1 Şubat 2017 Çarşamba

AŞIK ÜZEYİR PÜNHANİ


(1917, Aşağıkotanlı köyü, Selim / Kars - 1998)


       Asıl adı Üzeyir Aziz Göktekin’dir. 10 yaşlarında Süphanazak köyündeki medresede ilk eğitimini aldı. Yaklaşık 13 yaşlarında aşıklık geleneğine ve şiire ilgi duymaya başladı. İlk ustası Aşık Dursun Cevlani (1900-1975) oldu. Bağlama çalmayı ve geleneğe ilişkin ilk bilgileri de öğrendiği Cevlani ile 8 yıl birlikte yörede dolaşarak kendinin geliştirdi. Sonraki yıllarda Aşık Ali Bektaş, Posoflu Müdami (1914-1968) ve Sosgertli Hicrani (1899-1978) ile görüşerek birlikte çeşitli şenliklere katıldı ve değişik ödüller aldı.
       10 yıl kadar öğretmenlik, değişik kurumlarda memurluk ve 8 yıl kadar köyünde muhtarlık yaptı. 1950 yılında Kars’a yerleşerek aşıklığa burada devam etti.
       Şiirlerinde değişik konuları işleyen Aşık Pünhani, usta malı söyle-melerin dışında birçok aşık anlatısı ve makamı bilmekteydi. Bu anlatıları uzun dönem TRT Radyoları bünyesinde aktarıldı.
       Şiirlerinin bir bölümünü 1972 yılında kitap olarak yayınladı.
       Aşık Pünhani Kars’ta öldü ve orada toprağa verildi.
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

BİZİM

Biz bu aşkın tüccarıyız çekilen kervan bizim
Yükümüz mücevher dolu tükenmez mercan bizim
Bize bakıp tan edenler hakikatten uzaktır
Yaralara merhem süren ağızda derman bizim

Ne Ferhat’ız ne Mecnun’uz yolumuz dağlar taşlar
Göğsümüz iman deryası hakkın gemisi işler
Kim için feryat ederiz şahit gökteki kuşlar
Vereceğiz canımızı yazılan ferman bizim

Bizim sırrımız gizlidir bunu hiç kimse bilmez
Biz ölür gideriz amma kalır ismimiz ölmez
Öyle bir gizli esrar ki gider de geri gelmez

Buna gönülden inandım Üzeyir Pünhan bizim

Hiç yorum yok: