9 Aralık 2016 Cuma

ALİ EKBER SAYIN


(21 Eylül 1997, İzmir - )


       Asıl adı Abdülhakim Ali Ekber Sayın'dır. Etnik bir kökeni reddetmesine karşın anne ve baba tarafından Giritli, Arnavut, Afrikalı ve Türk'tür. İlkokulu ve liseyi İzmir'de bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde eğitim görüyor. İstanbul’da yaşıyor.
       Başta Bireylikler dergisi olmak üzere çeşitli dergilerde yazı ve şiirleri yayınlanıyor.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Satanistler Balık Burcudur (2016, Komşu Yayınları, Yasakmeyve Şiir Dizisi, İst., 88 s.)
Kaynaklar:
A  http://aliekbersayin.blogspot.com.tr/

Şiirlerinden Seçmeler:

İKİNDİLER'DEN KESİT

geri dön ki şarap tadına varabilelim uzun düşüncelerle asırlar boyu
kalpte aşkın zaman, nerde darbe yedim yıldızların kucağında kalacak arkam
bir telaş kalır senden dışarı çıkarken türkü kadar gelen trenler gibi
ya da su gibi olur belki kurtarmaz beni, yaşamaya çalışmam
odalarda yalnız kaldın, bana atmıyor kalbimiz, paktı, kirlettiler
ve taşlar ağır yükmüş büktü boynunu, büküyor yalnızlığımı
düşünceyle yönetilmez her şey bir kapı altından toprak kokar sıkıca
bilemem hangi iklimlerin kızıllığına çıkan umutlarla beslenir pınarlarım
kelimeler firar etse beni yürekten
göklerde kuşlar kendi kendine paramparça oldu derim
kullanılmış anılarımla yaşıyorum huzuru ayrıldılar birbirlerinden
çok hatırladığım gözlerinin içinde
yükselen dumanlarımdan kıyılarına sesli bir gün hatırlasan
ve ibrahim neyden vazgeçemedim söyle bana, kır onu
geleceğimde, neşemde, kederimde, asla kabullenemeyeceğim odalar
yık o zaman onun kuyularını bile, kimse çekemesin yusufları
yaz gününde perdelenirken vurmasın başıma yokluk

ZAMAN - B. GECE

bir çaba sarfederdi gece alnımdaki yolların bitmezliğinde
kolay geliyor bana düzgün görüşmeler
güvenli adımlarla girdim aralarına
erişilmesi zor zanaat acına razı her şey
kapılardan sürün tarifsiz değeri verilmeden
atıyorsun rıhtıma varmayan rengini
hiç bıkmadan adım ötesi renkler başlanır şimdi
deniz nerdeyse bütün kitapların oltayı atsak ömrümüze yeter
soluklarıyla içimi yakıyorsa güzelim ay noktasızdır dilbilgisine inat
sensiz sabahlar saplıyor zıpkını en derinden
yakın sayar kendini bana artık binlerce yıldız
ipini koparmış demleyip buharlaştıracağı bir dakikanın
cenaze gözlerimi sana kocamanlarla anlatabilirim
ki kolay değil mumu üflemek için duygularla yakındı
takım elbisenin uzunluğu yürürken ellerim tavrınca edan
belki olmayacak anlatılamaz ve ayrı deniz mavisinden, deniz tuzlu
yüzdüm ardından, ağların kapalı kulağımı sesine kaptırsın

göçüp gitmişti yaş gün kalp kilitleyebiliyorsa şapkanı koy önüne
seni ilk sarışa durduran kirpiklerinden alev yakan gözyaşında
başlayayım geldiği haykırmaya cami avlularına açılan kollarıma
umudu eşeleyen çocukların yüzleri gelir diye sabahları
çiçekler dolusu ay doğar ve karanlık körfezin esiriyim
karşısında yenilgin masalların gölgesinde büyüyen geceler durur
izi yok ama bir kasırga başlangıcı gibi kanlardan paslı kilidi
bir de aynı rengi var ki sen öğrettin bana odalarda olduğumda
yalnızlığa sığınıyorum alevlenmeden titrek korlarla şahsım
yine sustun sen bir özne olarak mösyö gece
o çorak yerin noktalarındasın fransızca parlayan akşamı unutuyorken
kardinaller çağlardan çıkıp gelen mahşerin süvarileridir
onlar gibi seziyorum akşamın yorgun nabzını

“Satanistler Balık Burcudur” adlı kitabından


Hiç yorum yok: