(1 Eylül 1901,
Trablusgarp - 20 Nisan 1981, İstanbul)
İstanbul Erkek Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Hukuk Fakültesi’nde
bir süre okudu. Çeşitli illerde Türkçe öğretmenliği yaptı. 1950 yılından sonra
İstanbul'da öğrenci yurtlarının müdürlüklerini yürüttü. 1966 yılında emekliye
ayrıldı. Sıradan insanların duygularını, küçük mutluluklarını, içe kapanık
dünyalarını yansıtan şiirlerin yanı sıra roman ve oyun türünde eserler de
verdi.
Yapıtları:
Şiir
Kitapları:
& Bir Kitap Kapanırken
(1930)
& Zühal'in Halkaları (1939)
& Güneş Altında (1945)
& Benden Sonra (1958)
& Görmek İstersek Toprak (1973)
& Damla Damla Ölüm (1983)
Roman:
& Dağ Adamı (1932)
Oyun:
& Yalnız Adam (1940)
Ayrıca Öz Türk Masalları (1935) adlı bir
derlemesi vardır.
Kaynaklar:
A Abdullah Özkan – Refik Durbaş, Cumhuriyetten Günümüze
Türk Şiiri Antolojisi, Cilt 1, 1999, Boyut Dosya Yayınları, İst., s. 102
Şiirlerinden
Seçmeler:
HEP
O ÖZLEM
Yenilgiler, utkular, mutluluklar,
Gezegenler arası yolculuklar,
Gidermez içimizdeki özlemi.
Açık denizlerde hep o gemi...
İnsanoğluna sonsuzluk bile yetmez,
Rüyaları bitmez,
Aradığı hangi toprak, hangi kıyı?
At içinden safra gibi o kaygıyı.
Yalnızlığı yenen aşka bürün,
Öl ama yaşıyor görün...
“Görmek
İsterse Toprak”
ŞARKI
IV
Sevdik ve sevildik, gül gibi solduk;
Hicran diyarına bir sultan olduk..
Gönüllerden güller, çiçekler yolduk;
Hicran diyarına bir sultan olduk..
Bugün mazimizden bize ne kaldı?
Yalnız bir ilâhî efsane kaldı.
Gönlümüz herşeye bigâne kaldı,
Hicran diyarına bir sultan olduk...
“Bir
Kitap Kapanırken”
YETMEDİ
Minareler alçak geldi,
Kuleler alçak.
Çıktım dağlara,
Değmedi elim göklere,
Çaresiz
Tırmanmak istiyorum
Üstüne
Kendi başımın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder