18 Ekim 2018 Perşembe

YUSUFELİLİ ÂŞIK PERVANÎ



(5 Mart 1931, Okar (şimdiki adı Havuzlu) köyü, Yusufeli / Artvin - )


       Asıl adı İsmail Çelik. Dedesi, 19. Yüzyılın bâdeli âşıklarından Âşık İkrarî’dir. İlkokulu köyünde bitirdi, çocukluğu ve gençliğini köyünde geçirdi. 1949 yılında bir gün tarlada çift sürüp dinlenirken uykuya dalıp bâde içer. Dervişler ona Nazlıhan isminde bir sevgili gösterip Pervanî mahlasını verirler. Bu rüyadan sonra saz çalıp şiir söylemeye başlar. 1950-1956 yılları arasında çeşitli illeri dolaşarak âşıklarla karşılaşmalar yaptı. Anadolu’yu dolaştığı yıllarda Davut Sulari (1925-1985), Ümmani, Güllühan, Murat Çobanoğlu (10940-2005), Reyhani (1932-2006) gibi birçok aşıkla karşılaştı. 1956 yılında Sarıkamış’a gelerek fırıncılık yapmaya başladı. Sekiz yıl sonra Eskişehir’de fırıncılığa devam etti. 1974 yılında Konya Âşıklar Bayramı’na katıldı. Koşma, destan tarzı şiirlerinin yanında divan şiirleri de vardır. Evli, beş çocuk babasıdır.
Bazı türkülerinden bir kaset hazırlayan Aşık Pervani’nin şiirlerinin bir bölümü Taner Artvinli tarafından Yusufelili Aşık Pervani, Hayatı-Şiirleri-Karşılaşmaları” (2001, Ürün Yayınları, Ank., 219 s.) adıyla kitap olarak yayımlandı.
Ödülleri: 2002 yılında Kadirlili Âşık Abdulvahap Kocaman ile birlikte 2002 Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülü’nü aldı.
Kaynaklar:
Şiirlerinden Seçmeler:

AĞLIYOR

Üç günlük dünyanın derdine düşmüş
Halsiz kalmış duramamış ağlıyor
Saçları dökülmüş bel kamburlaşmış
Sebep nedir soramamış ağlıyor

Hep güvenmiş oğlu ile kızına
Ayak basmış doksanına yüzüne
Gaflet perdesini çekmiş gözüne
Gerçekleri görememiş ağlıyor

Nerde akşam olmuş orada yatmış
Bin türlü çileyi sineye katmış
Gençliğini yoksullukla tüketmiş
Mesken tutup kuramamış ağlıyor

Pervani biter mi bu cevr ü cefa
Bu dünya kimseye eylemez vefa
Çok tabibe gitmiş olmamış şifa
Yara derin saramamış ağlıyor

ÇOK ŞÜKÜR

Çok şükür kurtulduk fırıncılıktan
Allahıma giden raha çok şükür
Mesleğim şairlik ve ozanlıktan
Sırr-ı hikmet bismillaha çok şükür

Erenler ceminden okudum dersi
Hala kulağımda pirlerin sesi
Yüz yetmiş harftir ayet-el-kürsi
Lailaheillallaha çok şükür

Ravza-ı hasettir bu aşk-ı esrar
Su serp derinuma katre-i miktar
Resul-u kibriya Ahmed-i Muhtar
Kutsal olan Beytullaha çok şükür

Pervani def eyle kibri gururu
Huzur buldu şükür kalbim süruru
Sıdret-i münteha Muhammet nuru
Halk eyleyen bir Allaha çok şükür

Hiç yorum yok: