(1981, İzmir - )
Şair,
psikoterapist. İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldu.
Fayrap dergisine
ismini verdi. Psikoterapist olarak çalışıyor. İstanbul’da yaşıyor; şair Hakan
Arslanbenzer ile evli.
2001 yılından beri
şiir yazıyor. Şiirleri, Atlılar, Fayrap
gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları: Şiir: Metroda
Cuma Namazı, 2011, Avangard, İst.
Kaynaklar: http://istanbulensissiir.org/speakers/melek-arslanbenzer/
Yazarla Yapılan Söyleşiler:
https://www.dunyabizim.com/portre/melek-arslanbenzere-sorduk-h5417.html
Şiirlerinden Seçmeler:
Ahmet Kaya mp3
vakit tamam herkes
sokaklara dökülsün
biliyorum savaş
olmayacak
harbe gitmeyecek
erkeklerimiz
tweet atmak
kafa atmak
yumruk atmak
sitem etmek yok
artık
yok vallah
küfretmeyeceğim bu sefer
yavşaklık
karşısında bile öyle iyi öyle tarifsiz iyi
kibar bir insan
olacağım söz
ama inanmıyorum
intikamı alınmayan hiçbir acının dineceğine
Allah var biliyorum
Allah var bir de kafa vermiş bize, ağız ve yumruk
yavşaklık
karşısında yok vallah küfretmeyeceğim
tokat yiyeceğim
tokat yiyeceğim bir yüzüme yiyip öbürünü döneceğime sabredeceğim
şekeri bırakacağım
çayı da sigarayı da
ıhlamur içeceğim
artık söz
yemin ve tövbe
edeceğim oğlumun yanında asla sigara içmeyeceğim
yüreğim yanıyor
demeyeceğim asla
yüreğim yansa da
bunu söylemeyeceğim söz
yok benim suçum
değil diyor mesela kız
sevmiyorum benim
hiç suçum yok diyen kızları
tasavvufçu kızları
evcil ve utangaç; göz süzen gerdan kıran
ama dokunulmaz
kızları temizliğiyle döven kızları sevmiyorum
ama vallah billah
küfretmeyeceğim bu sefer
açıp ahmet kaya
dinleyeceğim Allah'a dua edeceğim
intikam istiyorum
Allah'ım küfür yok bak
ama balyoz var
Allah var problem
yok diyorlar ya; o öyle değil
Allah var balyoz
var sopa değil balyoz
ekmek kavgası bu
sokaklarda erkekleri koşturup duran
ekmek kavgası bu
devlet denen yani her neyse artık kafana dayadığı silah
jilet yiyen kız
çarpılmışım başım sersem sevdim jilet yiyen kızı
göğsündeki
kumrulara değsem gagaları zehirli kırmızı
vallah billah küfür
yok jilet yiyen kızın intikamı
dişlerinde elektrik
kırmızı kaşlarında bıçak izi kırmızı
birlikte bulacağız
belamızı kırmızı
memurken cesur
olmak zor biliyorum
öyle illa yakıp
yıkan devrimci bir cesaret değil ki sözünü ettiğim
sözünün eri
olmaktan söz ediyorum dediydim geçen gün
bu kadar mı zor
fikrim değişti
geçen bi kaç günde ikisi de aynı şey çünkü
sözünün eri olmak
için yakıp yıkman gerekir
yani öyle basit bi
iş değil sözünün eri olmak
erkeksen eğer işin
zor bu devirde erkeklik zor hacı
bir kadını korumak
zor çakallardan, kendini feda edeceksin önce
erkek dediğin
kendini düşünmemeli
erkeklik kendini
düşünmekte değil düşünmemekte
bunu bi sok kafana
önce sonra projeler sonra bayraklar
sonra zaten ne
desen mübah
bak yine küfürler
yükseliyor içimden ama vallah billah dedim bir kere
etmeyeceğim hayatta
en çok kendini düşünen babama daha önce şiirlerimde
küfretmiştim neyse
ki
lan gardaş bu nasıl
yara erkekler ne zaman bu kadar korkak oldu
kadınlar ne zaman
bu kadar, artık adı her neyse küfretmeyeceğim söz
ama o aklınıza ilk
gelen değil burda sözünü ettiğim
yok o değil sizi
temin ederim.
temin ederim ama
küfretmem öyle mükemmel biriyim.
Bu kadar teminat
olduğu için bu kadar korkaklık var ama, bunu da bilirim
Bu kadar çok sosyal
sorumluluk bu kadar çok kadına şiddet
Çayı ve sigarayı
bırakırsak küfretmeyi ve intikamı
Daha temiz
cinayetler işleyebiliriz, zarif ihanetler
Arkadan
dolanabiliriz böylece buna vaktimiz olur
Halkı arkana
alırsan arkadan dolanmaya gerek kalmaz
Minibüsle giderken
bir gün kuzguncuktan geçiyorduk
Bir yalıdan bir
araba çıktı camları ayna içeriyi göremiyorsun yani
Cart diye çıktı
minibüsün önüne kaza yapıyorduk
Artistlik yaptı bi
de üstüne aynalı arabadaki adam
Şöför kapıyı açıp
atladı aşağıya arkadan 25 kişi daha
Halksan ve
haklıysan üstüne yok
Halksan haklısındır
zaten üstüne yok
Çünkü haktır halkı
yaratan
Yine mi şiir
yazamadık sayın okuyucu
Yine mi sanat yok
yine mi halk dedik hay Allah
madem şiir
yazamadık o zaman
şimdi hepimizin
bildiği bir halk türküsü
söyleyelim mi
odam kireç tutmuyor
söyleyelim mi
onu...
Fayrap, Şubat 2012
BİLİNÇ
Mihrimah Sultan’ın
sırtından
İstanbul’a bakarken
göğsümün
Nasıl
genişlediğinin tarifi yok
Merdivende oturan
Suriyeli çocuğun
Buraya nasıl
geldiğinin olmadığı gibi
Ben de bir iç
savaştan kaçtım desem
Pek yalan olmaz
Ama yetmez belki
Duma sokaklarından
Nasıl insan kanı
aktığını anlatmaya
Diyalog kuralım
öyleyse hadi!
Savcı cinayetiyle
paralel yapıyı
Tüm yurtta gün boyu
süren elektrik kesintisini ve Gezi olaylarını
Birbirine
bağlayalım siyasi
Analizler yapalım
ki bunu yapabiliriz
Hem aklımız yeter
buna hem deneyimlerimiz
99 Marmara
Depremi’ni konuşamayız ama
Buna aklımız yetmez
Üzerine
spekülasyonlar yapabiliriz
Büyük İstanbul
depremi, deprem sigortası falan
Deprem çünkü
siyaset değil ekonomi
Değil sözel olarak
ifade edemeyiz
Çünkü tartışmasız
çünkü gerçek
Demek ki yalana
aklı yetiyor insanın
Gerçeğe akıl ermez
Gerçeğe iman
edebilirsin
Bu yüzden
masumiyetin ispatı yok kanunda
Ancak suçu ispat
edebilirsin
İnsan
seçtiklerinden ibarettir yazınca
Sevdiklerinden diye
değiştirdi klavye
Bunun yarattığı
farkındalık zihnimi genişletti
Allah’ın insana
bağışladığı irade
Akılla kalbin
bütünlüğü klavyenin
Yaptığı düzeltmeyle
analitik bir anlama büründü
Şairler kahvesi
açmışlar Akaretler’de
Ramazan günü
önünden geçtim
Yiyip içiyorlardı
Musa’nın kavmini hatırladım
Şuara suresini
düşündüm sonra
Biraz daha yukarı
çıktığında Nişantaşı’na geliyorsun
Türkiye’de
aristokrasi yok burjuva sınıfı da
Kim olduğunu
unutmuş insanların arasındayız
Küfre karşı İslam’ı
seçince faşist diyorlar ama
Buna ne yapacağımı
bilemiyorum
DAĞLARA ÇIKMAK
Varsa bir hakikat
senle ben arasında
Ben ordan geçiyorum
Hakikatle, yani
yalnızca senin ve benim aramda
Her şekilde
oturabiliyorsam karşında böyle hiç durmadan
İşte böyle
Dalgınlığı,
dargınlığı hırka gibi üstümde taşıyorsam
Sen ve benim aramda
olduğundandır
Ben bunca yıl bir
başıma
Taşıdıysam kendimi
oralardan buralara
Senin ve benim
aramızda bir aşk olduğundandır
Bir aşk
çocukluğumdan kalma
Elimden ot yiyen
kuzulardan
Dağlara çıktığım,
dağlardan indiğim günlerden kalma
Bin altı yüz
kilometre mesafeden
Sarı incecik telli
saçlarımla
Oralardan buralara
taşıdığım bir aşk
Şimdi oğlumun olan
ellerimden
Ve senin olan her
yerimden kalma
Bir aşk
Böyle bir aşk o
incecik saçlarla taşındıysa benim tarafımdan
Şahidim ki Allah
vardır
Bir kalbi bir başka
kalbe bağlayan
Olmazı olduran, bir
yangını durduran
Kalbi bütün
kötülüklerden arındıran
Seni bana beni sana
örtü kılan
Yaralayan, yaraları
onduran bir aşkı olduran
Bütün dünyayı bir
an için durduran
Allah vardır senle
benim aramda
Sen ve benim aramda
Olanlar saymakla
bitmez
Ekonomik kriz var
senle benim aramda
Kıbrıs harekatı,
seksen ihtilali, Marmara depremi
İkiz kuleler,
kurtlar vadisi, beşik kertmesi
Hepsi bir aşk
uğruna oldu biliyorum
Yalnızca bir aşk
Seni bana baktıran,
yüzümü senle dolduran
Kaşımı kaş yapan
Gözümü göz
Alnımı açık
Gerisi Allah kerim!
*24 Aralık 2019 tarihinde güncellendi.