık bir sonbaharı saçlarına sindirerek
Eski coşkular yoldaşı çınar gölgelerine
Bastırılmış tutkuların deprem kuşaklarına
Hırslı çocukların yürüdüğü sokaklara
Al kurumuş yapraklar gibi sakla bu hüznü"

(Aydın Hatipoğlu)

Nedense 60'lar şiirinden söz edildiğinde, Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe ve Özkan Mert adları öne çıkar da Afşar Timuçin, Aydın Hatipoğlu, Eray Canberk ve Nihat Behram adları geri planda kalır. Ülke gerçekleri ve politik olayların şiiri biçimlendirdiği, şairin daha çok hayata dahil olduğu yıllardır 60'lar... Futbol terimleriyle söylersek, bu şiir hem defansif hem de ofansif özellikler taşır. Öyle ki adlarını saydığım sekiz şairin şiir kitabı adları bile bir yerde o yılların gerçeğine ışık tutar: De ki en sakıncalı yanımız "Bir Ermeni General", de ki yaşımızı yumruğumuzla ölçmemiz "Geceleyin Bir Koşu", de ki aşk ile kavga menzilimiz "Gün Ola", de ki sol yumruğum hayatı anlatacak "Kuracağız Her Şeyi Yeniden", de ki derinine aşk derinine kavgadır hayat "Çöl" tadında, de ki Anadolu toprakları seni kavgamla söylediğim "Çömçe Gelin"dir, de ki bir suda iki kez yıkanmazlığın imgesidir "Kuytu Sular", de ki hayatı ve Türkiye'yi bu şiirler anlatır ancak; "Hayatımız Üstüne Şiirler..." Defansif ve ofansif özellikler taşıyan 60'lı yıllar şiirinde peki Aydın Hatipoğlu'nun şiiri nerdedir? Kanımca, o ikisini de çok iyi dengelemiş ve o yılların "oyun kurucu" özelliğini de üstlenmiştir. Aydın Abi'yi futbol ve şiirle ilişkilendirmişken, onun son iki kitabı "Ben Size Konuk Gelende" ve "Son Değil" üzerinde özellikle durulmalı bence. Futbol demişken, Hüzünspor forma renginde kendimi hoş bir anı eşliğinde Aydın Abi ile buluşturayım istedim. Yıllar önce, reklam ajansları arasında yapılan müthiş futbol turnuvalarının birinde ben Cenajans forması giyiyordum ve Aydın Abi'nin teknik direktörlüğünü yaptığı sanırım RPM Radar takımıyla aynı gruptaydık. İlk iki maçımızı gol düellosu şeklinde kazanmış ve RPM Radar'ın rakibi olmuştuk. Statü gereği futbolcuların en az bir yıllık ajans çalışanı olması gerekiyordu; oysa benim geçmişim sadece altı ayla sınırlıydı. Kimin aklına gelir, Aydın Abi'min itirazıyla lisansım iptal edildi ve attığım yedi gol geçersiz sayılarak, hayatımda belki ilk defa yaşayacağım "Gol Kralı" sevincim yarım kaldı. Şair olsa olsa Hüzünspor'da gol kralı olur dedim ve Aydın Abi'yi bağrıma bastım. Reklam ajanslarından Cemal Süreya Derneği'ne, sendikalardan dergilere az da olsa bir arada bulunma ve çalışma zevkini onla tattım. Şimdi bana sorsalar Zamanspor'da mı futbol oynarsın, yoksa Hüzünspor'da mı? Aydın Abim gerçekten yoksa artık beni iyisi mi kaleye geçirir, ellerimi tutup ağlamak istiyorum!


Hüseyin ALEMDAR

Hiç yorum yok: