6 Temmuz 2014 Pazar

FAHRİ ÖZ

(1 Temmuz 1969, Manavgat / Antalya - )


       Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde lisans ve yüksek lisansını tamamladı. Ankara'nın değişik üniversitelerinde okutmanlık yaptı. ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde, "On Dokuzuncu Yüzyıl Kadın Şairler ve Gelenek" konulu doktora tezini hazırladı.
      Şiirlerini henüz bir kitapta toplamadı.  
      Şiirleri, yazıları ve çevirileri Çalıntı, Layka, Metis Çeviri, Silgi, Varoş, Virgül vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları:
Çevirileri:
& B. Dylan, Şiirler (1996)
& W. S. Burroughs, İçerideki Kedi (1997)
& Jack London, Midas’ın Müritleri (1998)
& Hector Hung Munro, Kaderin Tazıları (2002)
& Williams Burroughs, Arabölge (2006)
& Joe Meno, Lanetlilerin Saç Stili (2009)
       Antolojileri:
&  Hayat Kısa, Proust Uzun - Çok Kısa Öyküler Antolojisi (Mustafa Yılmazer ile; 2000)

Şiirlerinden Seçmeler:

BOZGUN

önceydi çok-
beyazlamış bir çocuktu
tanrı
bir meşe koruluğunda
gübreli, kuz, ala gölgeli.
damarlı bir güneş seğirtirdi
yamaçlarda.
ıslak yemiş dalı. ağır yemiş dalı.
eşekarısı, borazanarı, sarıcaarı.
ne gelirse önüne.
ölüm zincirini kutsayan
yeniyetme doğa.
tütün komasından can veren keler!
pavkıran domuz yavrusu
-ah, bilmezdi
kendini aşağılayan korkuluğu,
böğüren tenekeyi,
ortasından yarılmış çanı -
akıttı nereye yakut kanını?
ya karayılanı doğruluğun?
şimdi uzanmaktadır iki büklüm
bir çilek sopasının ucundan.
pavçakallar, tilkiler ve sansarlar,
mitik bozguncular
ki olmayan bir kuzeye giderler
yaşanmayan bir kutuba.
köyün güvenliğidir ve ekinliğin
ve hendese ve kerrat cetveliyle
bağ
naz bereketin
ayazda parlayan soğuk namlu.

ÇALIŞAN ADAMIN AŞK ŞİİRİ

krizantemler yiyen
bir yenidoğanım
herşeyi yıkabilirim
bir buldozerim
saat yedi bile değil
işe gitmek için çok erken
eskişehir yolunda
trafik yok denecek kadar az
biyoloji bölüm başkanı
sevgiyle bakıyor yoldan geçen greydere
şentepe'de daha yeni yıkıyor yüzünü
okul servisinin şoförü
sekreter kız kombinezonunu giyiyor
sabırla soğuk pencerenin önünde.
geceden kalma yağmurun
semavi ışığıyla titriyor bütün tepeler
arabam bir at kadar sabırsız
böğürüyor motor ve tekerlekler
ıslak, sessiz asfaltta.

KAHRAMANSI

1.
rayihalı bir tepeden yuvarlanıyoruz işte
yeşil, unutkan, ölü.
dingin bulutlar geziniyor tarlalarda,
ıslak ayaklı bir satir: haşarı mevsim.
yılanlar ve balık larvaları-
bir çocuk helikopterböceklerini izliyor suda.
(bütün gece bir borazancının izini sürdüm
kanatları rüzgârla yeğin-
dön! dedim, dön!
güneş doğuyordu.)

2.
nasıl da yükseliyor çiçek borucukları!
su sesleri duyuyoruz bir ekinlikte.
avurtları şişkin bir melek raksediyor
bebeklerin semirdiği talaşlı odada.


TESADÜF

akşamcının sevdalısı ağaç, ki dibinde ağlar bütün yokluğunu.
hatırla, aile oturmalarının iç buruculuğunu- kaplar ruhunu ve
bırakmaz yakanı.
ilaç uçaklarını görmemiştim. yorulmuştum ama mutluydum
hergeleler gibi. gizliyordu beni su arkındaki boğucu otlar.
yılanla konuşmaya gelmiştim. bilmiyordum dilini, olsun dedi.
unuttum o kumlu sahili

içime bir gece indi.

Hiç yorum yok: