20 Kasım 2016 Pazar

MELİKE ŞENYÜKSEL


(1973, Uşak - )


       1995 Buca Eğitim Fakültesi mezunu. İzmir’de yaşıyor.
       Şiirleri ve öyküleri Akatalpa, Akköy, Anafilya, Filika Kısa Öykü, Har, İzmir İzmir, Koridor, Kum, Mavi Melek, Oda, Öykü Teknesi, Öyküden Bir Bilet Gidiş-Dönüş gibi dergilerde yayımlandı.
Yapıtları:
Şiir Kitapları:
& Kuytudaki Kelimeler (2010, Kanguru Yayınları, Ank., 64 s.)

Şiirlerinden Seçmeler:

AĞIRLAMA

annem bilirdi
güneşin yaladığı yerini
bir çiçeğin
kaç ölümlük olduğunu
ömrün sütünden akıttığı gözle
görür oldum sonra
Kaf Dağı’nın ardını
ön dişlerini Zümrüd ü Anka’nın
zamanın kevgirinden geçtiğini tenin
 ve zamandan sarkan yerini insanın
aşk solduğunda solan rengini evin
daralan koridorlarını damarlı duvarları
 pörsüyen ak memeyi
 umudun ağzında solan gamzeyi
adamın ütüsü bozulan yerini sonra
sütün çürüyenini
ve ağzı açık bir buluta
saklanıp babamın
her yağmurda
üstümüze yağdığını

Kasım 2010

Akatalpa, Sayı: 132, Aralık 2010

ELİM SENDE

hüzün
sende elim

bu yarılan yeri kendimin
bu dem
sulandıkça ölen bir çiçek
zemberek bir kibir: ben
avucum yüzümde
susan bir renk yazgısı keder
tohum bana çoğalır
bana ölür
yiter
çoğalan yeri ömrümün
bir şiirin inceldiği yerden
incelir kopar boynum
hangi şiir ellerimin
hangisi şiir ellerimin

hüzün
elim sende
sende elim

Akatalpa, Sayı: 127, Temmuz 2010

GÜZ

I
durmadan eriyor
yüzümde dilim
dilim sözcüklerden
göğe dönmüş
eksilen bir güzü
kim onarabilir diye
soruyor şah damarım
tarifsiz çoğalan yokluk
incirden medet uman siğil
seyyar bir telaş
giyindikçe üşütüyor ruhumu
avucumda biriken su
birikmediği yeri kirletiyor
dokunmadığı yeri bilmiyor
çocukluğum sonsuzluğa
bağışlanan bir ev
kapısı çok fotoğraflı bir oyun
çocukluğum dil çıkaran bir yara
kabuk altından
zamanın ibriğinden damlayan
sokağa teşne bir ev
barındırdıkça aşınan
durmadan eriyor
yüzümde dilin
dilin sözcüklerden yapılı
tuzak

II
eksilen bir güz’üm
kim onarabilir

Ocak 2011
Akatalpa, Sayı: 134, Şubat 2011

SUSKUNUN DİLİ

yaban kavuksuz bir Pişekâr
gölgesi düştü üstüme
orta bir oyundan kalma
değdiği yerleri kanatan aşk
ve gövde ardı sıra
uzun yol boyunca
peşimden geldi

unutulmuş bir düş sonra
yastık altında büyüyen uyku
köşe bucak bir zaman
üşüştü eteklerime

bunlar olurken
doygun gök
titrek yağmur
ve lohusa bir bulut
silinen yerlerimi
yazdılar çalakalem

ve suskunun dili
çözüldü


Akatalpa, Sayı: 129, Eylül 2010

Hiç yorum yok: