27 Ekim 2018 Cumartesi

MELEK ARSLANBENZER

(1981, İzmir - )

Şair, psikoterapist. İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu.
Fayrap dergisine ismini verdi. Psikoterapist olarak çalışıyor. İstanbul’da yaşıyor; şair Hakan Arslanbenzer ile evli.
2001 yılından beri şiir yazıyor. Şiirleri, Atlılar, Fayrap gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları: Şiir: Metroda Cuma Namazı, 2011, Avangard, İst.
Kaynaklar: http://istanbulensissiir.org/speakers/melek-arslanbenzer/
Yazarla Yapılan Söyleşiler:
https://www.dunyabizim.com/portre/melek-arslanbenzere-sorduk-h5417.html


Şiirlerinden Seçmeler:

Ahmet Kaya mp3

vakit tamam herkes sokaklara dökülsün
biliyorum savaş olmayacak
harbe gitmeyecek erkeklerimiz
tweet atmak
kafa atmak
yumruk atmak
sitem etmek yok artık
yok vallah küfretmeyeceğim bu sefer
yavşaklık karşısında bile öyle iyi öyle tarifsiz iyi
kibar bir insan olacağım söz

ama inanmıyorum intikamı alınmayan hiçbir acının dineceğine
Allah var biliyorum Allah var bir de kafa vermiş bize, ağız ve yumruk

yavşaklık karşısında yok vallah küfretmeyeceğim
tokat yiyeceğim tokat yiyeceğim bir yüzüme yiyip öbürünü döneceğime sabredeceğim

şekeri bırakacağım çayı da sigarayı da
ıhlamur içeceğim artık söz
yemin ve tövbe edeceğim oğlumun yanında asla sigara içmeyeceğim
yüreğim yanıyor demeyeceğim asla
yüreğim yansa da bunu söylemeyeceğim söz

yok benim suçum değil diyor mesela kız
sevmiyorum benim hiç suçum yok diyen kızları
tasavvufçu kızları evcil ve utangaç; göz süzen gerdan kıran
ama dokunulmaz kızları temizliğiyle döven kızları sevmiyorum
ama vallah billah küfretmeyeceğim bu sefer
açıp ahmet kaya dinleyeceğim Allah'a dua edeceğim
intikam istiyorum Allah'ım küfür yok bak
ama balyoz var
Allah var problem yok diyorlar ya; o öyle değil
Allah var balyoz var sopa değil balyoz

ekmek kavgası bu sokaklarda erkekleri koşturup duran
ekmek kavgası bu devlet denen yani her neyse artık kafana dayadığı silah
jilet yiyen kız çarpılmışım başım sersem sevdim jilet yiyen kızı
göğsündeki kumrulara değsem gagaları zehirli kırmızı
vallah billah küfür yok jilet yiyen kızın intikamı
dişlerinde elektrik kırmızı kaşlarında bıçak izi kırmızı
birlikte bulacağız belamızı kırmızı

memurken cesur olmak zor biliyorum
öyle illa yakıp yıkan devrimci bir cesaret değil ki sözünü ettiğim
sözünün eri olmaktan söz ediyorum dediydim geçen gün
bu kadar mı zor
fikrim değişti geçen bi kaç günde ikisi de aynı şey çünkü
sözünün eri olmak için yakıp yıkman gerekir
yani öyle basit bi iş değil sözünün eri olmak

erkeksen eğer işin zor bu devirde erkeklik zor hacı
bir kadını korumak zor çakallardan, kendini feda edeceksin önce
erkek dediğin kendini düşünmemeli
erkeklik kendini düşünmekte değil düşünmemekte
bunu bi sok kafana önce sonra projeler sonra bayraklar
sonra zaten ne desen mübah

bak yine küfürler yükseliyor içimden ama vallah billah dedim bir kere
etmeyeceğim hayatta en çok kendini düşünen babama daha önce şiirlerimde
küfretmiştim neyse ki

lan gardaş bu nasıl yara erkekler ne zaman bu kadar korkak oldu
kadınlar ne zaman bu kadar, artık adı her neyse küfretmeyeceğim söz
ama o aklınıza ilk gelen değil burda sözünü ettiğim
yok o değil sizi temin ederim.
temin ederim ama küfretmem öyle mükemmel biriyim.

Bu kadar teminat olduğu için bu kadar korkaklık var ama, bunu da bilirim
Bu kadar çok sosyal sorumluluk bu kadar çok kadına şiddet
Çayı ve sigarayı bırakırsak küfretmeyi ve intikamı
Daha temiz cinayetler işleyebiliriz, zarif ihanetler
Arkadan dolanabiliriz böylece buna vaktimiz olur

Halkı arkana alırsan arkadan dolanmaya gerek kalmaz
Minibüsle giderken bir gün kuzguncuktan geçiyorduk
Bir yalıdan bir araba çıktı camları ayna içeriyi göremiyorsun yani
Cart diye çıktı minibüsün önüne kaza yapıyorduk
Artistlik yaptı bi de üstüne aynalı arabadaki adam
Şöför kapıyı açıp atladı aşağıya arkadan 25 kişi daha
Halksan ve haklıysan üstüne yok
Halksan haklısındır zaten üstüne yok
Çünkü haktır halkı yaratan

Yine mi şiir yazamadık sayın okuyucu
Yine mi sanat yok yine mi halk dedik hay Allah
madem şiir yazamadık o zaman
şimdi hepimizin bildiği bir halk türküsü
söyleyelim mi
odam kireç tutmuyor
söyleyelim mi onu...

Fayrap, Şubat 2012

BİLİNÇ

Mihrimah Sultan’ın sırtından
İstanbul’a bakarken göğsümün
Nasıl genişlediğinin tarifi yok
Merdivende oturan Suriyeli çocuğun
Buraya nasıl geldiğinin olmadığı gibi

Ben de bir iç savaştan kaçtım desem
Pek yalan olmaz
Ama yetmez belki Duma sokaklarından
Nasıl insan kanı aktığını anlatmaya

Diyalog kuralım öyleyse hadi!
Savcı cinayetiyle paralel yapıyı
Tüm yurtta gün boyu süren elektrik kesintisini ve Gezi olaylarını
Birbirine bağlayalım siyasi
Analizler yapalım ki bunu yapabiliriz
Hem aklımız yeter buna hem deneyimlerimiz

99 Marmara Depremi’ni konuşamayız ama
Buna aklımız yetmez
Üzerine spekülasyonlar yapabiliriz
Büyük İstanbul depremi, deprem sigortası falan
Deprem çünkü siyaset değil ekonomi
Değil sözel olarak ifade edemeyiz
Çünkü tartışmasız çünkü gerçek

Demek ki yalana aklı yetiyor insanın
Gerçeğe akıl ermez
Gerçeğe iman edebilirsin
Bu yüzden masumiyetin ispatı yok kanunda
Ancak suçu ispat edebilirsin

İnsan seçtiklerinden ibarettir yazınca
Sevdiklerinden diye değiştirdi klavye
Bunun yarattığı farkındalık zihnimi genişletti
Allah’ın insana bağışladığı irade
Akılla kalbin bütünlüğü klavyenin
Yaptığı düzeltmeyle analitik bir anlama büründü

Şairler kahvesi açmışlar Akaretler’de
Ramazan günü önünden geçtim
Yiyip içiyorlardı Musa’nın kavmini hatırladım
Şuara suresini düşündüm sonra
Biraz daha yukarı çıktığında Nişantaşı’na geliyorsun
Türkiye’de aristokrasi yok burjuva sınıfı da
Kim olduğunu unutmuş insanların arasındayız

Küfre karşı İslam’ı seçince faşist diyorlar ama
Buna ne yapacağımı bilemiyorum

DAĞLARA ÇIKMAK

Varsa bir hakikat senle ben arasında
Ben ordan geçiyorum
Hakikatle, yani yalnızca senin ve benim aramda
Her şekilde oturabiliyorsam karşında böyle hiç durmadan
İşte böyle

Dalgınlığı, dargınlığı hırka gibi üstümde taşıyorsam
Sen ve benim aramda olduğundandır
Ben bunca yıl bir başıma
Taşıdıysam kendimi oralardan buralara
Senin ve benim aramızda bir aşk olduğundandır

Bir aşk çocukluğumdan kalma
Elimden ot yiyen kuzulardan
Dağlara çıktığım, dağlardan indiğim günlerden kalma
Bin altı yüz kilometre mesafeden
Sarı incecik telli saçlarımla
Oralardan buralara taşıdığım bir aşk

Şimdi oğlumun olan ellerimden
Ve senin olan her yerimden kalma
Bir aşk
Böyle bir aşk o incecik saçlarla taşındıysa benim tarafımdan
Şahidim ki Allah vardır

Bir kalbi bir başka kalbe bağlayan
Olmazı olduran, bir yangını durduran
Kalbi bütün kötülüklerden arındıran
Seni bana beni sana örtü kılan
Yaralayan, yaraları onduran bir aşkı olduran
Bütün dünyayı bir an için durduran
Allah vardır senle benim aramda

Sen ve benim aramda
Olanlar saymakla bitmez
Ekonomik kriz var senle benim aramda
Kıbrıs harekatı, seksen ihtilali, Marmara depremi
İkiz kuleler, kurtlar vadisi, beşik kertmesi
Hepsi bir aşk uğruna oldu biliyorum

Yalnızca bir aşk
Seni bana baktıran, yüzümü senle dolduran
Kaşımı kaş yapan
Gözümü göz
Alnımı açık
Gerisi Allah kerim!

*24 Aralık 2019 tarihinde güncellendi.

Hiç yorum yok: