(23 Temmuz 1988 - )
İlk şiiri Kertenkele dergisinde çıktı. Şiirleri, yazıları ve söyleşileri
Dergâh, İtibar, İzdiham, Star Kitap vb.
gibi dergi ve gazete eklerinde yayımlandı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Şairi Öldürdüler (2014, İzdiham Yayınları, İst., 64
s.)
& Buhrannâme (2017, İzdiham Yayınları, İst., 104 s.)
Deneme, İnceleme, Eleştiri Kitapları:
& Lügatlere Güncelleme - Alternatif Anlamlar Sözlüğü (2017, İzdiham
Yayınları, İst., 64 s.)
Yazarla
Yapılan Söyleşiler:
Şiirlerinden
Seçmeler:
HER
ŞEY BİTTİKTEN SONRA
konuşmak kolay her şey bittikten sonra
cesetler sayılmış ve yas kalkmışken
gömülmüşken ölüler toprağın içe bakan
yüzüne
kimse bilmiyorken benim soyumu
ve sesim gümbürtüye gidecekken
çok kolay bu konuşmayı yapacak olmak
ben ki alışkınım bileğimdeki zora
sırtımdaki yükü alsalar eksildim sanırım
tarihten geçmeyi, dağlardan bakılan dümdüz
şehirleri
allah'ı öğrendim
onun yarattığı sonra bana yıktırdığı
engebeli ve dümdüz kaderleri öğrendim
ne de olsa artık kimse anlamaz
bir kalbin savaşarak çekilmesini işgal
ettiği kalpten
esir edilmeye layık görülmemesini bir
gövdenin
vurulmasını bir kellenin içi şüpheyle
doluyken
bir anda yarım kalmasını her şeyin ve
insanın artık devam edememesini kendi
olarak
hayır, ölümden bahsetmiyorum
meğer sakladığım sır çoktan unutulmuş
kaçtıkça getirilip buraya bırakılmak
kaderim olmuş
içimde sıkılmak ve şiir, dışımda halkın
gözleri
evet, ölümden bahsediyorum
İtibar,
Sayı: 39, Aralık 2014
Edebiyat
Ortamı 2015 Şiir Yıllığı
ŞAİRİ
ÖLDÜRDÜLER
İlhami Çiçek’e
bütün ölümlerimi kusarak döndüm hayata
çağın salonlarında eskinin hınçlarıyla
oturdum
bugüne alışabilmek için tarihi kabul etmem
gerekti
boşluğa basmanın tarifsizliğini
acılar
birikiyor demenin düşürdüğü basitliği tattım
ne
yapaydım bunca şeye, sonucu değiştirmeyen hataydım
küfür
de iniyor diye vahyi
kendime
yeteyim diye kifafı bıraktım
sadece
beni mi sümkürmüştü vakit
şaştım
ve bildim, sâlih bir necaset olarak devam ettim
yalanların ad koyup emzirdiği çocuktum
herkesi uyutan masal benden niye esirgendi
durgun bir selâmet yoktu bana
dünyada tutulmanın ifşa edilmiş gizemlere
sarıp da
verdiği kederle girerdim yatağa
ümmiydim, alın yazımı başkalarından
dinledim
halbuki toyken daha alınları ezip geçen
barbar olmak isterdim
cansız kibirlerle, esnek zorbalarla
başladım her güne
uyandım
işte, gerçekler üzecek
deyince topladım başıma en yüklü kâbusları
üstelik kötülükten torpilliyim ve
ayaküstülerim
hep aleyhime işaretli
intibak bir branda olsun bana hesabını
yaparken
önümde kendimi eleten tasnif: intikalll
intikall intikal
bir pişmanlığın arifesinde yaşayıp giderdim
yine de
ses etmeden beklerdim intiharın kara
bayramını
ama işte gönlü recm eden bidât, ama canı
çürüten humma:
şiir gelip gelip imanımla oynuyor
allah’ın yüzüncü adı inkârdır diye
uğulduyor bağrımda
ben: “allahümme’r
refike’l alâ”
şiir: “inkâr
burada, allah nerede peki”
allah dostu bir kâfirim, derdime anlatamam
kimseyi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder