25 Ocak 2014 Cumartesi

MELEK AVCI



(1977, İzmir - )

Şiirleri Akatalpa, Düşünbil, Hacı Şair, Karakalem, Koridor, Ücra, Yasakmeyve vb. dergilerde yayımlandı.
Ödül: “Odaaltı” dosyası 2008 Cemal Süreya Jüri Özel Ödülü’ne değer bulundu.
Yapıtları: Şiir: *Oldukça Endişeliyim, İst.: Komşu, 2012 *Her Şeyi Benden Bekleyin, İst.: Nod, 2016.

*15 Temmuz 2022 tarihinde güncellendi.

Şiirlerinden Seçmeler:

DAĞITMA

pencerelerden ev topluyorum
arap kızlarına
perdeler dikizleyiciler için
k, açık

sonra oturup kendi kendime fıkırdanıyorum
merak etme daha delirmedim
büyük büyük melekler güldürüyor beni de

hem üç günlük tutarmış dünya
ağlama sırası değil
çimdikle kolunu sıkı tutun
tarifi de sür bilinç üstüne

kanama devrimimiz kutlu olsun anne

Akatalpa, Sayı: 132, Aralık 2010

EV YAPIMI

düşündüm kara kara
hattalarda kaldım bir gece
düştüğüm de oldu
o kanama fiyakalı senaryo

yalanın babası olurum az yakından
daha çocukken eğittilerdi
yaş ağacı eğitir gibi
sonra koca koca ev resimleri çizdirip
orda unuttuydular beni

aç bakim ağzım bak uçak geliyor
yemezsen cebine koy
istersen sülaleni soy

üsküdar’ı alıp atı geçmeye karar verdim

aya geçidi daha güvenli sevgilerimle

Akatalpa, Sayı: 137, Mayıs 2011

İYİ KADIN

 savaş’a hayır

sevgilim bir ara verelim
mart bak geçiyor
vapur tıklımı martılar
sarhoşlaştırıyor sus
kondu bayramında ağzımızı

binalar devleşiyor
boşanıyor ve evler yıkıntılara
beş yoksulsuz şimdi damlar iyi mi

ara diyorum iki açık olsun
o kısa boylu ömrün bana ağırlaşıyor

üstelik muayyen döneminde hayat
yani çıt desem çakıyor
bir de üzerimdeyken gör

devamını çeviriyorlar>

hiç göstermiyormuşum ama
dışıma doğmuş içinden
güle güle büyü sevgilim

Akatalpa, Sayı: 130, Ekim 2010

RÜZGÂR VE BULUNTU

-oysa ben canımın sıkıldığı yerdeydim-

Rüzgâr dedim
olgun bildim seni dağlardan
öğrendim meğer şifasız
dua üfürüğüymüş bu buluntum

düştüm ve kirlendim
kirliydim ve düştüm

bunu üst dudağına yazdım
bütün bir ömrüm orda kıştlansın diye
adına andım rüzgâr dedim

incittim köpek koşmalarını
içime düşen kediyi
yakaladım

saçlarımda gittim sokakları

benimi sarmaya devam ediyor
oysa sevgilim

Akatalpa, Sayı: 123, Mart 2010

SOKAĞI ALTYAZI GEÇE

soğumadan kapılar uykulara satın beni

ağrı birden sıçrayabilir
ve hiç ölemeyişimi korkunç sayabilirsiniz
şu palyaço dikkatlerinizi de
çekin üzerimden!

aklımın çiçekleri çöle çeviri yapıyor
git diye yerleşmiş unutlarım
inişe geçiyor
öfkem bile yerinden kalkmış
anne öpüşü değmiş gibi
sıcak tararım şimdi

isterseniz sıtmalı gövdeme buyrun
kızıl giyimli dilinizle
yasa bu hayat bu
oyuncaklarınızla övünün

soğumadan hazır olda bekleyen
bulutsu geçmişim
oyun boylu çocukluğumla vurun beni

Akatalpa, Sayı: 122, Şubat 2010

VARİS

kalbimin en derin memleketi
yıkandı ağıtlar taşra sessizliğine
ne çok
eksildi ş de s eveleyişler
olgunlaştı kırıklarımız
kırıtmalarıyla değince düş
şimdi ne bile güzel

kalınabilir mi ayrılıkta uzun saçlara
ağlama süzülenine ayırtılmış ç ile örneğin
kala mayalanabilir miyim
çırıl bir acıyla giyinik

çatlamış dudaklarıma ince dur
ve yaz

bu memleketi en uzun kalbim

Akatalpa, Sayı: 127, Temmuz 2010

YAŞ DERECESİ

boynundan hizaya geçmiş yarayım
asılmış rüyalar sarkıtıyorum yerin ayıp yüzüne

ürkünç bir sabahım
atlıkarınca sarısı üzünçlerle
piyanosu elinden alınmış
çıplak çocukluğumu oynuyorum
avuçları giyinik derecesinde

yeni yetişmiş hayalim
boyuna tütün batırıyorum hücrelerime
aydınlıklarına kaçmamış dükkânlar
kara boylu kitaplarıyla dikleniyor zihnime

eskimiş bir evin kirli kızıyım
yeni  sokaklar kazandırıyorum kendime

Akatalpa, Sayı: 125, Mayıs 2010

Hiç yorum yok: