31 Ağustos 2015 Pazartesi

DERYA ÇOLPAN'DAN ŞİİRLER

BİR SUSUZLUK DENEMESİ

bu toprak babamındı eskiden

ama bugün temmuz.
topraktan gelmiş insanlar bakıyor uzaktan
oysa biz nereden gelmiş meçhul
nereye yürüyoruz su gibi bir söz dilimizde,
toprağa yakın duruyoruz buzdan ayaklarımızla.

çünkü babam her cuma
temiz gömlek ve külotla
insan bakmaya koşardı
müslüman sergisine.
temmuz da cuma da
sürekli bahane.

annem cumaları çamaşır yıkamazdı.

hep o yerlerin
ziyaretçi kayıtlarında vardır adım
kaç torba toprak taşımışım babama
kahverengi rafyalı hediye paketlerinde
ve alındı belgelerini tutarım hâlâ
cemaat şahittir
okuması olmayan annem de.


(o yıllarda
rakıyı susuz içerdi babam
sövdü mü sözleri
topraktan ayrılsın diye.)

ama bugün temmuz.
yalnız kadınlar bakıyor uzaktan;
yakışıklıydı babam
iki dirhem

çekirdeği toprak aldı.

Derya Çolpan

LODOS

saati kurmamışlar belli. evet!
öyle içten ki sobanın sessizliği,
odaya
yüklüğe
yüzlere
boşanmış zemberek huzuruyla doluyor.

yorgan bitince toprak. ayaklara değen. evet
eminiz.

--şimdi araya giren mutlu uyuma yarışı
çoluk
çocuk
toplasan baba yarısı.
dışarıdan içlerine
hızlı ağaç dallarına, camdaki buğuya
ailecek bir fotoğraf bakışı--

anne ortadadır. üstünde takvim,
göğsü inerken yere dökülendir
erken okunmuş yaprakları.

parlayıp da çabuk susmuş belli
tüm nefesli çalgılar. o durgun koro.

evet! eminiz
öyle yanıyor ki sobanın içi.

Derya Çolpan

SESSİZLİK VE TOPRAK


i. toprağın sesi

rüzgâra önümü iliklerim hep,
çok şükür! yağmurla toprak arasında dururum
kaç dağın resmi var bende
bahçemin derin köşelerinde tuttuğum.

-- şimdi anne desem
yorulurum.

ama halının altına süpürdüğüm ölü toprağı
artık üstüme üstüme geliyor. önümü ilikliyorum susarak.
çok şükür! bir diriyle ölü arasında duruyorum.

baba, diyorum
sen hatırlamazsın. bir nehre gitmiştim
suyu seviyordum o zaman. geniş bir vitrinde
nasıl yıkanmıştım sana seslenerek. sesimden
kurbağalar toplamıştın sen, uyuyordun.

yağmura önümü iliklerim hep,
sesimle kendim arasında dururum.
toprak tutar beni, konuşamam.


ii. toprağın dili

çocukların ikindi şarkısı— suda sakin yolculuk—
emanet menderes ovasında
babamı bir domuz kovalamıştı hiç unutmam ama
menderes uzun, Aydın nasıl yakındı şarkı sonlarına.

o zaman yazlar sıcak ve kurak
toprak bir tuzaktı çok yaşayana.
kahvede yaşlıların yüzü görülmezdi— yalnızdık.
ağustosböceklerinin dili olsaydı da sussalardı— yalnızdık.
ve ikindi ezanı duyulmaz olmuştu yalnızlıktan.

baba, demiştim
seni geç sevdim, bağışla. oysa sen
ovalar hep huzurludur oğlum der gibiydin.

menderes ovası yanarken yine bir cumartesi sıcağında
bahçeye hortum tutuyor şişman kadınlar.
çardağın altı bize uzak— yediveren koruk
dili olsa da dinlesek
tozu ve toprağı.


iii. toprağın sözü

çok şükür!
susuzlukla yalnızlık arasında duruyorum.


Derya Çolpan

* Şiirler Derya Çolpan'ın izniyle yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: