1 Şubat 2017 Çarşamba

KISASLI BÜRYANİ


(1926, Kısas köyü, Urfa- 1990)


      Asıl adı Hamdullah Aykut’tur. İlkokulu köyünde okudu.
       Müzikle ve aşıklık geleneğiyle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Alevi-Bektaşi geleneğine bağlı olarak köylerine gelip giden aşıklar ve zakirler aracılığıyla kendini geliştirdi ve bilgisini pekiştirdi.
       Aşık Büryani uzun bir dönem mahlas kullanmadan çalıp söyledi ve genellikle yöreden çıkmadı. 40’lı yaşlarından itibaren söylediği bir deyişten sonra evlerinde konuk olan Hacı Bektaş-ı Veli ocağından Muharrem Sefa Efendi tarafından Büryani mahlası verildi.
       Hacı Bektaş Dergahına bağlı dedelerden olan Aşık Büryani, başta oğlu Dertli Divani olmak üzere yöredeki birçok genç aşığın yetişmesine katkıda bulundu.
       Büryani Baba Kısas’ta öldü ve orada toprağa verildi.
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

GEL BERİ GÜFTUMU

Gel beri güftumu güş eyle gafil
Bilmez misin niye geldin cihana
Elest-i bezmini hele bir düşün
İspatı imtihan geldik bu hana

Şu fani dünyanın sefası yoktur
İkrar bend olana cefası çoktur
Dört kapı kırk makam cümlesi haktır
Var ilet özünü şah-ı hübana

Vefasız bu yola basamaz kadem
Fehmeyle bu sözü adem ol adem
Zikreyle Muhammet Ali’yi her dem
Der Büryani vuslat olduk canana

NERDE KALDI

Gayrı harap oldu bozuldu cihan
Eski gidişatla yol nerde kaldı
Bozuldu bağ bahçe gitti bahçıvan
Bülbülün konduğu gül nerde kaldı

Eski günlerimiz bahar yaz idi
Bahçemize konan şahin baz idi
Her günümüz muhabbetle saz idi
Hoş avazla öten tel nerde kaldı

Şimdi bir huyumuz gitmiyor hoşa
Kimi ağa oldu kimisi paşa
Atlas libas giyen geçiyor başa
Hani aba hırka şal nerde kaldı

Kime ne diyem de ben kime küsem
Yağmur gibi yağam yel gibi esem
Büryani hasbıhal olayım desem
Müşkül danışacak kul nerde kaldı


Hiç yorum yok: