(1814, Gerede / Bolu - 1895)
Asıl adı Seyyid Ahmet’tir. İlk öğrenimini dönemin Sübyan Mektebinde Tahir
Hocadan aldı. Yaklaşık 10 yaşında bağlama çalmaya başladı. Ailenin tanıdığı
Aşık Dertli, ondaki heves ve yeteneği görünce bağlama öğretmeye başladı. Aynı
zamanda aşıklık geleneği ve şiire ilişkin bilgileri de aktardı. Kısa bir süre
sonra da Figani mahlasını verdi.
Aşık Figani, Fatma adlı bir kızla evlendi. Bir süre düzenli bir yaşam
sürdürdü. Daha sonra iki çocuğunun ölmesi ve aşıklık geleneği gereği 50 yılı
aşkın bir süre dolaştı. Geredeli Figani Anadolu, Irak ve Arabistan’da uzun
yıllarını geçirdi.
Derbeder bir yaşam sürdüren Aşık Figani, kendi döneminde birçok aşığın
yetişmesini sağladı. Naili (1878-1929), Yorgansız Hakkı (1895-1964), Cudi
bunların en bilinenleridir.
Aşık Figani’ye ilişkin ayrıntılı bir araştırma Hayrettin İvgin
tarafından “Geredeli Aşık Figani” (1994) adıyla yayımlandı.
Kaynaklar:
Şiirlerinden
Seçmeler:
ŞÜKÜR
Ömrüm ahir oldu gurbette mevla
Ruhuma verdiğin himmete şükür
Kuşe-i hanlarda bikesim amma
Tecelli babında hikmete şükür
Bir hayır amel yok pür günahkarım
Gufran-ı Gafur’dur gani settarım
Adem halkeylemiş perverdigarım
Bizlere verdiğin nimete şükür
Kudretinden bizi bina eylemiş
Aklı fikri hayır ata eylemiş
Kuran aziminde sena eylemiş
Vel kadd-i keremna ayete şükür
Figani ismiyle bab-ı gaflette
Gahi sefahatte gahi mihnette
Hemi elemlerde dam-ı gurbette
Basr-ı kanaatle vahdete şükür
VARDIR
Neyleyüp ağlarsın ey deli gönül
Elbet ağlamanın gülmesi vardır
Adüvve intikam kalır mı sandın
Kişi ettiğini bulması vardır
Bu bir ince sözdür söylenir ezel
Dilber akça ister söylenmez gazel
Zengince âşıkı bulunca güzel
Züğürdü dağlara salması vardır
Bu bir ince sözdür inceden ince
Bülbül feryâd eder gülü görünce
Bir güzelin kendi gönlü olunca
Eşini arayıp bulması vardır
Ey Figânî kendini yorma sakın
Her dem adüvlerin ölmesi yakın
Her yüze güleni dost sanma sakın
Herkesin bir yüze gülmesi vardır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder