1 Temmuz 2016 Cuma

FİLİZ NALDÖVEN


(24 Ağustos 1953, Limasol / Kıbrıs - 28 Haziran 2016, Lefkoşa / Kıbrıs)


       19 Mayıs Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünden mezun oldu. Çeşitli okullarda 14 yıl öğretmenlik yaptı ve 1991 yılında emekli oldu. Tedavi gördüğü Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 28 Haziran 2016 tarihinde yaşamını kaybetti.
       İlk şiirleri Limasol’da “Kaynak” dergisinde yayımlandı. 1984 yılında “Köşede Durmak” adlı oyunu LTB’nin düzenlediği yarışmada ikincilik aldı; 1985 yılında ise sahnelendi.
       Şiirleri İngilizce, Yunanca ve Almanca’ya da çevrilen Filiz Naldöven, Afrika gazetesinin “Pazar” ekinde haftalık yazılar yazdı; “Arka Bahçe” adlı edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yürüttü.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Sevgiden Doğma (1987)
& Mağma Mavera (1994, Işık Kitabevi)
& Aşk Beni Yıka (1999)
& Hafızalı Doku (2013, Khora Yayınları, 94 s.)
& Su Ağacı (2014)

Kaynaklar:
A  http://filiznaldoven.blogspot.com.tr/

Şiirlerinden Seçmeler:

MAVİ ZOR ALACA

Çıkar dedim içteki zıbını çıplan.
Efkarı şiirle bozduğum akşamüzeri.
Nasıl geçilir o mavi zor alaca. Bilirim girilecek geceye delik deşik apaçık. Ne giysen tarazlanır ne örttüysen ayrılık.

Ruhuma okuttuğum hasret yazılı sudur. Köşede oturur
yaşlı kadın anlatır: hiç dönmedi gitti gideli şarap tütmedi koynum sabahları velhasıl..Yasemin serptim yastığına ve akıttım çarşafa
güldamlası.

Kimse aldırmaz buna yaralanmaz abası. İncinmez teni öpmekten
ful kokulu ağızı.

Saklı tutsak yarayı neye yarar. Aniden ve hınçlıdır kanama söz
incitir geçmiş sandığımız zamanı. Çürür ortaklaşa okşayan el
hatırayı.

Beklerim gölgemdeki çocukla bir çıngı uzatsın yüzünü aşk.
Selvilerin altında - Hrisanti’nin - yaz günü serin. Serpme attım öten kuşu koydum beklerim.
Aşağıda çingeneler sevişir şarkı söyler dövüşür.
Hünk vurur ağlar Cemal nene süpürür barakayı. Göç etmem hiçbiryere, sen burada bu toprağın altında, ah oğlum ah oğlum...
Ahhh !..

Uyumaz gene göynümün gözü ağrır yarası.

2007

U Z A K T A Y I M

İşte önceden sonraya kaldı her şey ertelendi.

Aradayım dereye düşüyor bütün yazılar ıslak. Kış da değil tamamıyle. İki yanda aşk çölleri çölleri..

Şimdi ne rakkase dönüşü uçuşan eteklerim ne bacaklarımdaki ter. Yine yürüyorum oradayım taa
sonsuz yangınlığında aşkın...

Uzaktayım. Herşeydi o yaşananlar. Uzaktayım...

Sayamam hatırayı dökecek yerim de yok..
Böylece yurtsuzdur aşk, sokaktadır.
Çok soğuk çıkamam evden şimdi. Yaşlandım mı,
hayır yaşlanmadım.

Söz vermiyor baktığım ayna gelecek diye o aşk.
Bekle sen dedim bekle,nasılsa alıştın...Nasırını kazı önce deş iltihabı.

Geçemezsin bu suyu böyle çıplak ardışık..Teninde sevişir şiir vebali asılıdır günahın.
Hiç kalır yanında yosmalar bu divane vakarın.

Ya ölürsem tam ortasında suyun. Af dilemedim henüz ihanetim için ne de affettim kendimi...

Bir daha açıp okumalıyım mektupları.
Söz vermiyor baktığım ayna temize çıkaracağına beni.
En delisiyim, şaibelisi aşk kabilesinin...

Yıldızların altında oturursak belki...Sabaha karşı olursa yüzüm dip karanlık, iki masum zanlıyken gözlerim...

Biri uzatmalı elini...Söylemiyor baktığım ayna
ne çölden ne yangından vazgeçeceğimi...


2007/Lefkoşa

Hiç yorum yok: