18 Kasım 2017 Cumartesi

MEHMET ŞEKER


(27 Ocak 1961, Umurbey, Gemlik / Bursa - )

       Üniversiteyi Ankara'da tamamladı. 1978 yılında gazeteciliğe başladı. Meslek hayatının ilk üç yılını muhabir olarak geçirdi. Birkaç dergi çıkardı. Bir dönem çeşitli dergilerin yayın ekibinde bulundu. Dergibi adlı edebiyat dergisinin isim babası. Şiirlerini bir dönem bu sitede yayınladı. Memuriyet, metin yazarlığı, yayıncılık gibi meslekleri denedi.
Yapıtları:
Kitapları:
& Dem Dem Demokrasi
& Muhalif Tebessüm

Şiirlerinden Seçmeler:

GEMİ

Ben
Her seferden
Derin bir yarayla dönen
Yorgun gemiyim

Değiştirip kimliğimi
Bir bir gezdim limanları yeniden
İnan ki farketmedi hiçbir şey
Hâlâ bildiğin gibiyim

Fırtınalarla boğuştum gece gündüz
Dalgalar çoğu zaman boyumu aştı
Her seferde sıla biraz daha uzaklaştı
Deniz bazen dağ oldu bazen ova
Artık bana da kan bulaştı
Bir maden yığını değil gördüğünüz
Sevdâ yelleri esiyor başımda
Dünya gözümde dümdüz

Sen bilmezsin mevsim mevsim
Denizler üstünde yalnız dolaşmayı
Bir güneş düşer suya bir ay
Vakit öylesine geçer
Ben öylesine mahzun, derbeder
Ne hırçındır açık deniz bilemezsin

Yıldızlar dost yıldızlar
İstemeden yalnızlığımı hatırlatırlar
Sen yalnızlığı da bilmezsin sevdiceğim
İçinde eridiğim sevgiler örneği
Tutmaz çoğu zaman suya yağan kar

Neler taşıdım bilsen kıtalar arası
Biraz sevgi
biraz hüzün
biraz barış
Yüreğindir hiç yanımdan ayırmadığım
Ve geceler boyu bitmeyen yalvarış

Şâhidiyim kendi canına kıyanların
Ay ışığında sevişenleri gördüm
Gün ışığında cinayetleri
Üzülürüm oysa bende değildir vebali
Geçmiş ve gelecek zamanların

Gayrı bu gemiden
Ne giden güvercin döner geri
Ne de gökte bulutlar ağlar yeniden
İnatla yeni seferlere hazırlanırım
Bir öncekinden daha uzun sürecek
Daha baştan beyhudeyken bu hazırlık
Her seferi bitmeyecek sanırım

Böylesine inanmak istemiyorum artık
İstemiyorum sevdiceğim
Belki yine aldanırım
Aldanırım mutlak
Geriye hep hüzün kalır
Hüzün ve unutmak

Unuturum neye şâhit olduysam
Terkederim yıllar süren bu yarışı
Faydası yok mudur dönmenin
Batmadan kaybolduysam

Hüzünden gayrı ne varsa aldırmadığım
Gitti başımdan dağıttım efkâr gibi
Tek sen kalmıştın şimdi sen de hürsün
Sen de hürsün kuşlar gibi
İsterse bu sefer bir ömür sürsün
Kimbilir ne zaman görünür bana
Üstünde dolaştığım denizin dibi

GERÇEK

Yanımda yoksan
hayallerimde olmanın
bir anlamı yok.

Hayallerimde yoksan
yanımda olmanın…

TEDİRGİN

Erir gider kendi bildiğine zaman
Takmış koluna bizi de götürür yanı sıra
Sessizlik içinde tükenir dostluklar
En son ne zaman gelmiştik buraya

Ürkek serçe yüreğiyle bir titrer yüreğim
Bıçak sırtında yürürcesine tedirginimdir
Adım söylense aklıma sen gelirsin
Mısralar değişir hep senin için

İnleyen yalnızca ney değildir
Ne zaman körfeze düşse yolum
Kırılır da kanadım kolum
Herşeyi yeni baştan özlerim

Olmaz mı sanki güzel bir sabah
Ya da bir akşam vakti
Güneş henüz gitmeden
Biraz tebessüm o gül yüzünde
Haberli habersiz geliversen

Az mı paylaştık ayışığına seninle
Aynı rüya ile uyanmadık mı
Dinle sözüm ulaşıyorsa sana
Ayrı geçen ömre
Yeterince yanmadık mı

Ben hiç sensiz olmadım
Hala sevinçle koluma girersin
Oturup düşünceye yatıp düşe dalsam
Yine sen varsın
Biraz ayrı düştüysek ne gam

Ya bir sabah vakti
Yahut ille de akşam
Gel diyorum işte
Başka söze ne hacet
Anlarsın

UNUTTUM

Yeter vazgeç
Bana hiç bir şey sorma artık
Bana bundan sonra kimse soru sormasın
Unuttum bütün bildiklerimi
Unuttum bilerek ve isteyerek

Ne mahkemelerde tanıklık edebilirim
Ne de sevgimi kanıtlayabilirim sana
Hem, sözlerin de bir anlamı kalmadı
Aklım ermiyor sevgiye ve cinâyete

Kim öldü, kim vurdu, ne bileyim
Ne bileyim, seni hâlâ seviyor muyum
Unuttum dedim herşeyi, aklım ermiyor

Varsa eğer ölenle kalan arasında bir fark
İkimiz arasındaki farkın izdüşümüdür mutlak


Müsvedde şiirler gibi düşme artık peşime

Hiç yorum yok: