27 Temmuz 2013 Cumartesi

GÜLCE BAŞER



(4 Eylül 1973, Almanya - )


       Halide Hanım ile Ergun Bey'in kızı. Bornova Anadolu Lisesi ve 1996 yılında Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nü bitirdi. 2011 yılında “1980 Darbesi ve Türk Şiiri” konulu teziyle Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde Modern Türkiye Tarihi alanında yüksek lisansını tamamladı. Aynı bölümde doktorasına devam ediyor.  2003-2008 yılları arasında Varlık dergisinde “Yeryüzü Kitaplığı”, “Yeryüzü Haberleri”, Yasakmeyve dergisinde “Şiirin Ayak İzleri” sayfalarını hazırladı. Varlık dergisinde Şimdi Haberler bölümünü hazırlıyor, Varlık dergisi ve Komşu Yayınları’nda editör olarak çalışıyor. 
       İlk şiiri 2006 yılında "Yasakmeyve" dergisinde basıldı. 2003 yılından bu yana şiirleri, yazıları, çevirileri ve söyleşileri Caz Kedisi, Cumhuriyet Kitap, Diri Ozanlar Derneği, Duvar, Eşik Cini, Gazete Ege, Heves, Kitap-lık, Mühür, Notos, Star Pazar, Varlık, Yasakmeyve gibi dergi ve gazete eklerinde yayımlandı.
Ödülleri: “Bir Delinin Gülcesi” adlı kitabıyla 2008 Cemal Süreya Seçici Kurul Özel Ödülü’nü, “Bir Ceset Bir Söz” adlı kitabıyla 2015 Dünya Kitap Ödülü’nü aldı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Delinin Gülcesi (2008, Komşu Yayınları: 30, Yasakmeyve Şiir Dizisi: 27, İst., Genel Yayın Yönetmeni: Enver Ercan, Editör: Bülent Usta)
& Hanımefendi Kızıldır (2012, Komşu Yayınları: 113, Yasakmeyve Şiir Dizisi: 103, İst., 40 s.)
& Sokak Şeker Kokuyor (2016, Komşu Yayınları: , Yasakmeyve Şiir Dizisi: , İst., 48 s.)
       Romanları:
& Bir Ceset Bir Söz (2015, Remzi Kitabevi, İst.)
Hakkında Yazılan Yazılar:
1 Hülya Deniz Ünal, “Bir Şairin Gülcesi”, Yasakmeyve, Sayı: 84, Ocak-Şubat 2017, s. 12-14
1 Yaprak Yıldırım, “Gülce Başer’i Okumak”, Yasakmeyve, Sayı: 84, Ocak-Şubat 2017, s. 15-18
1 Ali Özgür Özkarcı, “Gülce Başer Üzerine Kısa Bir Değini”, Yasakmeyve, Sayı: 84, Ocak-Şubat 2017, s. 19-22
1 C. Hakkı Zariç, “Kızıl Hanımefendiyle İç Konuşmalar”, Yasakmeyve, Sayı: 84, Ocak-Şubat 2017, s. 23-24
Yazarla Yapılan Söyleşiler:
J  Şair ve Okuru: Gülce Başer, Bengü Özsoy / “Kendimi öncelikle edebiyatçı, edebiyat içinde de şiir yazan biri olarak görüyorum. Şairliğin karizma yitirdiği ortamlarda şair olduğumu özellikle vurguluyorum.” / Yasakmeyve, Sayı: 84, Ocak-Şubat 2017, s. 8-11

J  Melike Belkıs Aydın, “Gülce Başer: Hangi tarihte nerede yaşadığımı biliyor, oranın şiirini yazmak istiyorum.”,  Yasakmeyve, Sayı: 84, Ocak-Şubat 2017, s. 25-28

Şiirlerinden Seçmeler:

ENİŞTEM BENİ ÖPEMESE DE

devlet babada mı daha mutsuzdur bir kadın
devletli kocada mı karton toplumlarda
karikatür değil de çizgi roman diyelim
yükseklikten yoksun oluşa
üç kişilik sofra hali toplumluk
altı maket bıçağıyız sıkışarak oturup
altımızda parşömenden hikâye mevzuat

kalem onundur
bir imzada akraba olduk onunla
kırtasiye ilişkisidir kütüklerimiz arasında
her fırsatta öldürdüğü ablamı
asaleten atanmış uyruklarıyla
bir kırık aşk şiiri düşürebilir mi
bu uygunsuz akrabalığı

kadın pedi şiiri yazayım ister-di
yetsin diye
teşhirden tenzilatıma

ne zaman eve gelse
hazırola geçer ablamlık umar
narin bileklerinde kolalı örtülerin
beni öpemez, ıskalar mecbur sıska ağzımı
kaptırmışlığın sıskası ablamı
sevse de artık ablamı sevmese de
kanı donmuş mazbatasıyla

o gün bugün göğüsleri düz, saçı topuz
peşinde geceleri tangırdayan yoksul mahalle
masada taş-kağıt-enişte oyunu, el kızartmaca

Duvar, 2014
Mühür, Ocak-Şubat 2015

FİNAL KAHVESİ

o gün başka bir şey olmadı
sadece arkadaştık, böyle bildi
gülcüsü, falcısı
tembihli garson tanıklığında
çoktan kapattık hesabı

gevşek pazarların kordon'unda
mahcup değildi yapıştırıp alnımın ortasına
okuyorum rozetimi
iyi halden mazur sevgili

üflenen bir şey ruh, sıkılıyor
tıkanan lavabo başında
dırlanan musluk adına ispilemekten
çocuklardan bilye üten adamı

süpürür kendimi halının altına

Caz Kedisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2015
Mühür, Sayı: 62, 2015 Şiir Seçkisi, Ocak-Şubat 2016

GÜZ DÜĞÜNÜ

Çocuktuk
Büyülü tanrıçaları arıyorduk
Antik tapınaklarda

Düşlerimizden aşkın
Gizleri aralanırdı
Afrodit’in dudaklarında

Aşkımızın bittiği bu an
Bir heykelin gülüşü yerleşiyor
Mağara duvarına benzer
Yanaklarıma

Yaprak usulca düşüyor
dalından
Rüzgâr rüzgâr kaçıyorum
ağlamandan

Çocuktuk
Uzakları umuyorduk
Avrupa romanslarında

Okyanustu yüzün
Sokak lâmbası rüyalarında
Parlak ve biraz küskün

Seni uğurlarken
Silik bir Paris uyanıyor
Şampanyadan solgun

Gar duvarlarında
Sürüklenen düş kırıklığımdır
Gitgide uzuyor yorgunluğum

İri damlalarla güz yağıyor
Oysa şaşkın bir ilk yazdı
Çocukluğum





Hiç yorum yok: