27 Mayıs 2018 Pazar

ONUR BAYRAK



(23 Temmuz 1988 - )


       İlk şiiri Kertenkele dergisinde çıktı. Şiirleri, yazıları ve söyleşileri Dergâh, İtibar, İzdiham, Star Kitap vb. gibi dergi ve gazete eklerinde yayımlandı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Şairi Öldürdüler (2014, İzdiham Yayınları, İst., 64 s.)
& Buhrannâme (2017, İzdiham Yayınları, İst., 104 s.)
      Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:
& Lügatlere Güncelleme - Alternatif Anlamlar Sözlüğü (2017, İzdiham Yayınları, İst., 64 s.)
Yazarla Yapılan Söyleşiler:


Şiirlerinden Seçmeler:

HER ŞEY BİTTİKTEN SONRA

konuşmak kolay her şey bittikten sonra
cesetler sayılmış ve yas kalkmışken
gömülmüşken ölüler toprağın içe bakan yüzüne
kimse bilmiyorken benim soyumu
ve sesim gümbürtüye gidecekken
çok kolay bu konuşmayı yapacak olmak
ben ki alışkınım bileğimdeki zora
sırtımdaki yükü alsalar eksildim sanırım
tarihten geçmeyi, dağlardan bakılan dümdüz şehirleri
allah'ı öğrendim
onun yarattığı sonra bana yıktırdığı
engebeli ve dümdüz kaderleri öğrendim

ne de olsa artık kimse anlamaz
bir kalbin savaşarak çekilmesini işgal ettiği kalpten
esir edilmeye layık görülmemesini bir gövdenin
vurulmasını bir kellenin içi şüpheyle doluyken
bir anda yarım kalmasını her şeyin ve
insanın artık devam edememesini kendi olarak
hayır, ölümden bahsetmiyorum
meğer sakladığım sır çoktan unutulmuş
kaçtıkça getirilip buraya bırakılmak kaderim olmuş
içimde sıkılmak ve şiir, dışımda halkın gözleri
evet, ölümden bahsediyorum

İtibar, Sayı: 39, Aralık 2014
Edebiyat Ortamı 2015 Şiir Yıllığı

ŞAİRİ ÖLDÜRDÜLER

                                                                                  İlhami Çiçek’e

bütün ölümlerimi kusarak döndüm hayata
çağın salonlarında eskinin hınçlarıyla oturdum
bugüne alışabilmek için tarihi kabul etmem gerekti
boşluğa basmanın tarifsizliğini
acılar birikiyor demenin düşürdüğü basitliği tattım
ne yapaydım bunca şeye, sonucu değiştirmeyen hataydım
küfür de iniyor diye vahyi
kendime yeteyim diye kifafı bıraktım
sadece beni mi sümkürmüştü vakit
şaştım ve bildim, sâlih bir necaset olarak devam ettim

yalanların ad koyup emzirdiği çocuktum
herkesi uyutan masal benden niye esirgendi
durgun bir selâmet yoktu bana
dünyada tutulmanın ifşa edilmiş gizemlere sarıp da
verdiği kederle girerdim yatağa
ümmiydim, alın yazımı başkalarından dinledim
halbuki toyken daha alınları ezip geçen barbar olmak isterdim

cansız kibirlerle, esnek zorbalarla başladım her güne
uyandım işte, gerçekler üzecek
deyince topladım başıma en yüklü kâbusları
üstelik kötülükten torpilliyim ve ayaküstülerim
hep aleyhime işaretli
intibak bir branda olsun bana hesabını yaparken
önümde kendimi eleten tasnif: intikalll intikall intikal

bir pişmanlığın arifesinde yaşayıp giderdim yine de
ses etmeden beklerdim intiharın kara bayramını
ama işte gönlü recm eden bidât, ama canı çürüten humma:
şiir gelip gelip imanımla oynuyor

allah’ın yüzüncü adı inkârdır diye uğulduyor bağrımda
ben: “allahümme’r refike’l alâ”
şiir: “inkâr burada, allah nerede peki”
allah dostu bir kâfirim, derdime anlatamam kimseyi

Hiç yorum yok: