Fikret Akçelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fikret Akçelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Haziran 2017 Cumartesi

FİKRET ARİFOĞLU


(1960, Muzarat (şimdiki adı Çakırüzüm) Köyü, Göle / Ardahan - )


        Asıl adı Fikret Akçelik’tir. İlköğrenimin köyünde, ortaöğrenimini Göle’de tamamladı.
       Aşıklık geleneğine ilgisi küçük yaşlarda başladı. Bağlama çalmayı yaklaşık lise dönemlerinde öğrendi. Daha sonra Şeref Taşlıova’nın desteğini gördü. Aynı zamanda geleneğe ilişkin bilgisini pekiştirdi. Arifoğlu mahlası da Taşlıova ve Fevzi Halıcı tarafından verildi.
       Yöresinde ve Türkiye’nin öteki bölgelerinde değişik şenliklere katılan Arifoğlu bugüne dek birçok albüm hazırladı.
Kaynaklar:
Şiirlerinden Seçmeler:

AYRILDIM

Sevene sarrafçı oldum olalı
Cemali dost gönlü hordan ayrıldım
Arifle sohbete daldım dalalı
Her dem cahil kalan serden ayrıldım

Durmadan çalışıp kendim yorarken
Artık mest olmuşum onu ararken
Sıtkı sadıkların fendi dururken
Çetine baş vurmam zordan ayrıldım

Haktan çekilirken fikir mastarım
Sevgi bezindendir gönül astarım
Kısmetim hayırlı olsun isterim
Dünya da hayırsız yardan ayrıldım

Arifoğlu der ki gelir üstüme
Dert yazan kalemi verin destime
Ben kurbanım kıymet bilen dostuma
Kendi cahil hep nankörden ayrıldım

GÖLE’DE

İlkbahar ayları geldiği zaman
Açar gonca çiçek çimen Göle’de
Yeşile bürünür kaşları keman
Sürerler dem ile devran Göle’de

Çıkarlar yaylaya bel aşa aşa
Şahlanır atlısı gider yarışa
Kükrer pehlivanlar çıkar güreşe
Kurarlar aslana meydan Göle’de

Garip düşen bir insana kıymazlar
Zulmedene karşı boyun eğmezler
İkramından kolay kolay caymazlar
Yiğitler yatağı merdan Göle’de

Şu Arifoğlu’nun gurbetlik sesi
Kış olsun yaz olsun yoktur neşesi
Hoş olar gölgesi boldur meşesi
Çam ile süslenir orman Göle’de


1 Şubat 2017 Çarşamba

AŞIK FİKRET ARİFOĞLU


(1960, Muzarat (şimdiki adı Çakırüzüm) köyü, Göle / Ardahan- )


      Asıl adı Fikret Akçelik’tir. İlköğrenimi köyünde, ortaöğrenimini Göle’de tamamladı. Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıklar ve bazı yaşlı insanları dinleyerek kendini geliştirdi. Özellikle Karslı İlhami (1932-1987) ve Aşık Reyhani’den (1932-2006) etkilenerek lise döneminde bağlama çalmaya başladı. Sonraki yıllarda Şeref Taşlıova’nın yanında kendini geliştirip geleneğe ve makamlara ilişkin bilgisini pekiştirdi. Arifoğlu mahlasını da Şeref Taşlıova ve Fevzi Halıcı birlikte verdi.
       Arifoğlu Türkiye’nin birçok bölgesinde değişik şenlik ve etkinliğe katıldı. Ayrıca bugüne dek beş albüm hazırladı. Şiirleri çeşitli gazete, dergi ve araştırmada yayımlandı.
Kaynaklar:

Şiirlerinden Seçmeler:

ARASINDADIR

Şu fani dünyanın lezzeti tadı
Dudak ile dilin arasındadır
Gönülleri yakan aşkın feryadı
Bülbül ile gülün arasındadır

Hazreti Adem’den Havva’dan beri
Tabi ki rızk verir bal yapan arı
Doğayı şenleten ağacın sırrı
Yaprak ile dalın arasındadır

Çok boyların geldi geçti sırası
Osmanlıda insanlığın töresi
Şu fanide yiğitliğin darası
Ali ile Zal’ın arasındadır

Şu Arifoğlu’nun şendir avazı
Daim hoşgörüyle doludur sözü
Amel defterine yazılan yazı
Mevla ile kulun arasındadır

AYRILDIM

Sevene sarrafçı oldum olalı
Cemali dost gönlü hordan ayrıldım
Arifle sohbete daldım dalalı
Her dem cahil kalan serden ayrıldım

Durmadan çalışıp kendim yorarken
Artık mest olmuşum onu ararken
Sıtkı sadıkların fendi dururken
Çetine baş vurmam zordan ayrıldım

Haktan çekilirken fikir mastarım
Sevgi bezindendir gönül astarım
Kısmetim hayırlı olsun isterim
Dünyada hayırsız yardan ayrıldım

Arifoğlu der ki gelir üstüme
Dert yazan kalemi verin destime
Ben kurbanım kıymet bilen dostuma
Kendi cahil hep nankörden ayrıldım