GÜNGÖR TEKÇE

(17 Eylül 1937, İstanbul - )

       Galatasaray Lisesi’ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. 1951 yılında babasının ölümü üzerine Yıldız Mahallesi’nde, 1887 yılında Abdülhamit tarafından yaptırılmış olan Zâfir Konağı’na annesi ile birlikte akrabalarının yanına taşındılar. Konaktan 1970 yılında ayrıldılar. 1965 yılında TRT’nin sınavını kazanarak İstanbul Radyosu’nda metin yazarı-program yapımcısı olarak göreve başladı. 1970 yılında çevirmen Güray Ataş’la evlendi. 1973 yılında TRT İzmir Radyosu’na Tiyatro Yayınları Müdürü olarak atandı. Kasım 1998’de yöneticiliği bırakarak program yapımcılığına ve TRT İstanbul Radyosu’na geri döndü. Eşi ile birlikte Bodrum’da yaşıyor.

       1956 yılından bu yana edebiyatla ilgileniyor. İlk şiir ve çevirileri Galatasaray Lisesi’nde öğrenci olduğu 1956 yılından başlayarak 1964 yılına kadar Varlık dergisinde yayınladı. Daha sonraki yıllarda şiirleri, yazıları ve söyleşileri Cumhuriyet, Cumhuriyet Kitap, Edebiyat ve Eleştiri, Hayal, İnsancıl, Kitap-lık, Öküz, Papirüs, Varlık vb. gibi dergi ve gazete eklerinde yayınlandı.

       1965 yılından başlayarak TRT İstanbul Radyosu’nda "Türkiye'nin Sorunları", "Anadolu Efsaneleri", "Bozkır Rüzgarı", "İki Oyun Dört Konuk", "Dört Oyun Dört Konuk", "Mevlana", "Tevfik Fikret" "İnsanlığın Kilometre Taşları", "Mutluluğa Çağrı", "Değil mi Efendim" adlı radyo programlarını hazırladı.

       1973 yılından başlayarak TRT-I'de "Cihangirin Bir Günü", "Kimsecikler Eline Su Dökemez", "Oynamazsan Nazlı Yarim", "Gülistan Palas", "Türkü" adlı radyo oyunları yayınlandı.

       1993 yılı boyunca İzmir Radyosu'nca hazırlanan "15.05 Vapuru" programındaki "Muzip Şiirler" köşesinde Türk ve dünya yazınından seçtiği mizahi şiirleri kendi sesiyle sundu.

       Ödülleri: Büyükşehir Belediyesi'nce 1991 yılında düzenlenen "kadın" konulu şiir yarışmasında "Kadınistan" adlı şiiriyle mansiyon, “Seğiren” adlı dosyasıyla Aydınlık Dergisi tarafından düzenlenen 2001 Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü (yayınlanmamış dosya dalında), “Geçerken” adlı kitabıyla 2014 Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü (Yusuf Alper’in “Yolda” adlı kitabıyla paylaştı) aldı.

Yapıtları:

Şiir Kitapları:

& Sabah mısın (1994, Broy Yayınları, İst.)

& Seğiren (2001, Hera Yayınları, İst.)

& Kuşlu Mektuplar (2007, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ank.,; daha önce basılmış iki kitap birleştirilmesiyle 2. baskısı)

& Dokunuşlar (2009, Hayal Yayınları, Şiir Dizisi: 22, Ank., 59 s.)

& Geçerken (2013, Kanguru Yayınları, Ank., 48 s.)

       Çocuk Kitapları:

& Büyüklere Kuşlu Mektuplar (1996, Era Yayınları, İst.)

& Kuşlu Mektuplarım Döndü (1996, Era Yayınları, İst.)

& Trik Trak (2015, Can Çocuk Yayınları, İst., 56 s.)

      Anı Kitabı:

& Zâfir Konağında Bir Tuhaf Zaman (2007, YKY, İst., 135 s.)

       Antoloji:

& Galatasaray’dan Şairler Geçti (2009, Galatasaraylılar Derneği)

Kaynaklar:

A  http://www.gungortekce.com/

Şiirlerinden Seçmeler:

ALBÜM

Varsıl dedem

Fırkacı ve inatçı

Kapanınca ittihad-ı terakki

Sürdürdü çobanlığını

Güderek bulutları güneş batana değin

Yudumlardı keyifle

Oturmamış çay deminde bir hüznü

Kovaladı doksan iki yaşında

Altıpatlar gözleriyle erik çalan çocuğu

Narin annem

Okumamış ve doğuştan şehirli

Havagazı kağıtları Necip Celal tangoları

ve ekmek karnelerine bölüştürürdü zamani

Bir de babama aşki

Betonarme ve karkaslar arasında

Bir değneği gülle bezemekti işi

Anımsayın

Anımsayın

Bir değneği gülle bezemek

Bir işti

BİRİYDİNİZ

Kıyı boyu koşan bir çocuktunuz

Öyle girdiniz düşüme sarışındınız

Nasıl sığdırmıştınız kovanıza güneşi

Güldünüz bana değildi dağlaraydı güldünüz

Çocuktunuz kimdiniz belki güzel miydiniz

Daha önce orda mıydı gökyüzü

Uçan balıklar gördüm saçlarınızdan geçti

Biraz gündüz biraz gece en çok da ikindiydiniz

Koştum uzun süre sizle

Koştum beni geçtiniz

Bir sevi bir de ölüm anlatılamaz sözcükle

İkisinden biriydiniz

“Seğiren” adlı kitabından

EYLÜL

Yağmur yağar ve gök artık utangaçtır

Kapatır yıldızlarını

Yağmur yağar ve yağmur uzatır saçlarını

Eylüldür

Bir balığın dibe vurmasıdır eylül

Zaman ki usta balıkçı

Onarmıştır ağlarını yaz boyunca

Eylüldür

Hesap vaktidir

Yaşanmıştan

Yaşanmamış olana

Eylüldür

Soyunur yeşil

Sevişmek için dölsüz rüzgarla

Yağmur yağar ve ekseri ikindidir

Yağmur yağar

Ve sessizlik

Kıyıda unutulmuş iskemleye ilişmiştir

KARŞILAMA

Sabah mısın

Uzun yolda gördüm seni

Kurtlanmış çikolatanın bodur ağacın ardında

Sıcaktı kırdı bahardı

Doygun ve kalıcıydı gecenin piyadeleri

Bekliyorduk

Bize dönüktü atları

Uzamıştı yüzleri evlerimize kadar

Sessiz ve kalabalıktık

Nasıl geldin

Ayrıntısız uzantısız doğrudan

Uyardın esneyen boşluğumuzu

Yabanıl kuşları gördün ve kavimler göçünü

Toprağın titrediğini

İlk bebeği ve çığlığı

Çivilenmiş yalnızlığı buzul ormanlarında

Ve doğacak olanı doğmamışın karnında

Nasıl sıyrıldın elinden bilgenin ve ozanın

Sonluya dönüştüren sonsuz değişkenliği

Kıstırıveren usuldan

Mavi yeşil ve kırmızı sözcüklerle

Sofrayı kurduk kaldırdık

Sakladık zeytinini

Yirmi mumluk ampullerde garlarda

Ambarında geminin

Biraz şaşkın

Ne de olsa çizgidışı bir dölünden gecenin

Bakmayı bilmez kendine

Acıkmıştır şimdi dedik

Ne çok armağan getirdin bize

Şöyle bırak yarım kalmış şiiri

Yakalanmamış bakışı

Çözülmemiş yazıtı da

Çiviye asabilirsin sisi

En çok korkunun bir de sevinin kıpırdadığı

Karınlık çağlardan beri

Sabah mısın sabah mısın sabah mısın

Sen o musun

“Sabah mısın” adlı kitabından

KUŞLU MEKTUPLAR

Bana kuşlu mektuplar getir postacı

Sabahları açacağım zarflarını

Uçsunlar güneşe kadar

Bana tramvaylı mektuplar getir

Ray da döşe içine

Evimizin resmini çiz

Bırakıver vatman amcanın önüne

Bana ıslık çalan mektuplar getir

Şarkı söyleyen mektuplar getir

Kocaman pullu mektuplar getir

Gemi geçsin yanından

Bana mektuplar getir postacı

Hiç kimsenin yazmadığı mektuplar getir

“Büyüklere Kuşlu Mektuplar” adlı kitabından