21 Haziran 2015 Pazar

RIDVAN ARİFOĞLU ŞİİRLERİ

DENİZ  VARLIĞIMI  YÜZDÜRSÜN

Sıfatımı felaket sandım, çünkü ismim cismim oldu.
Emir verdim: Denizi asıldan geç! Kendini kanırt, sen
geç zamanda bir başına kandırt kendi-kendilerini.
İsim cisim olduysa dedim bağım koptu insanla,
ama kendim deniz olmuştur.

Ama kendilerim deniz olmuştur. Şeref verdim:
İnsanlara!
Gene şairlik bana
gene bana şer olmuştur.

Gene ikiye deniz
bölünüyor ikiye bana.
Sıfatlara yayılır isim.
Gördüm ki bölünürken hayat
ikişer ikişer ve yalnız
denizlerde ölünüyor.

Yalnız denizlerde yalnız
denizlerde yalnız deniz...

                                               2000-2001, İstanbul

“Hasta Oluyor Olamaz Gece Yenidünya” adlı kitabından

YAĞMURUN  ALTINA  İNDİK  DÜN  BİZ  DE  ARTIK  HA!

Herşeyi ne kadar açık anlatıyoruz ki örnek vermiyoruzdur.
Boş gurur nasıl dolaşırsa biz de şehirde öyle dolaşıyoruzdur.
Karnınız doyuyorsa isyan etmeyi erteliyorsunuzdur.
Sizi sevdiğimiz için dünyayı eğlenceli hale getiriyoruzdur.

Yumurta beyinliler! diyoruz size.
Kabuğunuzu soyalım istiyorsunuz.
Soyuyoruz. İyi pişmediğiniz için
dağılıyorsunuzdur, akıyorsunuzdur.

Yağmurun altına indik dün biz de.
Şehirde yedi melek gibi dolaşıyorduk.
Yedi tas gibi yağmur topladık, yedi yıldız
nasıl parlarsa öyle parladık.
Boş gurur toplamaya geldikti. Kalanları topladık,
astık.

Herşeyi ne kadar açık anlatıyoruz ki örnek vermiyoruzdur.
Tekrar etmek istiyoruz, hemen ediyoruzdur.
Sevmek istiyorsunuz, seviyorsunuz siz de.
Sevilmek istiyorsunuz ama insan bulamıyorsunuzdur.
Can sıkıcıdır, biliyoruz, sevgi sermayeler gibi şehirde
biryerlere birikiyor,
biriktiriyorsunuzdur.

Sokaklarda kalanları çocuklarla topluyoruz artık her gece.
Evlerde saklayacak yer bulamıyorsunuzdur.
Karnınız doyuyorsa isyan etmeyi erteliyorsunuzdur.

                                               2001, İstanbul

“Hasta Oluyor Olamaz Gece Yenidünya” adlı kitabından

ARTIK  HERKES  BİRŞEYLER  OLSUN  DİYE  BEKLİYOR

1.
Alâkası yok.

2.
Hapşırıklarından ve telefondaki seslerinden anlıyorum
uzun süre birlikte yaşadıklarını.
Pireler, kurbağalar ve kangurular dostluk yarışı yapar
kardeş katline karşı.
Bu kadar güzel sesli insanların ayrılması birbirinden
şüpheli bence.
Görmek istemediğimi görmek istemediğimi anlatamıyorum,
hatırlamıyorum sarhoşken neler söyledim.
Utanılması gereken şeyler olmalı
utandırmaya çalıştıklarına göre.


“Okunur Bir Zaman Gelir” adlı kitabından

TAKİYE

En iyi malzemeyi kullandık bu yapıda,
çamurla sıvadık heryeri.
En çok dokunan bize
altın kubbelerin savaşta
çalınma öyküleri.

En güzel gündüzü bulup
geceledik çadırlarda.
Toprağa çakmak için
baktık sözcükler uzun
kullandık heceleri.

“Okunur Bir Zaman Gelir” adlı kitabından

*Şiirler, Rıdvan Arifoğlu'nun izniyle yayınlanmıştır.


Hiç yorum yok: