14 Temmuz 2015 Salı

CİHAN BARIŞ BUDAK'TAN ŞİİRLER

VARNA KOKUYORSUN ŞİMDİ

Sesin çok yakınımda bunca uzakken sen
Sıra dağlar, yollar ve sınırlarla çevrili bir aşksın
Anlamıştım bir yanın Varna, gözlerin İzmir
Aşkın hep üç adı vardı bende biri sen
Senden gelirken Varna
Ve sıcak bir kurşun gibi yüreğimde İzmir

Sana anlatmak isterim çocukları bir bir
İhanetleri, yıkıntılarımı, yalnızlığımı
Bahsetmek isterim, yüreğimden
Hep kırılgan, umursamaz, dalgın yüreğimden
Ömrümde yalnız üç şeye biat edişimi haykırmak isterim
Biri sen, biri Varna ve hep soluğunla ısıttığın İzmir

Mart göğünden bir yıldızı Eylül’e çevir
Eylül’ü bilirsin, sonbaharın ilk yaprağına küsmüş
Rengârenk bir aşkla süslersin yaprakları
Leylak morundan yollar yaparsın bana upuzun
İnce bir tül getiririm, örtersin kalbine
Nasıldı bilirsin, çünkü hasret gözlerin

Geceydi hep yolculuklarım
İzmir ve Varna gündüzken düşlerimde
Karanlıktı kentler
Ve zifiriydi yollar sisliydi hep
Hasreti duyuyorum, sesin yankılanıyor kulaklarımda
Sen uzaksın bana, sınırlar ardında
Yakındı İzmir ve ulaşılmaz
Bense üçünüzün ortasında yalnız
Ve Varna
Ve Varna

Mersin


ON YEDİYİ YAŞADIM DÜŞLERİMDE

Erdal Eren için...

Kıpkızıl dalgalarla uyandım
Baktım, kan kokuyor her yan
Her yan barbarlık yurdu
Açtım gözlerimi
Ve yüreğimi
Koştum
Boğuştum
Büyüdüm
Aydınlığa süzülerek

-ben bir çocuğum ey aydınlık
Işığınla on yediye süzül-

Saçlarım kapkara
İnsanlık kapkara
Koştum
Boğuştum
Ve barbarın ‘dar’ bir ‘ağacına’ savruldum

Vuruldum kaldım
Ay annem
On yedi defa konuşamadan
On yedi defa göz açmadan
On yedi defa dövüşmeden
Ve dövüşüp düşmeden
Ey insanlık

Uyudum kaldım
On yediyle uyuttular beni

Dar bir kelepçe gibi gözleri
Paslı bir ülke
“durup da bakamadılar
Yaslı gözlerime”

Kentlerde boğulan güller gibi
Boğuluyorum şimdi
Bir nehir sessizliği ülkem
Özlüyor mu?
    Yorulmuş mu?
        Tutsak mı gözleri?

On yediyi yaşadım düşlerimde
Günlerim on yedide kaldı
Taşra Yüzümün Coğrafyasıdır
Yakın bir kentte şimdi yüreğim
Özlüyorum yüzünü
Yüreğim sensin
Sarayım istiyorum seni, öpeyim
Gözlerine bakayım

Uzağı göremiyorsun sen artık
Kalbim uzak bir dünyada
Biliyorsun bunu

Derinleşiyor anılar
Deşiliyor yüreğim
Şimdi ağlıyorum, duyuyor musun?

Yoruldum yoruldum
Ve unutmak gelmiyor içimden hiçbir şeyi
Susuyorum
Yorgunluk, ah tatlı bir düş gibi
Sana benziyor

Uzağı ben de göremiyorum artık
Hükmedemiyorum kalbime
Kalbini buluyorum düşlerimin yakınında
Ya şimdi neredesin
Nerede yüzün, sesinle hangi semttesin?
Bir kuytu yalnızlık var odamda
Çık gel şimdi rüzgâra kapılıp, gel
Saçını savur, ünlemli bir imge ol gelirken

Bak bana
İncinmiş bir dal görüyorsun değil mi?
Kalbime bakmalısın o karanlıktan, görebilmelisin
Birkaç damla da gözyaşı var incinmeme dair
Gör, o senin hatırandır

Artık yakın kentleri de özlüyorum
Taşra, yüzümün coğrafyasıdır
Bunu da biliyorsun
Delirerek susuyorum
Deliriyorum, neredesin?

YAĞMURLARIN İZİNDE

Yüzümü döndüğüm yerdesin
Güle döndüm

Kalbimi gördüğüm yerdesin
Küle döndüm

Ve yıllarla süpürülmüş
Bir bulutun peşindeyim
Sözleri gördüm

Yağmurların izinde
Dağları ve yolları sevdim
Sesimi kente çarparak
Gönlümü sulara gömdüm

“umut” dedim sadece
Gülün ve külün şiirine


* Şiirler, Cihan Barış Budak’ın izniyle yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: