22 Ocak 2017 Pazar

AŞIK CANANİ


(1917, Sipkor (şimdiki adı Yamaçlı) Köyü, Selim / Kars – 2007, İzmir)


       Asıl adı Ahmet Çelik’tir. Okula gitme olanağı bulamadı ancak okuma yazmayı sonradan öğrendi.
       Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıklar aracılığıyla kendini geliştirip bilgisini pekiştirdi. İlk gençliğinden itibaren Dursun Cevlani’den (1900-1975) bağlama dersleri aldı. Aşık Canani zaman içerisinde yörede duyuldu ve meclislere katılmaya başladı. Bu dönemden sonra tanıştığı ve dostluk kurduğu birçok aşıkla deyişmelerde bulundu ve kendini geliştirdi. Şiirleri kaydedilmediği için zamanla unutuldu.
       Aşık Canani’nin elde kalan az sayıda şiiri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda yayınlandı.
       Aşık Canani İzmir’de öldü ve orada toprağa verildi.
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

ACEM KIZI

Silkinip de Şamova’ya çıkınca
Eylen Şanoma’da kal Acem Kızı
Uğrun uğrun kaş altından bakınca
Can telef ediyor gül Acem Kızı

Seni saran oğlan neylesin canı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı

Canani aşık da der ki naz olur
Yavaş salın sonun belki hız olur
Mısır haznesini versem az olur
Beni de üstüne al Acem Kızı

YALVARAYIM

Ey habibim sen var iken
Ya ben kime yalvarayım
Sen bir Gani Serdar iken
Ya ben kime yalvarayım

Başta beyin kaynayanda
Elde yılan oynayanda
Senden imdat olmayanda
Ya ben kime yalvarayım

Orucum mihracım hacım
Sensin başında tacım
Senden başka yok ilacım
Ya ben kime yalvarayım

Canani sultanım hanım
Yaş yerine akar kanım
Alimsin cömert efendim

Ya ben kime yalvarayım

Hiç yorum yok: