(1910, Xeve
(şimdiki adı Sürügüden) Köyü, Göle / Ardahan - 1973)
Asıl adı Babuş Karatay’dır. Herhangi bir okul eğitimi almadı. Aşıklık
geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden
aşıklar aracılığıyla kendini geliştirdi. Özellikle Türk ve Kürt aşıklık
geleneğindeki hikaye anlatıcılarından çok şey öğrendi. Sesinin güzelliği
dolayısıyla kısa sürede yörede duyuldu.
Geleneksel halk anlatılarını sonraki kuşaklara da aktan Xeveli Babuş,
yörede bilinen birçok türküye de kaynaklık etti. Döneminde birçok aşıkla
karşılaşıp deyişmelerde bulundu ve bu yolla türküleri kulaktan kulağa yayıldı.
Yörede yaygın olarak bilinmesine karşın yazılı kaynaklara fazla geçmeyen
Xeveli Babuş’un türküleri büyük ölçüde anonimleşti.
Askerliği dışında yöreden ayrılmayan Xeveli Babuş köyünde öldü ve orada
toprağa verildi.
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
DİNLEYİN
AĞALAR
Dinleyin ağalar dinleyin beyler
Size bir avratlar destanı deyim
Bıyık burup gezmek marifet değil
Gölgesinden korkan beyi neyleyim
Avrat var ki arpa unun aş eyler
Avrat var ki buğdayı termaş eyler
Avrat var ki bir orduyla baş eyler
Ben bunların hangisini söyleyim
Avrat var ki eteğinde balası
Avrat var ki yetimlerin anası
Avrat var ki zulümlerin kalası
Merhameti bilmeyene ne deyim
Avrat var ki lokma yutmayı bilir
Avrat var ki halay tutmayı bilir
Avrat var ki gündüz yatmayı bilir
Ben bunların hangisini eyleyim
Avrat var ki tahta nalınla gezer
Avrat var ki hergün maniler düzer
Avrat var ki iner deryada yüzer
Ya ben kimi tutam kimi toylayım
Avrat var ki Şeyh Şamil’in kalası
Avrat var ki İshak Beyin lalası
Babuş’un başında tatlı belası
İzin verin ben adını demeyim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder