(2
Nisan 1915, Niğde – 3 Eylül 1991, İstanbul)
Tiyatro, öykü ve
roman yazarı. Ortaöğrenimini Antalya Lisesi’nde (1936), yükseköğrenimini Ankara
Hukuk Fakültesi’nde tamamladı (1941). Yükseköğrenimi sırasında matbuat Umum
Müdürlüğü’nde (1936), PTT ve Ankara Radyosu’nda (1937) çalıştı. Daha sonra
Milli Eğitim Bakanlığı, Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde, Ziraat Bankası’nda
çeşitli görevlerde bulundu.
Edebiyata şiir ile başlayan Şahap
Sıtkı’nın ilk şiirleri Varlık,
Dergisinde 1937-1941 yılları arasında yayımlandı. Bu yıllar arasında
yayınlanan şiirlerinden sonra çeşitli dergilerde şiir eleştirileri yazdı. Daha
sonra öykü ve oyun türlerinde eserler vermeye başladı. Öyküleri “Seçilmiş
Hikâyeler Dergisi”nin özel bir sayısında toplandı (1949). Ayrı dünyalar adlı oyunu
Ankara devlet Tiyatrosu’nca oynandı (1961).
Hikâye ve romanlarında yaşam güçlükleri
ve geçim kaygısıyla bunalan insanları konu edindi. Toplumdaki eşitsizlikleri,
haksızlıkları gerçekçi bir biçimde kişisel gözlemleriyle değerlendirerek
yansıttı
“Ayrı Dünyalar” (1961) adlı oyunu Ankara
Devlet Tiyatrosu’nda oynandı. “Horoz Değirmeni” (1967) romanında insanların
alınyazılarını konu edinirken yer yer ressam, aktör; edebiyatçı portreleri
sergiledi. Konusu ikinci Dünya savaşı yıllarında geçen “Kimin İçin” (1967) romanında,
o yılların toplumsal kımıldanışlarını verdi, dönemin şair ve romancılarından
söz etti.
İlk şiiri Şahap Sıtkı imzasıyla Varlık
dergisinde “Meyva, Sayı, 98, 1937) yayınlandı.
Ödülleri: "Acı" adlı yapıtıyla Türk Dil
Kurumu 1971 Hikâye Ödülü’nü kazandı.
Yapıtları:
Öykü
Kitapları:
& Çırılçıplak (1957)
& Bulut
Gelir Pare Pare
(1958)
& Gülen
Ayva Ağlayan Nar
(1959)
& Şubat
Gecesi (1964)
& Acı
(1970)
Romanları:
& Gün
Görmeyen Sokak
(1958)
& Toprak (1962)
& Gökkuşağı
(1965)
& Horoz
Değirmeni (1967)
& Kimin
İçin (1967)
Oyunları:
& Ayrı
Dünyalar (1961)
Anı Kitapları:
& Orhan Peker'den Anılar, Sevgiler, Mektuplar, Şiirler (1980)
Şiirlerinden
Seçmeler:
MEYVA
Bir nar çiçeğinde yaşıyor bahar,
Ruha sükûn veren en olgun meyvasını
Tatlı bir rüya gibi görülüyor hatıralar
Ve sesin aratmıyor şiirin musikisini.
Durgun suda aksin şebnem gibi titrek
Durgun suda kokla, kokuların en iyisini
Durgun suya bak ve de ki: Sevinerek
– Unutuyor bahar bu ince dalda meyvasını.
Varlık
Dergisi, Sayı: 98, 1937