9 Ağustos 2013 Cuma

Ahmet Erhan'ın Ardından Yazılanlar



Kayıp bir şair ilanı

BİR iyi şair daha sonsuzluğa göçtü.
 
Şiiri eskimeyen ve eskimeyecek olan şairlerdendi Ahmet Erhan.
Kişiliğinin, bungunluğunun, tedirginliğinin, yalnızlığın, dünyaya yabancılaşmanın bir radyografisiydi şiiri.
Kendini şiirde bunca başarılı dile getiren, mızıklanmadan, teslim olmadan, kırılgan bir dirençle ve tüm samimiyetiyle yaşadı.
Çok beğenildi, ama ne yazık ki hakkında az yazıldı.
Şaire çok yakışan iki duygu şiirine yansıdı: Terk etmek/terk edilmek.
Ahmet Erhan’ı yeniden okurken, şiir ve hayat hakkında düşünüyorum. Bir kere daha anlıyorum, en çok Ahmet Erhan’ın şiirini okurken hayatı sorgular insan...
Alabildiğine engin imgelerle örülü, günübirlik dile sırt çevirmeyen ama onu yeniden yaratan bir naif şiir anlayışı.
Bir şair kendisiyle uğraşırken, bunu insanlık adına yaptığını ne kadar bilir? Ahmet Erhan bu durumun farkında olsa bile, bunu benmerkezci bir böbürlenmeyle değil, halini arz etmek için yaptığını kanıtladığı sürece iyi şair unvanı onu terk etmedi hiçbir zaman.
Şair Olmak Zarar Ömüre şiiri, bir yaşamı şiirle/şiirde tüketmenin dizelerini içeriyor:
“Işık karanlıktır nice
Ayırabilirsen ayır elin erdiğince
Ben bildiğimi söylerim
Şair olmak zarar ömüre...”
Kuşağım Acılı Kuşağım’
daki dizeler onun yaşamının özetidir:
“Acılarla sevinçleri böyle yoğun yaşamak Kimselere nasip olmadı.”
Çağdaş Yenilgiler Ansiklopedisi
de, onu algılayabilmek için okunması gereken şiirlerden: “Silâh talimleri yaparken ben Marks okudum Keynes, Althusser, McLuhan Yenildim dünyanın bütün kürsülerinde.”
Şiirinin yanı sıra deneme kitabı
Ankara-İstanbul Karatreni kitabını da ihmal etmeyin. Çok iyi şairin çok iyi düzyazılarını okuduğunuzda, türlerarası ustalığını da fark edin.
* * *
KAYBOLMUŞ BİR KÖPEK İLANI kitabı yayınlandığı zaman yazdığım yazımdan bazı bölümleri aktarmak isterim.
Şairin gerek iç, gerek dış serüvenleri, onu şiirin köşesine sıkıştırır, umarsız, kurtuluşu olmayan bir şiir hücresine hapseder.
Ahmet Erhan, reddeden, hayatın nimetlerinin şiirini değiştirmesine asla müsaade etmeyen bir şairin şiirini yazıyor.
Mekânın, bir yere bağlanmanın, belki de herkesin peşinde koştuğu şeyleri terslemenin, şairlerin çoğunun ortak davranışı olduğunu, edebiyat tarihleri yazıyor. Çünkü şiir, kendinden başka ne varsa hep tasfiye ediyor. Şairin karasevdasını kendine çekiyor.
Yazımı Köpek İlanı şiiriyle bitiriyorum. İyi şiir okumak istediğiniz her zaman onun kitaplarını açın okuyun.

KÖPEK İLANI
 
Sen gelince uyuyorsam şaşırma
Mevsimdendir
Çayı ısıttım, çiçekleri suladım mı acaba
Bütün atyarışı müsveddelerimi yırttım
Türkiye yırttı, Musul Kerkük yolunda
Sen gelince yalnızsam sakın şaşırma
Kaybolmuş bir köpek ilanı gibi kaldım şu dünyada

(Şairin bütün kitapları Everest Yayınları tarafından yayınlanmıştır.)

7 Ağustos 2013, Hürriyet
Doğan Hızlan

* http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24472486.asp?utm_source=twitterfeed&utm_medium=facebook 


Hiç yorum yok: