4 Aralık 2016 Pazar

AYŞEGÜL K. ANAKİN



       Yasakmeyve dergisinin (Sayı: 47, Kasım-Aralık 2010) “Vaat edilmiş sayfalar” adlı  bölümde “Köpek” adlı şiiri yayımlandı. Şiirleri, Akatalpa, Bireylikler, Koridor, Papirüs, Yasakmeyve vb. gibi dergilerde yayımlandı.

Şiirlerinden Seçmeler:

HIZLI TREN PROJESİ

                                                     Ecvet Emrah Göktaş’a

Harflerimizi mezar taşlarından çaldık babalarımızın
Hem Rahman oldu ve tabii Rahim oldu, ölümler
Doğurdu acıdan koyulaşmış yerlerimize
Her şiir yeni bir projeydi; geleceğimizi karartacak bir ırmak
Bizler, gencecik kızlar, oğlanlar
Şiir yazmaya başladık
Neyimiz varsa içimizde, işte onu verdik birbirimize
Yanaklarımızda küçük kırmızılıklar, pespembe benekler
Ve en ayıp sözleri söyledik kendimizce,
Birer hediye, kanlı ısırıklar, çoktan yaşlanmış ailelerimize
Sonuçta benim de babamın en önemli cümlesi,
Hızla geçip gitsin diye hayat.

Siz biliyor musunuz, benim gülüşüm kaç boyutlu?
Dilimden çağıl çağıl dökülüyor bir su
El üstünde tuttuğunuz dizeleriniz mi var kıyılarımdan
sakındığınız?
Ben beş köşeli değilim, altı köşeli, sekiz köşeli
Yuvarlacık hatlarım, küstah, saldırgan
Ama bir çift güzel söze, bir dizeye
Dört köşe oluveriyor eteklerim.

Bir tren geçiyor içimden her gün
Yapraklar sallanıyor ağaç dallarında kendi halince
Sürattendir diye sesleniyor iç odadan annem
Onun da demek acımış içinde bir yer diyorum kendime
Babalara kızılmaz, biliyorum, haklıdırlar ne yapsalar
Annemi kimler üzmüştür diye yanıyorum sokağa, taşa…
Bir tren geziyor içimde gizlice.

Yirmisindeyken bir kız
Sevgisinin adını kolay yazamıyor beyaz kâğıtlara
Projeler ürüyor kendi halinde, sonlanmıyor hiçbir cadde
Bir volkan boşalıyor; içime ateşten bir ırmak
Emrah, “eyvah! Babam geldi.” diyor
Ben açık açık ağlıyorum.

Akatalpa, Sayı: 137, Mayıs 2011

YORULDUM ŞİMDİDEN

Beni çok fazla acıtmayınız sevgili anneciğim
Kızlık soyadım kirlenmeden dökmek istiyorum çiçeklerimi
Kararmadan bacaklarımdaki tüyler
Ve ağrımadan kalbim üzüntülü bir kayayı
Tutmak istiyorum kendimde bir günlüğüne olsun
Azıcık senin yitmişliğini ve kocamış babamın kulaklarımda
Ciyak ciyak bağıran
Sevgisizliğine
Dökmek istiyorum tüm çiçeklerimi anne
Anlayacağın o ki
Daha şu yaşta
Kızın yoruldu anne

Beni daha fazla acıtmayınız sevgili babacığım
Dizinizin dibinde sanmayınız ki uzun yıllar yaşayacağım
Zaten bu ülkede dizini dövmeyen her baba
Bir tokat gönderiyor sevgili kızına
Ve yaprak düşüyor, sarsılıyor dal
Dalınız
Taşşağnız
Yapayalnız bir acı
Sevgili babacığım
Okumayın bu dizeleri
Bir ruj gibi sürülür kayalıklara
Yüreğinde acı taşıyan her dalga

Büyüdükçe öğreniyor her kız hayatı
Her ruh bozukluğu şair erkeğimden hatıra
Ruj bozukluğudur,
Sevgilim
Dudağımıza değil
Kalplerimize çirkince sürülmüş.

Akatalpa, Sayı: 132, Aralık 2010


Hiç yorum yok: