6 Mart 2012 Salı

ONUR SAKARYA


 


(14 Ağustos 1981, Mersin - )


       Ulviye Hanım ile Ömer Doğan Sakarya’nın oğlu. Lise öğrenimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde bitirdikten sonra lisans eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü’nde tamamladı. Lisans bitirme tezi olarak, Tanzimat Fermanı’ndan günümüze kadar Modern Türk Şiirinin geçirdiği evreleri konu alan “Şiirin Yol Haritası” adlı radyo programını  sundu. Bursa’da yaşıyor; evli, bir çocuk babası.      
   Şiirleri, yazıları ve söyleşileri Adalya, Adam Sanat, Akatalpa, Akköy, Aksi, Akşamüstüsaatbeş, Amanos Edebiyat, Bireylikler, Dize, Edebiyat’ta Üç Nokta, Eliz Edebiyat, Gard, Gediz, Hayâl, İspirto, Kaburga, Kayra, Kıyıdili, Kül, Kybele, Lacivert, Lemur, Maki, Malone, Marşandiz, Mor Taka, Mühür, Papirüs, Redaksiyon, Sözcükler, Süje, Şehir, Şerhh, Şiiri Özlüyorum, Şiir'den, Tabut Mag, Takıntı, Temren, Underground Poetix, Yasakmeyve, Yeni Adana’da Düşünce-Sanat ve Toplum, Zete.com, Zigot, 365  vb. gibi dergi ve fanzinler ile zete.com gibi internet sitelerinde  yayımlandı, yayımlanmaya devam ediyor.
Ödülleri: 2003 Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü’nde ”21 Numaralı Yolcu” adlı dosyasıyla adı anılmaya değer görüldü. “Eksik Adam” adlı kitabıyla 2012 Homeros Edebiyat Ödülleri Jüri Özel Ödülü’nü, “Yancının Aşkı” adlı kitabıyla  2013 Uluslararası İstanbul Şiir Festivali Sevda Ergin Şiir Ödülü’nde Kitap Ödülü’nü aldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Eksik Adam (2011, Camgöz Yayınları, İst., 78 s.)
& Siyah Ot (Fanzin kitap)
& Yakaza (Fanzin kitap)
& Yancının Aşkı (2012, Artshop Yayınları, İst., 96 s.)
& Tek Tabanca (Fanzin kitap; 2013, Kaos Çocuk Parkı Kolektifi)
& Zula (2013, Hayâl Yayınları, İst., 96 s.)
& Kamyon (2015, Mu Yayınları, İst., 64 s.)
       Anlatı Kitabı:
& Loto Kafa Loto Mermer (2016, Düşülke Yayınevi, İst., 112 s.)
& Tımarsız Kafalar (2017, Düşülke Yayınevi, İst., 176 s.)

       
Şiirlerinden Seçmeler:

TAHTA GÖKKUŞAĞI

Ben kendimin gündelikçisiyim
Her gün içimi alkolle temizliyorum
Raporlu abilerin masalarında
Ölü kız çocuklarının masallarında
Ne desem doktorum
Her Allahın günü geçmişimi kusuyorum

Benim bir de dublörüm var
Ama durmadan sigara yakıyor
Kafa trilyon doktorum
Dört bir yanım azap bahçesi
Dört bir yanım kancık

Kafadan bir hesap yapıyorum
Kafa kâğıdında yaş otuz
Kendimi altmış hissediyorum
Ne desem doktorum
Yaşamak bazen ciddi ciddi kanıyor

Geçen gün bir adamı biçmişler
Bana ne!
Helâda bebek düşürmüş Jale
Bana ne!
Miting alanlarında anırıyor dallama
Bana ne!
Ne etsem doktorum
Eller sevdalığımı diller hayatımı çaldı

İyi belleyin ahali ben bir hayaletim
Bol acılı bir halet-i ruhiyeyim
Zaten bir tahtam eksikti
Dün ilk defa gülümsedim
Gülümsemek ne şık şeymiş doktorum
Eksik tahtamın yerine bir gökkuşağı çiviledim

VERA

Keyifle bitirmelisin sigaranı
Kırılmamalısın yokluğuna
Örneğin; bir sigara seni elinden tutar
Karşıdan karşıya geçirir
Diğeri kan kuyularına hapseder döküntü ruhunu
Ben hep hasta olurdum evcilik oyunlarında
Âşıksam aşığım kardeşim sanane!
Bu düzen böyle şahane(!)
On yedisinde kızlar bir yerlerimi mıncıklıyor

Anneme söz verdim
Adam olmaya çabalayacağım
Bir de donsuz gezmeyeceğim meyhanelerde, çayhanelerde
Arap diye bir abimiz var ama çok kral adamdır
Bir leydinin kalbinde beni taksiyle gezdirdi
Nergis topladık bahçesinden, asfalta diktik

Yanıyor cemaat-i deyyus
Yanıyorum
Yanıyor beynimin bakır telleri
Terelelli ayininde mum yakanlar
Yanıyor
Boşluğuma bir pigme tekme atıyor

Hey! Babe!
Kafanın üstünde durmadan kaşınan bir mahlûkat var
Yollarımıza karamayını
Kalplerimize kaldırımlar döşedik
Yoldan yürümesin diye sevdamız
Maazallah bir kamyon gelir aniden ruhumuza çarpar
Kırılır demir
Cam kendini çoğaltır

Aynada organlarını görebilen bir adam tanımıştım
Karaciğeri sünger gibi içiyordu
Bir gün benim şerefime kadeh kaldırdı
Ben o gün bugündür ağzımı açmadım
Cuma namazlarına gittim
Tanrıya serenat yaptım
Penceresini örttü, ışığını söndürdü
Yazgıda ölmek de var
Hangi denyo ödeyecek bütün bu hesabı?


Geçerken oralarına da uğradım
Bülbül idim gülünü kokladım
Sanırım aramızda morcivert bir yarık oluşuyor
Sonra dokunamıyoruz şeylerimize
Hiç köprülü bir nehrin iki yakasından göz göze bakıyoruz
Sen dem kokan ellerinle selamlıyorsun büstümü
Ben cam parçaları akan nehre dalıyorum
Kahretsin!
İnsan kanayarak da yüzebiliyor

Beton kentin havai güzeli
Beni el arabasıyla gezdir
Gül arabasıyla düzdür
Kahretsin!
Bir lobunu daha çaldırmışım beynimin
Sahi, bugün günlerden ne?
Bu dikdörtgen aşktan çok şey öğrendim

Vakit geldi beyler
Odalara dağılalım
Herkes kendi kemirgenini kemirsin
Kendi mezarını kazsın
Kahretsin!
Yavşak olmayı bir türlü öğrenemedim

Şiiri Özlüyorum Dergisi

İCRA

Sancağımı yerin dibinde çektim
Mümtaz uyanmasın
O uyanırsa kedi uyanır
Kedi uyanırsa fena

Gittin bari icracı gönderme
Kalbimde sana ait eşya kalmadı
Mümtaz’ı al götür, temiz çocuktur
Kedi bende kalsın
Konuşacak kimsem yok
Söylenecek her şey söylendi
Sözlükte küfür kalmadı

Televizyonun tüpü bitti
Bir işine yaramaz
Dolap tam takır ama peynir var beyaz
Onu da al götür
Bu iş bitsin

Gittin
Mümtazla aram açıldı
Kedi desen, hasta, titriyor
Sigaradan değil
Yokluğundan öksürüyorum
Ev mi?
Dört yanı ağlama duvarı

Kuponla nevresim almıştık
Hani güllü, serçeli
Ananın gözü kalmışmış
Onu da al götür
Bu iş bitsin

Gittin
Arkandan tuz ruhu döktüm
Bileklerimi kanattım
Mümtaz mı?
Matematiği üçmüş orta sınıfta
Haftada ikiden ayda sekiz kere beni aldattın
Yandığım ne biliyor musun?
Yok! Kedi değil
O zaten hasta

Geriye bir tek tüfeği bıraktın

Mümtaz mı?
Mümtaz uyanmasın!

*  Sevgili Onur Sakarya’nın izniyle yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: