(1976, Diyarbakır -
)
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni bitirdi. Mersin’de yaşıyor.
Şiirleri, Başka, Islık, Kuzey
Yıldızı, Öteki-siz, Yaratım, Yasakmeyve gibi dergilerde yayımlandı.
Ödülleri:
“Göz Banyosu” adlı dosyasıyla İsviçre Hastanesi Sanat ve Edebiyat Ödülleri kapsamında Şiir Jüri Özel Ödülü’ne değer bulundu.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Göz Banyosu (2006, Komşu Yayınları: 8, Şiir: 8, İst.,
64 s.)
Şiirlerinden
Seçmeler:
BİRİNCİ
MANKEN
yüzünü gördüğüm kaşıkta
sıcak bir ceset var
gümüşe tapıyorum
gümüşü okşayan
masada yangın var
yangın dildir
nesnelerin dili
sığıntıyı
ünlemlere saklar
yankıyı
yansısız bir aynaya
-sakın
bağırma
beni ruj tutar
ağızda kurşun
elde kalem var
duydun mu
yemek bitmedi daha
tabakta
göğsümün topukları var
“Göz
Banyosu” adlı kitabından
HASATÇI
ben bir ikindi uykusuyum, rüzgârda
çiçeklere bakmak modaydı, kentte uçuşan
bir tuğlada pıhtılaşmış yazı, saçları kızıl
elleri kil, kadınlığı 1945 almanyası
ben bir ikindi uykusu, henüz soğumuş
pis kokularda yatan şiir
son kurşun: gençlik modaydı
ölmek için daima zaman vardı,modaydı
sarı hem çok yakındı, ateş
teknemim ağzı: yakın şiirleri
patlasın şakağımızda yüreğin kızgın öküzü
kuruyan kelimeler tutuşsun insan tarlasında
ağır ağır, dil oynasın
deniz bu, cansızlık modaydı: mavi
kendini koklayan bir kırmızıydı, beyaz
hep beyazdı zaman, modaydı
Yaratım,
Sayı: 16, 2007
SİVİL
MUHAFIZ KURŞUNU
el edince siz en sevdiğim şarkılardan
seslendiniz
çingene romansı güllerin ağzıyla yıkanıp
gelmiştiniz
hangi sözcüğün hatırını sorsam sizdiniz,
bin bir şikâyet
evlerin tecrit köşesiydiniz, anlatamam
olağanın dağlarında lorca papatyaları:
seviyor–seviyor
aşağısı fazlaca kalabalık ve doğaüstü, bir
anlam
küresel sığıntılara karşı, tekdüze
intiharlara karşı, fişlenmiş yapraklara
arap büyülerine karşı, hisar kulesi
kendi güçsüzlüğüne karşı, yıkıldı yıkılacak
üstün kalabalığına karşı
bir devrim boyu simonov şarabından içtim
anılarda rusya pek soğuk
anlatır mı size evliya kedilerim
beklemek sultan camisinden de boğuk
el edince siz en sevdiğim şarkılardan
seslendiniz
bir devrim boyu tüm zamanlara karşı
çingene romansı güllerin ağzıyla yıkanıp
gelmiştiniz
sivil muhafız kurşununa doğru
SONBAHARIN
BİNDOKUZYÜZDOKSANDOKUZU
I
karenin dört kenarı vardır
ve yalnızlığı ellerimizin
ah cibal
bıkmışsın
köşeli seslerden
ötende
kıvırcık saçlı deniz
bıkmışsın
hint okyanusu'nda uyanmaktan
II
bir böcek
başını kaptırır çiftleşirken
bir örümcek gövdesini
bir berber uyudukça
sakalını kaptırır
asker üniformasını
kasap kolunu
tren yolunu
yolcu sokağını
insandın
şiirin kavanozunda
bir imge kırılır
ve bir hayvan
hapsedilir doğasına
onsekiz yaşındaydın
ve bir daha
kendinle yatamamıştın
çantanda ben yoktum
aynaya baktıkça
ruj yerine jilet bulamamıştın
yitip bitireceğim kendimi
koktukça seslilerim
kemireceğim dişlerimi
sır demiştin
işte
çanta ben(d)im
içi boşalmış zorunluluk
hafif(t)im
III
taş içimdir benim
hüznüne vur
incelsin
incelsin memelerin
tekrar et
ne kaldı bitecek
içime al
sonbaharın bindokuzyüzdoksandokuzu
taşı unuttukça
yağmuru anımsa
ıslandıkça
beni
kömürlü silgiyi
tekrar et
“Göz
Banyosu” adlı kitabından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder