Olcay Özmen, Bir
Monarşinin Sonunda Arzu
“Kars’a giden bir
otobüs gibiydim.
Ankara’yı geçince
hepimiz Kürt sanılmıştık birden.
Bütün terli
yolcular da beni bulmuştu üstelik.
(kendi terimi
saymıyorum)
Velhasıl keyif
ertelenen değildi bir şey,
Kendimden yıllardır
saklamışım bunu.
Yıllar ne ki günler
geçmiş ve saatlerdir
Terli bir otobüsün
koltuklarında Serhatturla
Hatırlayacaklarımı
bulmaya gidiyordum.
Cemiyetten kimse
bilmiyordu bu
Otobüste bu beni.”
(Tanıtım
Bülteninden)
Yayınevi: Edebi Şeyler
Yayınları
1. Baskı: 2017
Sayfa Sayısı: 64
Olcay Özmen, Çukur
(2015, 160. Kilometre Yayınları, İst., 80 s.)
Bazı şairler şiir
kitaplarını uzun aralıklarla yayımlar, Olcay Özmen de bunlardan biri. İlk
kitabından bu yana tam 9 yıl geçmiş. Seyrek kitap yayımlayan şairler, yeni bir
kitapla çıkageldiklerinde, genellikle aynı şiiri korurlar. Ama Olcay Özmen
böyle yapmamış, ilk kitabı Sensiz Üç Yağmur’dan sonra, ikinci kitabı Çukur’da,
şiirin ne olduğuyla ve şiir diliyle hesaplaşmış. Çukur, Olcay Özmen’in güncel
şiire merhaba, şiirsel edaya elveda dediği bir kitap. Çukur’daki şiirlerinde
oldukça konuşkan bir şair var, istediği her konuya girebilmenin biçimselliğini
keşfetmiş adeta. Hem kalan borçlarıyla uğraşan, hem de yeşil sahalara dönmek
isteyecek kadar herkes gibi olabilmenin şiirleri… Olcay Özmen Çukur’la 9 yıl
aradan sonra okurlarla buluşuyor. İyi ki 9 yıl beklemişiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder