21 Aralık 2017 Perşembe

DOĞUŞ KÖKARTTI



(1993 - )

       İlköğretim ve liseyi Zonguldak’ta okudu. Zonguldak Fen Lisesi’ni birincilikle  bitirdi. 2012 yılında üniversite sınavlarında ülkedeki en iyi iki yüz öğrenci içine girerek Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tam burslu olarak okumaya başladı.
       Eylül 2015’te “A Tea With 10.000 People -10.000 İnsanla Çay-“ projesine başladı. Proje ile birlikte ziyaret ettiği 15 ülkede binden fazla insanla tanıştı. “A Tea With 10.000 People” projesi ulusal ve uluslararası medya kanallarında yoğun ilgi gördü. TRT World Mart 2017’de projeyi İngilizce bir röportajla hikayeleştirerek dünyaya duyurdu. 2016 yılında bu projeye bir Türkiye turu planlayarak ismini “Benimle Bir Çay İçer misin Türkiye?” koydu. Bu turda İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Bursa ve Mersin’e gidip büyük buluşmalar düzenledi.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Üzüm Dalları, Güneş ve Güz (2013, İkinci Adam Yayınları, İst., 74 s.)
& Nehir Yolcusu (2017, Altıkırkbeş Basın Yayın, Şiir Serisi: 19, İst., 104 s.)
Kaynaklar:
Yazarla Yapılan Söyleşiler:

KEMAL ŞAKİR ÇINAR


(1980, Uşak - )

       2002 yılında Kocaeli Üniversitesi, Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Kocaeli Şehir Tiyatroları bünyesinde amatör olarak tiyatroyla uğraştı. Çeşitli oyunlarda rol aldı, asistanlık yaptı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:

& Gözlerim Başka Yerlerde Kaldı (2005, Siyah Beyaz Yayınları, Kocaeli)

HAMZA CELÂLEDDİN


(7 Nisan 1991, Konya - )

       İlk ve orta öğrenimini Konya’da tamamladı. 2013 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü tamamladı. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyor. Vamos Yayınları'nda ve Vamos Dergi'de Yayın Yönetmeni, Düşünbil Dergisi'nde Redaktör.
      Yazıları Düşünbil, Mukavemet, Müntehâ, Sancı, Vamos, Yazarkafa vb. gibi dergi ve fanzinlerde yayınlandı.
Yapıtları:
Öykü Kitapları:
& Koşkun Küsüye Doğru (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; 2017, Cinius Yayınları, 76 s.)
      Deneme Kitapları:
& Saçmanın Anatomisi (

Hamza Celalettin Okumuş adıyla; Adımlar Yayınevi)
& Tanrı (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; Adımlar Yayınevi)
       Felsefe Kitapları:
& Ağaçlar Yürürse Tanrı Koşar (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; 2012, İkinci Adam Yayınları, 98 s.)
& Yeraltında Dejavu (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; 2013, Sertan Yayınları, 112 s.)
& Kerhanede Anarşi (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; 2014, Sertan Yayınları, 29 s.)
& Kaos Kanos ve Hippiler (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; 2014, Sertan Yayınları, 43 s.)
& Çıldırmanın Âmentüsü (Hamza Celalettin Okumuş adıyla; 2015, Kuzgun Kitap, 76 s.)
& Kâtil Nietzsche - Asker Kant (2017, Edebi Şeyler Yayınları, İst., 96 s.)
Kaynaklar:

CANAN GEZİCİ


(1990 - )

       İstanbul Üniversitesi’nde  Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okudu. Üniversitede halen yüksek lisans eğitimine devam etmektedir.
      Şiirlerini çoğunlukla Duvar dergisinde yayınladı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Günboyu Matmazel (2017, Edebi Şeyler Yayınları, İst., 64 s.)
Şiirlerinden Seçmeler:

ORGANİK ŞARAPNEL

“et namına inan bana, bir de benim namıma”
Gertrude Stein

son 72 saattir traş olmuyorum
son 72 saattir üzerimdeki taş kayıp duvarı bozacak
en son ne zaman oksijen ürettim
son 72 saattir kimse oturmadı
son 72 saattir camcı pazar günleri silmeye geliyor
en son meydanında karşıdan karşıya geçerken görüldü
son 72 saattir mesaideyim
son 72 saattir millet kurnaz işin kolayına kaçıyor
en son geçtiğimiz yıl değiştirdiler bu parkeleri
son 72 saattir sen kim oluyorsun yavrucum
son 72 saattir eteğini aşağıya çek şimdi çek
en son ne zaman şöyle bir araya gelip
son 72 saattir beğeniliyorum öyleyse varım.
son 72 saattir saç diplerimize yollar yaptık
en son cümlesi: öteki kendimi sonsuza dek yinelememi engelleyendir
son 72 saattir çorabın öteki eşini bulamıyorum
son 72 saattir kendisinden haber alınamıyor
en son sabah bi kadın mama bıraktı
son 72 saattir tırnaklarım 0.24 cm uzadı
son 72 saattir flash flash kardan adam eridi
en son karumu okuldayken gezmiştim aya sofyaya gittim
son 72 saattir sinek avlıyoruz mal sahibi kapıya dayandı
son 72 saattir instaya girmiyor öldü mü kaldı mı bu kız
en son yüz yüzelik yalnızlık yok satıyor.
son 72 saattir dünya liderleri yemeden içmeden kesildi
son 72 saattir arılar ar damarlarını bulup sokacak bir gün
en son 5 yaşındayken arı sokmuştu ve hastaneye kaldırılmıştı
son 72 saattir güneş 72 derecelik açıyla vuruyor yüzüme
son 72 saattir alnımın şurasında beyaz bi leke yapışmış gibi kaşınıyor
en son firavunun mezarını çöpçüler bulmuştu
son 72 saattir kolumu nereye götürüyorsun hayvan
son 72 saattir tacize uğramadım aç da görelim
en son herzog’tan the wrath of god ı izlemiştik
son 72 saattir boşluk öğreticiyse gelin ayna kıralım
en son yeşil-pasaportlu bir korkuyu dışavurdu büyükşehir bankı
son 72 saattir yine bir şeyi bulamıyorum
en son MÖ 3200’den beri uçan o kuşu alkışlıyorum
son 72 saattir Hopi dilinde “wari”
en son nerde kalmıştık?


11 Aralık 2017 Pazartesi

Okur Kitaplığı Şiir Kitapları

Zafer Acar - Diri

“Hamse” ile Türk şiirini yenilemeye katkı sağlayan Zafer Acar, giderek büyüyecek bir ihtişam içinde taptaze imajlar, sesler yaratıp klasik şiirimizin biçim ve muhteva açısından beklenen dirilişini gerçekleştirme imkanı sunduğu “Diri” ile görkemli şiirlerine bir yenisini daha ekledi.

Adeta manevi yükselişin anıtını dikiyor zamana, genelde tekli mısra üzerinden giderek klasik şiirimizin biçimsel karakteristiğine selam çakıyor, diğer taraftan bu mısra yapısını nitel ve nicel bakımdan hacimlendirip yalın muhtevasıyla muhatabına kolayca ulaşarak onu adeta esir alıyor ve özgürleşmesine vesile oluyor. Modernizmin yarattığı hayal kırıklığından inancın şefkatli kollarına sığınarak toplumsal ve sosyo-ontolojik eleştirilerini metropollerin harabeye dönmüş ideolojilerinden değil, insan yüreğinin yıkılmaz mabedinden yükselten şair ben, estetik üstünlük ve semantik derinliğiyle dilimize ölümsüz bir eser kazandırıyor.

Adeta kuşatma yapacak bir komutanın matematiksel hesabıyla, 1453 mısra askeriyle, yani “Diri”yle neyi amaçlıyor Zafer Acar; Zafer Acar adına gelecek yüzyılları, medeniyetimiz adına ise Batı menşeili şiiri fethederek İstanbul gibi İslamlaştırmak istiyor.

dağlar benim kardeşimdir yuppiiiiiiiiii
şuracıktaki plaza bile benden haberdardır
böyle sıska durduğuma bakma bay çınar
sen bir de adaleli geniş omuzlu boylu poslu ruhumu gör
bay çınar farkında mısın bana sataşan adamların hepsi kör
şu eşyalardan bir soyunayım şu sorunlardan şu kışı atlatayım bir
şu ağaca şarkı söyleyeyim yeşillensin çiçek açsın dağ taş
şu kuşu seveyim de tüylerinin varsın farkına
kanatlansın güzelliğinin kaynağına
şu insancıkları üstümden çıkarıp atayım
yeşil sahalara 10 numara formayla çıkayım bir
şu dünya yuvarlağına Pele gibi çakayım bir
türübünlerden gooooooooooooool diye bağırsın güzel kızlar holiganlar
maddenin filelerini deleyim bir bir

Yayın No: 39 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 119 
Baskı sayısı: 1. Basım, Ocak 2012, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Fokus Ajans

Düzelti: Okur Kitaplığı 


Ümit Zeynep Kayabaş - Saati Geri Aldım

Bu kitap 2000 sonrası şiirinin önemli şairlerinden Ümit Zeynep Kayabaş’ın ikinci şiir kitabıdır. Sıkı dokuyuşlarla ince ve derin bir lirizme ulaşan şair aynı zamanda, yaşamsal algıları her an açık ve hakikatin kapılarını aralamakta ısrarcı bir poetik duruş sergiliyor.

Ey sevgili
Yağmur yağdığında
İstanbul’un ıslaklığını
Ayaklarıma dolanan yalnızlığımı
Ve ağzının kıvrımından
Denize akıttığın şiiri seviyorum

Bir damla zemzemin ağırlığında
Yeryüzü yağmurları
Islandıkça
Hacer’in sevgilisini çalıyorum
Hareketsiz kalıyor mizan

-Gökkuşağı ile bağlıyorum gözlerimi
Sevmek göğsümde ölüm esnemesi gibi

Sen yoksun şimdi
Kırık bir gölge ağırlığında
Aykırı duvarlar örüyorum boşluklara
-Beyaza boyuyorum balkonları
Karanfile ayrılıkları

Yayın No: 55 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 120 
Baskı sayısı: 1. Basım, Nisan 2012, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Kapak Resmi: Fokus Ajans 
Uygulama: Fokus Ajans
Düzelti: Okur Kitaplığı 


Mehmet Şamil - Kırk Kanatlı Bahçe

Mehmet Şamil’in beklenen şiir kitabı Kırk Kanatlı Bahçe uzun bir aradan sonra 2. baskısıyla Okur Kitaplığı’nda.

kaçır beni vahşetinden ağlamam
inan çok âhım var sende bekleyen
yüzün giriyor pencereden
doğuda sabah
siliyor patikadan kör rüzgâr izlerimi
hangi menzilde dursam bahçesi vîran
şiir merhamet diyor şairler isyan

tüllere dokunmaz hüzün ve mâtem
inan çok canım var sende bekleyen
sözün damlıyor her heceden
doğuda öğle
öldürdü bulutların töresini sersefil
hangi rüyâyı görsem sabahı talan
kalbim cinâyet diyor manşetler yalan

daha yeni yuttum göz yağmurunu
inan çok aşkım var sende bekleyen
hüzün düşüyor iskeleden
doğuda akşam
ömrümü topARlasam bir vuslat etmiyorum
hangi âşığa sorsam cevabı hazan
leylâ ihânet diyor mecnûn imtihan

Yayın No: 56 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 128 
Baskı sayısı:1. Basım, Nisan 2012, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Fokus Ajans
Düzelti: Okur Kitaplığı 


Abdurrahman Adıyan - Sündüs Döşeği

“Sündüs Döşeği” yıkımlara, acılara, kıyımlara karşı şiirden bir karşı duruş...
Birlik yurdunda esenlik arayışı…

Abdurrahman Adıyan’ın şiiri; içine kapanan, karamsar değil, güneşli günlere adanmış mısralar ile umudu vurgulayan bir şiir
İnsanın varoluş çabasında uğradığı duraklar, soluklanmalar ve sonsuza yürüyüş...

Gönül yurdunda dünyanın acısı, sevinci…
İnceden sabır ile işlenmiş şiirler toplamı “Sündüs Döşeği”

Yaşanan hadiselerin şiire incelikle taşındığı hayatın içinden şiirler
Olup bitenler karşısında susmayan bir yürek


çiçekleri bilmem kaç katman aşağılara gömüldü
bu yıl -doksanüç onsekiz temmuz- da
gelinleri duvağa duramadı
güveysiz kaldı rıdvan döşekleri
şimdi böylesi kanla sulanmayaydı
sürmeli gözlerine gayrı sevinç düşmeyeydi
şafaklarını ve akşam alacalarını
yaban dumanları bürümeyeydi
kundakları bebesiz döşekleri sündüs’süz olmayaydı
göğüs kafeslerini çatlatan
eli böğründe anaların feryatları
ne asûmana dek yükseleydi ne de sündüs’de
çakallar kurtlar çığırtkanlar uluyaydı

Yayın No: 57 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 116 
Baskı sayısı: 1. Basım, Mayıs 2012, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Fokus Ajans
Düzelti: Okur Kitaplığı 


Metin Önal Mengüşoğlu - Ben Asyalı Bir Ozan

Metin Önal Mengüşoğlu'nun aranan ve beklenen kitabı "Ben Asyalı Bir Ozan"

Benim tarihim orda başlar
Hiç okşanmamış yanağında bir çocuğun
Ve yama üstüne yamalar konmuş
Babamın ceketinden bozulan pantolonun

Benim tarihimde bekçiler
Belleri yere gelmemiş ejderhalardır
Suratımda polisler, faytoncular
Coplar ve kamçılar ve aşklar vardır

Analı babalı büyümüş, yetim
Arkadaşlarım oldu çarşılarda
Kavgalarım ve yenilgilerim oldu
Ama uşaklığım dönemlerim olmadı

Yayın No: 67 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 134 
Baskı sayısı: 1. Basım, Eylül 2012, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Fokus Ajans
Düzelti: Okur Kitaplığı


Okur Kitaplığı Şiir Kitapları


Kenan Göçer - Sözdeniz

Yaz bitmedi…
Büyüyordur şimdi orda
hayatlık denen kalbimi ekinlere taşıyan su
su ki, şehri var eden ve kökleri çürüten
yine de gönlümü dansa kaldıran gizli sevda.

Nereye dönsem biliyorum ki
yaz günleri kadar kadın ve kalabalıksın
huzuruna varmak için henüz erken yıllar
ama şöyle böyle geçecek gibi değil

Şimdi hiç yeri değil su varken hüzünden konuşmanın
“aah o yıllar”ın, “bir haziran akşamı”nın
geçmiş yazların, kiraz ağaçlarının
sonu gelsin balkonlu günler gölgesine
taçlansın zevklerimin sınır bilen yaprakları
uçsun üstümden bir nefes gibi ne dediğim
bak bu güzel!

Yayın No: 23 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 124 
Baskı sayısı:1. Basım, Mayıs 2011, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Okur Kitaplığı
Düzelti: Okur Kitaplığı 




Mehmet Elçin - Ben Yok İken

"En derin yaramızdır hiç şüphesiz ölüm duygusu. Ansızın gelip bizi buluverir bir düşünme anında ve içimize doğru akar. Sağaltılmazdır; tıpkı ölümün kendisi gibi."

Eşyayı zorlamak isterim benden sonrası için.
Kapıyı zorlamak gibi bir şey değil bu
Ben yok iken edepsizlik edebilir kelimeler
Dedemlerin evi gibi toprağa karışabilir kalemler.

Tarih yazar mı beni?
Bir Mehmet geldi denir mi?
Geçti buralardan.
Yazının edebi varsa edebiyat oluyor
Neye hizmet etti Mehmet’in kalemi?

Eğer dördüncü boyuttaysa zaman, şeyin,
Benim için bu farklıdır
Belki bir başka boyut için
Benim olmadığım yerde su da vardır.

Bir üzüntü için dünyaları vermek
Bir sevince geri almak kadar olmalı
Bunu ölçen ben değilim
Neyin ölçüsü var bu karmaşada?
Ben hep varım

Yayın No: 25 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 158 
Baskı sayısı: 1. Basım, Mayıs 2011, İstanbul 
Editör: Murat Öngüdü, Adem Aygün 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Kapak Resmi: Mehmet Emin Gürsoy 
Uygulama: Okur Kitaplığı
Düzelti: Okur Kitaplığı 


Mustafa Celep - İnsanı Aşan Kan

Bu kitap 2000 sonrası şiirinin önemli genç şairlerinden Mustafa Celep'in ikinci şiir kitabıdır.

Ben yani yorgun argın eve dönen evde yaşayan adam
Eve döndüm her gün döndüğüm gibi ama kan
Renkli resimler halinde odama akıyordu bu da olağan
Her şey belirsizlikle taçlanmış herkes kendi işinde ömür tarumar
Her şey normal bu kadar, dağ gibi iradesi yok insanın,
her şey anormal
Eve döndüm közde kalmış kızgın bir kılıç olarak
Ben yani yorgun argın eve dönen evde yaşayan adam.

Yayın No: 28 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 88 
Baskı sayısı: 1. Basım, Eylül 2011, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Okur Kitaplığı
Düzelti: Okur Kitaplığı 



Arif Ay - Şiirimin Şehirleri

“Şiirimin Şehirleri” 2011 Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Şiir Kitabı Ödülü’ne layık görülmüştür.

Bu şiirler Bağdat’ın yakılıp yıkıldığı, işgal edildiği günlerde yazılmaya başlandı ve ‘Bağdat’a Dönen Şiirler’ adıyla yayımlandı.

İslam’a başkentlik yapmış şehirler Bağdat’ın acısına ortak edilerek konuşturuldu. Bu konuşma ve sorgulama sürüp gidecek hep.

yalnız bir çığlığım ben
harabe evlerin kaybolmuş anılarında
genç kızların giyemedikleri gelinliklerinde
bombaların paramparça ettiği bebeklerin
bomboş kalan beşiklerinde
yalnız bir çığlığım ben

ben yalnız bir çığlığım
göğümüzü terk eden kuşların kırık kanatlarında
Bağdat’ın ölüm sinmiş sokaklarında
kurban bıçakları gibi keskin acıda
yalnız bir çığlığım ben

Yayın No: 29 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 96 
Baskı sayısı: 1. Basım, Eylül 2011, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak: Murat Acar
Uygulama: Okur Kitaplığı
Düzelti: Okur Kitaplığı 


Metin Önal Mengüşoğlu - Endülüs (Espana Musulmana)

"Endülüs, medeniyetimizin en uzak batıda hüküm ferma olduğu toprakları anlatıyor. O toprakların şehirlerini, o şehirlere can veren ruh veren isimleri anlatıyor."

Sıkıştığı son köşede son hasta,
Hanedanın son evladı,
Terk ederken El-Hamra Sarayını,
Muhammed Ebu Abdullah
Hissetmişti göğsündeki dermansız ağrıyı,
Başlamıştı hırsından ağlamaya.
Hıçkırıklar, kırıklıklar diz boyu;
Durumu fark eden anne Fatıma
Doldurdu ağzını sövgü sözlerle,
Gıcırdattı mercan dişlerini
Son sözü oldu sözlerin en acısı
Dedi ki:
“Ağla oğul ağla!
Kapkara yazmalar bağla!
Farkı kalmasın
Ölünün sağla
Ey dünyanın kiracısı
Kendini adam sanırsın ne hakla?
Erkekler gibi yurdunu
Koruyamayana nedir düşen;
Elbet kadınlar misali
Ağlamak…
Sana ancak ey sefil çocuk
İşte böylesi müstehak…

Vah Endülüs vah!
Ve Lâ galibe illa Allah!”

Yayın No: 31 
Dizi: Türk Edebiyatı - Şiir 
Sayfa sayısı: 207 
Baskı sayısı: 2. Basım Mart 2016, İstanbul 
Editör: Adil Varol 
Genel Yayın Koordinatörü: Ünsal Ünlü 
Yayın Yönetmeni: Ahmet Aslantürk
Kapak Tasarımı ve Teknik Hazırlık: Dizgi&mizanpaj
Düzelti: Mahmut Feyzi