30 Temmuz 2015 Perşembe

HALDUN ÇAĞLAYAN


(1962, Sivas - 29 Temmuz 2015, Antalya)


       Şair, doktor, müzisyen. Tam adı Uğur Haldun Çağlayan. Elazığ, Ağrı, Ankara’da büyüdü. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Sivas, Antalya, Kuşadası kentlerinde kamuda ve özel sektörde cezaevi tabipliği, idari hekimlik, sağlık ocağı hekimliği, huzurevi hekimliği, 112 acil yardım ve kurtarma hekimliği, adli tabiplik, acil servis hekimliği, işyeri hekimliği, turizm hekimliği yaptı. Askerliğini 1992 yılında tabip teğmen olarak Şirnak'ta tamamladı. 2012 yılında kamudan emekli oldu. Antalya’da bir özel hastane ve tıp merkezinde acil servis hekimi olarak mesleğini sürdürmekteyken 2002 yılında başlayan kalp hastalığının ilerlemesi sonucu çalışamaz hale geldi. Dört kez evlendi, dört kez boşandı; üç çocuk babası. Antalya’da yaşıyor.
       Şiirleri ve yazıları Akdeniz Sanat, Bahçe, Çınar, Güneş, İblis, İnsan, Kedi, Lara Sanat, Mavi Portakal, Morca, Sombahar, Ütopya vb. gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.
     “Kara Şiirler” ve “Yazıldığı Gibi Okunan Şiirler” adında iki şiir, “Duvarda” adlı deneme-şiir ve “Şehirler” adında düz-şiir yapıtları ilk olarak “www.halduncaglayansiir.com/” sitesinde yayınlanmıştır. “Encyclopedia”, “Aedificium”, “Çöl Vaazları”, “Kitab-ı Esrar” adında dört deneme, “Baksa Tabiban-ı Cihan Yareme” adlı bir anı ve “Yol” adında bir öykü kitabı, şairin kafasındaki ve tezgahtaki kitaplarıdır.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Caz ve Çocuk (1991, Akdeniz Yayınları, Ant.)
& Ölü Doğmuş Şiirler (1996, Akdeniz Yayınları, Ant.)
Kaynaklar:
A  http://www.halduncaglayansiir.com/


Şiirlerinden Seçmeler:

YİTİK BİR BABANIN PEŞİNDEN

baba bağışla beni.

akşam oldu, kör oldum, çözüldü ellerimiz
sesim kısıldı baba, katıldım kaldım
sana seni sevdiğimi söylemiş miydim
bağışla beni baba, ölmezsin sandım

nasıl sessiz çırptın öyle kanatlarını
neden böyle sessiz yaşadın baba
biliyorum aşk bitiyor, şiir susuyor
ölmeyecektin baba, bağışla beni

baba, bağışla beni.

mümkün mü yeniden başlamak şimdi
konuşsan ya, sohbet olam dil olam
yetim kalacak sesim, söyleyemediklerim
ölüyorsun, soluyorsun, baba bağışla

ölmedin biliyorum, bir oyun oynuyoruz
elma desem çıkacaksın masallar anlatarak
okşayarak saçlarımı, baba, şarkılar
söyleyelim, al udunu, bağışla beni

SOLO

                                         SOLve patuli

upuzun bir şarkıya başlıyorum, defolun
yalnız içimde yankılanacak sesim
kör alfabesiyle yazacağım şarkımı
yalnız sağırlar duyacak, dilsizler söyleyecek
şarkımla topallar dans etsin istiyorum
ve çolaklar tutsun ellerimi yalnızca

ezgisi yok bu şarkının, ritmi de yok sesim de
neden toplandınız şarkım yok haydi defolun!
hey sen! neden attın önüme o batası paranı?!
sizdiniz bacaklarımı kıran, kör ettiniz gözlerimi
ama anlatmayacak şarkım bunları
hiçbir şey anlatmayacak, dilimi koparttınız
bu kırık keman, bu delik davul, bu soluksuz saksofon
ne söyleyebilirim size adımdan başka
adımı bile unuttunuz

söylüyorum şarkımı, bir kel şarkıcı
dişsiz tarak, sırsız ayna, yüzsüz adam: gökyüzü
kendime başlıyorum, kendimle başlıyorum,
gidin defolun ya da kalın tef olun
bir şıngırtı olsun katın sesime

Hiç yorum yok: