(19 Eylül 1931,
Giresun – 22 Aralık 2011)
Şair ve yazar, çevirmen. Tam adı Özcan Oğuz Yalım’dır. Halime Hanım ile
banka memuru İbrahim Oğuz Yalım’ın oğlu. Kastamonu Lisesi (1952) ve Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1958) mezunu. Muğla maiyet memurluğuna
(1960) atandı. Bir yıl sonra istifa etti. Elif Kitabevi’nde (Sahaflar Çarşısı),
Ankara’da Bilgi Kitabevi’nde çalıştı. Yusufçuk (24 sayı, 1979-80) Dergisi'nde
sorumlu yönetmenlik ve yabancılara özel Türkçe öğretmenliği yaptı. 1993 yılında
emekli oldu. 1995 yılında Ankara’dan ayrılarak İzmir’e yerleşti, boşanmış üç
çocuk babası.
Şiirlerinin bir bölümü Talât Sait Halman tarafından İngilizceye çevrildi.
Yazdığı s lirik şiirlerle tanındı. Şiirden başka mizah öyküleri yazdı, sözlükler
hazırladı ve çeviriler yaptı.
İlk şiiri “Baş Dönmesi” 1953 yılında Kaynak dergisinde çıktı. 1953 yılından itibaren şiirleri, yazıları
ve söyleşileri Alaz, Arayış, Dize, Edebiyat
ve Eleştiri, Hayâl, Kaynak, Körfez,
Mülkiye, Oluşum, Özgörü, Parantez, Sanat Rehberi, Tan, Türk Dili, Türk Sanatı, Varlık,
Yarın, Yelken, Yeni Ufuklar, Yusufçuk, Zübük vb. gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Aramıza Gül Girdi (1982, Tan Yayınları, Ank.)
& Yaşadık mı? (1992, Doruk Yayınları, Ank.)
& Sonra Tufan (2003, Ank.)
& Issızlıkta (2008, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları,
Ank,)
Öykü
Kitapları:
& Brezinta Öyküleri (Mizah öyküleri, 1988, Hacan
Yayınları, Ank.)
Derlemeleri:
& Türkçe’de Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü (1983, Bilgi
Yayınevi, Ank.)
& Türkçe’de Yakın ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü (1998, İmge
Kitabevi, Ank.)
& Konularına Göre Dünyanın En İyi Fıkralar ve Nükteler Antolojisi (1999, Papirüs
Yayınları, İst.)
Çocuk Kitapları:
& Şiir de Çocuktu
Bir Zamanlar
(Şiir, 2003)
& Gülmece Güldürmece (Fıkra, 2003)
Çevirileri:
& G. Guareschi, Don Camillo ve Hayırsız Oğul (1971)
& G. Guareschi, Don Camillo’nun Küçük Dünyası (1972)
& G. Guareschi, Don Camillo Çıkmazda (1972)
& G. Guareschi, Don Camillo Moskova’da (1973)
& H. Mc Coy, Mafya’nın Dışında Kim Kaldı? (1973)
& G. Guareschi, Don Camillo ve Cehennem Meleği (1982)
& G. Guareschi, Oğlum, Kızım Hele Karım (1983)
Şiirlerinden
Seçmeler:
AFRİKA
Gücümü karanlıktan alıyorum
Sabah gibi
Derimin karanlığından
Sabahın aydınlığına - bir yol var
Biliyorum
Ben çok az şey biliyorum
Silâh gibi
İnsan olduğumu insanlara
Nasıl anlatsam - bir yol var
Arıyorum
Ben beyazlığı arıyorum tertemiz
Siyah gibi
Bütün renklerin el ele geçeceği
Gün geçtikçe aydınlanan - bir yol var
Görüyorum
Kendimi kendimde buluyorum
Allah gibi
İstemiyorum
Vermiyorlar
Alıyorum
ARAYICILAR
Öldün - sana duyurmadılar
Nereden beri sanrı bilemezsin
Oyun mu gerçek mi ne dersin
Kim bu çevrendeki yabancılar
Öldün - bu yaşadın demek - ne güzel
Alacakaranlıkta birşeyler kımıldadı
Düşlerinin eridiği altın tasta
Bir gün bulur seni arayıcılar
AŞK
Yelken rüzgâr istiyor
Bırak dolsun
Yum gözlerini aç gönlünü
Ne olursa olsun
Mademki seviyorsun
BAŞ
DÖNMESİ
Beni deniz tutmaz
Gözlerin tutar
Daha yeşil daha engin daha güzel
Ya dalgalar
CEMAL
SÜREYA
Dersim'den
Bir kadının yüzüne sürgün giden
Adı güzel ince abdal
Güvercin kanını kanadıyla
Alnına sürüp
Üvercinkaya'ya çeviren
İğnesiz arı
Kovanına sığmayan bal
Uzun mu uzun bir şiiri
Doludizgin yaşayıp
Son dizeyi Tanrı'ya bahşiş veren
Boynuna çiçek açan
Kırık dal
“Sonra
Tufan” adlı kitabından
GÜLİBRİŞİM
Ergin kedi almam evime
Tohumdan büyümeli toprağımda gülibrişim
İlk görüşte sevda olur mu
Pat diye sevda şiiri
Emek ister kedi çiçek sevmek
Şiir yalnızlıkça uzun yaşanmalı
Kolay değil bunca çizgiler yüzümde
Gıdım gıdım kazandım yaşlılığımı
Bir anını bile ödünç almadan
-Çatla ey ölüm-
Koluna girdiğim ancak uzak anılardır
Hepsi de geçeğen sevdalardan kalan
Uğurlar olsun diyor aynadaki soluk resme
Çiçeklerin güz bulutlarına yansıyan sesi
Uğurlar olsun - uğurlar olsun - güle güle
Ne yerde ne gökte iyeliğim artık
Bedenim benim değil
Bu ozan yitikler rafında bir nesne
Gülibrişim yapraklarınca incecik - tül gibi
Şamdan şamdan çiçeklerince - görkemli hem
de
Sen misin bu - hangi sen - ya da siz
Oturdum bahçede dün gece - uzun uzun
Unuttuğum nice elleri özledim
Şamdanların dibindeyim - gölgede
Sevdalar oylum oylum
Ey şiirimce yoktan var ettiğim
Sen eski Leyla - bir de o en eski Leyla
Leylalar Leylalar - Ah Leylalar
Hepinizin adını gülibrişim koydum
“Sonra
Tufan” adlı kitabından
GÜZELLEME
Aramıza gül girdi
Güvercin geçti aramızdan
Sen ilkyazla gelen oğlak
Bir nabız gibi sıçrayarak
Uç yapraklarısın çay dalımın
Soğumayan külü kış mangalımın
İnce tüten duman boylum
Güvercin taklalım buğday soylum
Kim açardı ormanımda gözlerinden başka
Bir sürümlük yer - yalıtılmamış aşka
Aramıza gül girdi bikez - çıkmaz
Güvercin geçti aramızdan
“Aramıza
Gül Girdi” adlı kitabından
KİLİM
Bir kilim ser konukevine güzün
Umudundan uçanlar saçaklarına konsun
Bir dalımlık - yorgun düşlerim için
Bir kilim ser - büsbütün eprimeden
yoksulluğum
Bir kilim ser anıların üstüne
Külrengi acıların duvaklanıp geçtiği
Gelini ölü doğmuş bir düğün gecesinde
Bir kilim ser - bir ölümlük
Karayel mi esti ne
“Yaşadık
mı”
KUM
SAATİ
Can akıyor kum saatinde
Dingin - bidüziye- zamanında
Ama biz hep soluk soluğa - diken üstünde
Tedirgin göçmen kuşlarız
Neye uzansak bizden kaçıyor
Hep geç kaldık sanıyoruz
(Olamaz olamaz oysa)
Hangi güzü yırtsak kış sarkıyor
Can akıyor kum saatinde
OYUN
Ay tutulmuş gibi
Bir kapı sürgülü
Bulutların arkasında
Bengör gülü
Bir kız göremez - karanlık
Kirpiği yaş örgülü
Bu nasıl oyun ey ozan
Yanlış kurgulu
Çek sürgüyü açılsın kapı
Al gülü - ver kıza - gülsün
Bu oyun mutlu sona yargılı
ÖZLEMEK
Öyle özlersin ki ülkeni uzaklarda
Giden gemileri okşarsın
Ceviz ağacı olursun Gülhane Parkı'nda
Ey büyük sürgün
Ey büyük usta
Biz de ülkemizde özledik ülkemizi
Ele kul olmayan ülkemizi
Kula kul olmayan ülkemizi
Bebelerini yemeyen ülkemizi
Tutuksuz ülkemizi
Öyle özledik ki usta
Kırk birinci odada
Yine ararız elbet
Bulamasak da kırkında
Hem bir farkındayız bunun
Hem de polis farkında
YAŞADIK
MI?
Dinçer Sezgin'e
Yenilen bir ordunun demirbaşından
Silindi silinecek
Bir asker kaputu sırtında
Sol kolu katlanmış iğnelenmiş
Ağarmış rengi her geçen yazla
Güz güz dökülmüş düğmeleri
İçinde - ıssızlığın bile koyup gittiği -
Koyaklar boyu peribacaları
Sevginin güzelliğin peribacaları
Dostlukların peribacaları
Silindi silinecek
Yenilen bir ordunun demirbaşından
Üstünden akadursun sular zamanın
Elini gülüne koy - de bana
Üzüle üzüle aşına aşına
Sonunda ne kalır yaşamaktan?
Yaşamdı yaştı derken
Bir lokma aşa indirgenince - de bana
Geriye ne kalır yaşamaktan?
YAŞLILAREVİNDE
1. Yaşlılık
en yorgun atımdır
-dedi yalnızlık -
Anılar uçuşur yelesinde
Kendinden kaçtıkça bana gelir
2. Yalnızlık
en son atımdır
-dedi yaşlılık -
O ıssız ülkeye götüren
Acıları acıları
3. Yılkısından
ayrı bir yılkı atı
Gün batarken ıssız bozkırda
Gölgesini gerilere uzatıyor
Güz rengi bulutlar geçiyor
Donuk mavi gözlerinden
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder